Kentsel dönüşüm, şehirleşmenin getirdiği olumsuz durumları şehirlerin üzerinden kaldırmak için yapılan bir dizi dönüşüm yoludur. Bu kapsamda şehirlerin tarihi ve kültürel dokusunu korumaya, afetlere karşı dirençli bir kent oluşturmaya yönelik güzelleştirme ve iyileştirme çalışmaları yapılır. Mümkün olan en kısa sürede büyük projeler ile dönüşümün nihayete erdirilmesi amaçlanır. Şehirler de bizler gibi yaşayan ve değişen organizmalardır. Dolayısıyla dünyanın değişen fiziksel şartlarına ve gelişen teknolojiye adapte olmaları gerekir. Aksi takdirde geçmişte sıkça karşılaştığımız gibi geri getirilemez kayıplar kaçınılmaz olur. Kentsel dönüşüm genel anlamda çarpık kentleşmenin ve gecekondulaşmanın ortadan kaldırılması için yapılan çalışmaları ifade etse de bünyesinde ekonomik ve sosyal gelişmeyi de barındırır.
Kentsel dönüşüm ile ilgili sıkça sorulan soruların cevapları aşağıda belirtilmiştir. Konu ile ilgili başkaca sorularınızın olması halinde sayfanın en altından sorularınızı büromuza iletebilirsiniz.
Kentsel dönüşüm projeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetiminde kamu ve özel sektörün bir arada gerçekleştirdiği projelerdir. Bu alanda en önemli aktörlerden biri TOKİ’dir. Ülkemizde kentsel dönüşümün başlıca amaçları şunlardır:
Bu ve benzeri amaçlara ulaşmak için kentsel dönüşüm ikinci plan olarak kalmalıdır. Yani ancak zorunluluk arz ettiği durumlarda bu dönüşüm yoluna başvurulabilir. Zira amaç yeni şehirler kurmak değil şehirlerin olumsuz yanlarını ortadan kaldırmaktır. Bu nedenle kent halkının hakları, şehirlerin sosyal dokusu her daim korunmalıdır. Bu kapsamda dönüştürülen bölgeler ekonomik anlamda o yörede yaşayan kent halkını zor duruma sokacak ve ekonomik dengesizlik oluşturacak yerler haline gelmemelidir.
Ülkemizde idare; yeni kimlik kazandırma, yenileme ya da yeniden yapma şeklinde kentsel dönüşüm faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sürecin ilgili bakanlığıdır. Bunun yanında belediyelere de kentsel dönüşüm faaliyetlerini yürütmelerini sağlayacak yetkiler verilmiştir. Her ne kadar mali yükü fazla olduğundan uygulamada pek rastlanmasa da kat malikleri tarafından da dönüşüm gerçekleştirilebilir. Ek olarak yap-işlet-devret gibi isimlerle sıkça duyduğumuz projelerin örnek olarak gösterilebileceği kamu-özel ortak çalışmaları da mümkündür.
Sürecin ve mevzuatın öngördüğü ilgili bakanlık olan bu bakanlık; riskli yapı tespiti, yıkım süreci, kamulaştırma işlemi, ilgililere bildirim yapma görevi, kira yardımı miktarının belirlenmesi ve bazı idarelerin süreçle ilgili yetkilendirilmesi gibi birçok yetki ve görevle donatılmıştır.
Kentsel dönüşüm projelerinin en hayati amacı, doğal afetler ya da olağanüstü durumlarda yapıların sağlam kalmasını sağlamak ve toplumu büyük yıkımlardan korumaktır. Bu kapsamda riskli yapıların tespiti ve hızlıca önlem alınması önemli bir husustur. Riskli yapı, riskli bölgelerde olsun ya da olmasın ömrünü tamamladığı, yıkılma tehlikesi altında olduğu veya ağır hasar alma ihtimalinin yüksek olduğu tespit edilen yapılardır. Riskli yapı tespit süreci ilgili yönetmelikle düzenlenmiştir.
