Yıllık ücretli izin, işçinin kanunen kendisine tanınmış bir haktır. Sene boyunca çeşitli zorluklarla mücadele ederek çalışan işçilerin dinlenebilmesi için çeşitli izinler verilir. Bu yazımızda ücretli izne ilişkin en çok sorulan sorulara yanıt vermeye çalıştık. Ücretli izne dair sorularınızı sayfanın en altından bize iletebilirsiniz.
İşçinin bir yıllık çalışmasına karşılık olarak kanunda belirtilen süreler kadar ücreti de ödenmek suretiyle verilen izine ücretli izin denir. Yıllık ücretli izin bölünemez, devredilemez ve vazgeçilemezdir. Anayasal bir hak olan ücretli iznin süresi, işçinin kıdemine bağlı olarak değişmektedir.
Mevzuata göre ücretli izne hak kazanabilmek için işçi en az 1 yıllık kıdeme sahip olması gerekir. Mevsimlik ve kampanya işlerinde ücretli izine hak kazanılmamaktadır. Bunlara ilave olarak bir yıldan kısa süreli iş sözleşmelerinde de işçilerinde senelik izin hakları yoktur.
İş Kanunu’nda işçiye verilecek yıllık izin süreleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme işçinin yaşı ve kıdemi göz önünde bulundurularak yapılmıştır. Söz konusu maddeye göre işçilerin yıllık ücretli izin süreleri;
Ayrıca 18 yaşından küçük işçiler ve 50 yaşın üzerindeki işçiler için yıllık ücretli izin 20 günden az olamaz. Düzenlemede yer alan gün kelimesinin takvim günü mü yoksa iş günü mü olduğu tartışması vardır. Ancak yıllık ücretli izin sürelerinin işgünü olduğu açıktır. Zira kanuna göre hafta tatili izin süresinden sayılmamıştır.
İşçilerin ücretli izinleri hesaplanırken bazı özel günleri hesaptan düşmek gerekir. Ücretli izne denk gelen hastalık günleri, mazeretli olarak çalışılmayan günler, fesih bildirim süreleri ve yeni iş arama izinleri ücretsiz izin kapsamına girmez.
Yol izni de aslında yıllık ücretli iznin amacına hizmet eder. Ücretli iznini işyerinin bulunduğu yerden başka bir yerde geçirmek isteyen işçiye işveren tarafından verilmesi zorunludur. Ancak yol izni ücretsiz izin kapsamındadır. Bu kapsamda işveren işçiye 4 güne kadar ücretsiz yol izni vermek zorundadır. Tabii ki işçi de yıllık iznini şehir dışında geçireceğini işverene ispat etmelidir.
Ölüm veya işten ayrılma durumlarında kullanılmayan yıllık ücretli iznin ücreti, işçinin aldığı son brüt ücreti esas alarak hesaplıyoruz. Ancak bu hesaba fazla mesai ücreti, prim ya da ek yardım ücretlerini dahil etmiyoruz. Ayrıca SGK işçi ve işsizlik primi ve vergi kesintileri hesaba katıyoruz.
Örneğin yıllık izin hakkı 15 gün olan bir çalışanın aylık brüt ücreti 3000 TL olsun. Bu işçi, işten çıktığında kendisine 3000/30=100 TL günlük brüt ücret. 100×15=1500 TL ödeme yapılacaktır.
Esas olan yıllık izinlerin bir sonraki yıl içerisinde kullandırılmasıdır. Anayasal bir hak olan yıllık izin, işçinin dinlenmesi için vardır. İş sözleşmesi devam ettiği müddetçe ücrete dönüşmez. Ancak yıllık iznin tamamının kullanılmaması halinde bir sonraki yıllara devri söz konusu olur.
Kullanılmayan yıllık izin ücretlerini işveren, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki brüt ücret üzerinden öder. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı da iş sözleşmesinin sona erdiği tarih itibariyle başlar.
İşçinin işyerinde 1 yılı doldurmasıyla yıllık izne çıkma hakkı doğar. İşçi, yıllık izin talebini izin formu ile bildirir. İzin formunda işçinin şahıs bilgileri ve izin ile alakalı bilgileri yer alır. İzin formunu uygun şekilde dolduran işçi bu belgeyi işverene teslim eder. İşveren bu belgeyi saklamak zorundadır.
Sıkça tartışılan izin türü olan idari izin yalnızca kamu personelleri için söz konusudur. İdari izin haklarını kullanan kamu personellerinin yıllık izinlerinden bu süre düşer. Söz konusu bu izinde kamu personelleri çalışmasalar dahi ücretlerini alırlar. Devlet memurları ve kamu personelleri idari izinden yararlanırlar.
“Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinler bu fesih ile ücrete dönüştüğü göz önüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.” (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/2321 E. 2020/4579 K. 24.12.2020 tarihli ilam)
“Somut olayda davacı vekili süre belirtmeksizin yıllık izin haklarının kullandırılmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, ispat yükü üzerinde olan işverence imzalı yıllık izin defteri ve eşdeğer belge sunulmadığı gerekçesiyle davacının toplam hizmet süresine göre 9 yıllık dönemde hiç izin kullanmadığı gerekçesiyle 150 gün yıllık izin hakkının bulunduğu kabul edilerek yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 9 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığı hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/3478 E. , 2020/19805 K. 23.12.2020 tarihli ilam)
Ücretli iznin varlığı sosyal hukuk devletinin olmazsa olmazlarındandır. Bu kadar önemsenen ücretli izne karşı özellikle özel sektörde çeşitli hileler geliştiriliyor. Hak kaybına uğramamak adına ücretli izine ilişkin sorularınızı bize alttaki form aracılığı ile iletebilirsiniz.
Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…
İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…
Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…
İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku'nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama,…
Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…
Avukat Caner Besler tarafından kurulan Besler Hukuk Bürosu; iş hukuku ve iş kazası avukatlığı başta olmak üzere, gayrimenkul avukatı, miras avukatı, boşanma avukatı olarak geniş bir hukuki yelpazede hizmet sunmaktadır.
Besler Hukuk Bürosu İstanbul’da faaliyetlerine başlamış, ilerleyen süreçte Türkiye’nin birçok farklı şehrinde müvekkillerine hizmetler sunmuştur. Merkezi İstanbul İli Kartal İlçesi’nde bulunan Besler Hukuk Bürosu, ülkemizin tamamında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kıdem ve ihbar tazminatı, maaş alacakları, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, AGİ alacağı, eşit davranmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing nedeniyle manevi tazminat ve her türlü işçilik alacakları iş mahkemesi avukatlarımızca tahsil edilmektedir.
İşçi avukatlığı kapsamında sitemizde kıdem ve ihbartazminat hesaplamayapılabilmektedir. En güncel verilerle kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde alacağınızın hesaplanmasına yardımcı olunmaktadır. Brüt ücret tutarınızı girmenizle birlikte hak etmiş olduğunuz kıdem ve ihbar tazminatınız hesaplanmaktadır.
İş kazasıgeçirmiş olan müvekkillerimiz ve yakınlarına iş kazası avukatı olarak her türlü desteği sağlamaktayız. İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmediği durumlarda, gerekli başvuruları yapmaktayız. Maluliyet oranının belirlenmesi ve iş göremezlik maaşının bağlanması için gerekli işlemleri takip etmekteyiz.
SGK tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilmediği hallerde, iş kazası tespit davası açmaktayız. İş kazası tazminatı davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, gerekli maddi ve manevi tazminat hesaplamalarını yaptırarak, tazminat almalarına yardımcı olmaktayız.
Gayrimenkul avukatlığı hizmetlerimiz kapsamındatapu iptal ve tescil davası, kamulaştırmasız el atma davası, arsa payı düzeltim davası, muhdesatın aidiyeti davası, ortaklığın giderilmesi davası ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar tarafımızca takip edilmektedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vb. sözleşmeler tarafımızca hazırlanmakta, kentsel dönüşüm için gerekli işlemler yapılmakta ve tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık hizmetleri verilmektedir.
Mirastan mal kaçırmadurumlarının varlığı halinde, miras avukatı olarak tapu iptal ve tescil davası açmaktayız. Saklı payın ihlal edilmesi, mirasçılıktan çıkarma ve tenkis davaları gibi miras hukukuna ilişkin davalar da tarafımızca takip edilmektedir.
Vasiyetname, mirastan feragat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hukuki metinler tarafımızca düzenlenmekte, bahsi geçen işlemlere ilişkin hukuki sorularınız cevaplandırılmaktadır.
Boşanma avukatı olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası tarafımızca takip edilmektedir. Katılma alacağı davası, nafakanın artırılması davası, velayetin değiştirilmesi davası gibi boşanmaya bağlı diğer davalarda da müvekkillerimizi temsil etmekteyiz.
Anlaşmalı boşanma protokolü, dava dilekçeleri ve gerekli her türlü evrak boşanma avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Müvekkillerimizin karşı tarafın hileli ve kötü niyetli işlemleri ile zarar görmemesi için gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır.
Avukata sorsayfamız ileistinaf nedirvb. her türlü hukuki sorularınız avukatlarımız tarafından cevaplanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde online avukatlarımız, avukata sormak istediğiniz her türlü sorunuzu yanıtlandıracaktır. Avukata soru sormak için avukata sor sayfamızın en altındaki formu doldurmanız yeterlidir. Sorunuzun cevabını yine avukata sor sayfasından görebilir, farklı bir sorunuz varsa avukatlarımıza iletebilirsiniz.
Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.