Öncelikle hangi yapıların riskli yapı tespitine konu edilebileceğini düzenler. Bu kapsamda kütüphane, ibadethane gibi ortak kullanım alanları ve konutlar genel anlamda riskli yapı tespitinin konusudur. Yönetmeliğe göre inşaat halindeki oturulmayan binalar ve bütünlüğü bozulmuş yapılar ise riskli yapı tespitinin konusu değildir.
Riskli yapının tespit edilebilmesi için yapı malikleri ya da yasal temsilcileri ile ilgili bakanlık talepte bulunabilir. Ancak idare, gerek görürse her zaman talep olmaksızın kendiliğinden tespit yapabilir. Açıkça öngörülmüş olmamakla birlikte eğer paylı mülkiyet söz konusuysa oy çokluğunun ya da oy birliğinin aranması ilgili kanun ve yönetmeliğin amacına aykırı olacaktır. Dolayısıyla maliklerden birinin talepte bulunabileceği kabul edilmelidir. Elbirliği mülkiyetinde de aynı kabul gerekir. Çünkü kişilerin yaşam hakkı diğer maliklerin onayına tabi tutulmamalıdır. Yine aynı sebepten dolayı kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmuş olan yapılarda da her bir irtifak sahibi ya da kat maliki tespit talebinde bulunabilmelidir. Eğer hiç kimse riskli yapı tespit talebinde bulunmamışsa ilgili bakanlık doğrudan kendisi ya da idare aracılığıyla talep olmaksızın tespit yapabilir. Yapının riskli yapı olduğu tespit edilirse tapuda beyan olarak işlenir ve ilgililere tebliğ edilir. İlgililer aksi kanaatte ise tebliğ yapıldıktan itibaren 15 gün içinde itiraz edebilirler. İtiraz tapu müdürlüğüne ya da bakanlıkça yetkilendirilen idareye yapılır ve teknik heyet itirazı inceleyip karara bağlar. Teknik heyetin itirazı reddetmesi halinde ilgililer bu idari işleme karşı dava açabilir.
Riskli yapı tespit edilirse tüm hak sahiplerine tebliğ edileceğini belirtmiştik. Bunun yanında ilgililer her zaman tapu ile bağlı olunan belediyeye başvurarak yapıyla ilgili bilgi alabilir. Aynı şekilde ilgili bakanlığın müdürlüklerine de başvurulabilir. Ayrıca e-devlet üzerinden ya da tapu bilgilerinden de bu hususlar sorgulanabilir.
Riskli yapı tespit edildikten sonra tapuda beyanlar hanesine şerh düşülür. Dolayısıyla bu şerh binanın ekonomik değerini olumsuz etkileyecektir. Ancak yine de buna engel bir hukuki düzenleme mevcut değildir, riskli yapılar da satılabilir.
Riskli yapı tespit sürecinde kararların hızlı alınabilmesi için mevzuat üçte iki çoğunluğu yeterli görmüştür. Dolayısıyla yapının akıbetinin ne olacağı kat maliklerinin ya da paydaşların üçte iki çoğunluğuyla belirlenecektir. Temelde güçlendirme ve yıkım olmak üzere iki karar alınabilir. Diğer taraftan sadece teknik anlamda mümkünse güçlendirme kararı alınabilir. Yıkımı gerekecek yapılar için güçlendirme kararı alınması mümkün değildir. Riskli yapının yıkım sürecinde maliklerin anlaşması esastır. Ancak malikler süresinde yıkım işlemini gerçekleştirmezse bu işlemler ilgili bakanlık veya idare tarafından yapılır. Maliklere tahliye ve yıkım için en az altmış gün süre verilir. Yapı kiracı ve sınırlı ayni hak sahiplerince kullanılmakta ise onlara da bildirim yapılır.
Maliklerin anlaşmasının esas alındığını, idarenin yıkım işlemini yapmasının istisna olduğunu belirtmiştik. Bu kapsamda devlet maliklerin anlaşmasını sağlamaya çalışmaktadır. Bu nedenle anlaşma yoluyla tahliye edilen binanın ilgililerine bazı yardımlar ve teşvikler öngörülmüştür.
Anlaşma yaparak binanın tahliyesini sağlayan ilgililere yapılan yardımlardan biri kira yardımıdır. Yani idarenin verdiği sürelere uygun olarak karar alınmış ve idarenin kendiliğinden işlem yapmasına sebep olunmamışsa devlet kira yardımı yapar.
Kira yardımı dışında geçici konut ya da işyeri tahsisi; kredi ve faiz desteği başta olmak üzere birçok yardım ve teşvik öngörülmüştür. Ayrıca bazı durumlarda vergi, harç ve ücret muafiyetleri de öngörülmüştür.
Kanun hükmü gereği anlaşma yoluyla tahliye gerçekleşmişse yapı maliklerine, kiracılara ve yapıda oturan sınırlı ayni hak sahiplerine kira yardımı yapılabilir. Yani kentsel dönüşüme giren binada yapı maliki, kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olma ve binanın tahliyesinin anlaşma yoluyla gerçekleşmesi şartı aranır. Aynı şartlar geçici konut ya da işyeri tahsisinde de aranır.
Yönetmeliğin son değişikliklerine göre yıkılan bina riskli alan dışındaki riskli yapılardansa 18 ay kira yardımı yapılır. Riskli alan içinde bir bina söz konusu ise 48 ayı geçmemek üzere ilgili kurumca kira süresi belirlenir. Bu yardımdan sadece yukarıda bahsi geçen hak sahipleri yararlanabilir. Yardımın miktarını ilgili bakanlık belirler. Kira yardımı yerine geçici konut ya da işyeri tahsisi yapılabilir.
Kira yardımı için başvuru, tahliye tarihinden itibaren bir yıl ya da binanın yıktırıldığı tarihten itibaren üç ay içinde bakanlıkça istenen belgelerle birlikte riskli alanlarda ilgili kuruma; riskli binalarda ise müdürlüğe ya da yetki verilen idareye yapılır.
İlgili mevzuat hükümlerine göre kredi konusundaki yardımlara şunlar örnek verilebilir:
Yukarıda bahsedilen özel hesap, dönüşüm projeleri özel hesabıdır. Kredi yardımlarının yanı sıra hak sahiplerinin bankalardan kullanacakları kredilere bu özel hesaptan karşılanmak üzere faiz desteği verilebilir.
Kentsel dönüşüm kredisi ödeme planı için her duruma uygulanabilen genel bir hüküm yoktur. Kredinin türüne, kredi alınan kuruma ve belirlenen faiz oranlarına göre belirlenebilir.
Yukarıda kentsel dönüşümün amaçlarından bahsetmiştik ve bu amaçlardan en hayati olanının afetlere ve olağanüstü durumlara dayanıklı yapıların oluşturulması olduğunu belirtmiştik. Bu kapsamda ülkenin neresinde olursa olsun riskli yapı niteliğindeki her yapı kentsel dönüşüme tabi olabilir. Bunun dışında idarenin yapılara yeni kimlik kazandırma, yenileme gibi güzelleştirme çalışmaları da dönüşüm kapsamındaki yerlere dahildir.
Fay hatlarına yakın ve ülkenin en kalabalık nüfusuna sahip olan İstanbul’un her ilçesinde mevcut toplam yüz binlerce binanın kentsel dönüşümü gerekmiştir. 1999 depreminden beri belediyeler on binlerce binayı dönüştürdü ve dönüştürmeye de devam ediyor. Kentsel dönüşüm süreci gündem olduğundan beri İstanbul her zaman bu sürece dahil oldu. Planlanan projeler henüz bitmeden yeni projeler sıraya giriyor. Bu nedenle İstanbul dönüştü, dönüşüyor ve dönüşmeye de devam edecek.
İlgili belediyeye veya bakanlığın ilgili müdürlüğüne giderek binanızın kentsel dönüşüm kapsamında olup olmadığını öğrenebilirsiniz.
Kentsel dönüşüm ile ilgili merak ettiğiniz soruları sayfanın alt kısmında bulunan form aracılığıyla bizlere iletebilirsiniz.
Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…
İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…
Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…
İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku'nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama,…
Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…
Avukat Caner Besler tarafından kurulan Besler Hukuk Bürosu; iş hukuku ve iş kazası avukatlığı başta olmak üzere, gayrimenkul avukatı, miras avukatı, boşanma avukatı olarak geniş bir hukuki yelpazede hizmet sunmaktadır.
Besler Hukuk Bürosu İstanbul’da faaliyetlerine başlamış, ilerleyen süreçte Türkiye’nin birçok farklı şehrinde müvekkillerine hizmetler sunmuştur. Merkezi İstanbul İli Kartal İlçesi’nde bulunan Besler Hukuk Bürosu, ülkemizin tamamında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kıdem ve ihbar tazminatı, maaş alacakları, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, AGİ alacağı, eşit davranmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing nedeniyle manevi tazminat ve her türlü işçilik alacakları iş mahkemesi avukatlarımızca tahsil edilmektedir.
İşçi avukatlığı kapsamında sitemizde kıdem ve ihbartazminat hesaplamayapılabilmektedir. En güncel verilerle kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde alacağınızın hesaplanmasına yardımcı olunmaktadır. Brüt ücret tutarınızı girmenizle birlikte hak etmiş olduğunuz kıdem ve ihbar tazminatınız hesaplanmaktadır.
İş kazasıgeçirmiş olan müvekkillerimiz ve yakınlarına iş kazası avukatı olarak her türlü desteği sağlamaktayız. İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmediği durumlarda, gerekli başvuruları yapmaktayız. Maluliyet oranının belirlenmesi ve iş göremezlik maaşının bağlanması için gerekli işlemleri takip etmekteyiz.
SGK tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilmediği hallerde, iş kazası tespit davası açmaktayız. İş kazası tazminatı davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, gerekli maddi ve manevi tazminat hesaplamalarını yaptırarak, tazminat almalarına yardımcı olmaktayız.
Gayrimenkul avukatlığı hizmetlerimiz kapsamındatapu iptal ve tescil davası, kamulaştırmasız el atma davası, arsa payı düzeltim davası, muhdesatın aidiyeti davası, ortaklığın giderilmesi davası ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar tarafımızca takip edilmektedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vb. sözleşmeler tarafımızca hazırlanmakta, kentsel dönüşüm için gerekli işlemler yapılmakta ve tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık hizmetleri verilmektedir.
Mirastan mal kaçırmadurumlarının varlığı halinde, miras avukatı olarak tapu iptal ve tescil davası açmaktayız. Saklı payın ihlal edilmesi, mirasçılıktan çıkarma ve tenkis davaları gibi miras hukukuna ilişkin davalar da tarafımızca takip edilmektedir.
Vasiyetname, mirastan feragat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hukuki metinler tarafımızca düzenlenmekte, bahsi geçen işlemlere ilişkin hukuki sorularınız cevaplandırılmaktadır.
Boşanma avukatı olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası tarafımızca takip edilmektedir. Katılma alacağı davası, nafakanın artırılması davası, velayetin değiştirilmesi davası gibi boşanmaya bağlı diğer davalarda da müvekkillerimizi temsil etmekteyiz.
Anlaşmalı boşanma protokolü, dava dilekçeleri ve gerekli her türlü evrak boşanma avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Müvekkillerimizin karşı tarafın hileli ve kötü niyetli işlemleri ile zarar görmemesi için gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır.
Avukata sorsayfamız ileistinaf nedirvb. her türlü hukuki sorularınız avukatlarımız tarafından cevaplanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde online avukatlarımız, avukata sormak istediğiniz her türlü sorunuzu yanıtlandıracaktır. Avukata soru sormak için avukata sor sayfamızın en altındaki formu doldurmanız yeterlidir. Sorunuzun cevabını yine avukata sor sayfasından görebilir, farklı bir sorunuz varsa avukatlarımıza iletebilirsiniz.
Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.