0216 387 0 388 ? Avukata Sor
Kategoriler: Uncategorized

İŞE İADE DAVASI

 

İşe iade davası çoğu işçinin geçimini sağladığı ücretinin güvencesidir. Normal şartlarda işveren tarafından işçinin sözleşmesi, haklı veya haksız olarak sonlandırılabilir. Her somut olayın özelliğine göre de bu durum farklı sonuçlar yani farklı tazminat kalemlerinin talep edilebilmesine olanak sağlar. Ancak işyerinde iş güvencesi var ise, işveren yalnızca haklı bir nedenin varlığı halinde iş sözleşmesini feshedebilir. İş güvencesi esas itibariyle işverenin fesih hakkını sınırlandıran bir işlemdir ve Anayasa’mızda düzenlenen çalışma hakkının mevzuatımıza yansımasıdır.

İşe İade Davası Nedir

İşe iade davası ise tam bu noktada yani işverenin iş güvencesinin düzenlendiği hükme aykırı hareket ettiği durumda açılabilen ve işçinin, aynı işyerinde aynı koşullar altında tekrar çalışmayı talep edebileceği dava türüdür. Ancak bu dava her halükarda açılabilen bir dava değildir ve bazı şartların gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Ayrıca diğer işçi taleplerinin aksine bazı sürelere riayet edilmiş olması da şart olarak aranmıştır.

İşten çıkarılan işçinin hakları bir çok kalemden oluşmaktadır ve işe dönüşü talep etme hakkı bunlardan yalnızca bir tanesidir. Diğer kalemler ile ilgili bilgi almak için sitemizde bulunan iş hukuku makalelerine göz atmanızı tavsiye ederim.

İşe İade Davası Şartları

İşe iade davasında ilk şart, işyerinde iş güvencesinin olmasıdır. İş Kanunu madde 18 uyarınca, otuz veya daha fazla işçinin çalıştığı işyerlerinde, iş güvencesi bulunmaktadır. Bu sayı işverenin aynı iş kolundaki bütün iş yerlerini kapsar. Örneğin işveren aynı ad altında birden fazla giysi mağazası işletiyor ise 30 işçi çalıştırma şartı bütün mağazalarda çalışanların sayısı toplanarak hesaplanacaktır.

İşyerinde alt işveren bilinen adıyla taşeron firmada faaliyet gösteriyorsa, bu durumda asıl işverene bağlı işçi sayıları ile alt işverene bağlı işçi sayıları ayrı ayrı değerlendirilir. Şayet işveren çalışan işçi sayısını az göstermek dolayısıyla iş yerini iş güvencesi kapsamından çıkarmak için görünürde alt işveren ilişkisi kurmuşsa, bu durumda işyerinde asıl işveren ile alt işverene bağlı işçi sayıları birlikte değerlendirilir.

İşyerinde çalışan işçi sayısı şartı sağlansa bile, çalışanın iş güvencesinden yararlanması için ayriyeten 6 aylık kıdem şartını da yerine getirmiş olması ve iş sözleşmesinin belirsiz süreli sözleşme niteliğinde olması gerekmektedir. 6 aylık süre hesaplanırken aynı işverene ait tüm iş yerlerinde geçirilen çalışma süresi göz önüne alınır. Ancak bunun da bir istisnası vardır. Yer altında çalışan işçiler bakımından 6 aylık kıdem şartı aranmaz.

İşveren vekili veya yardımcısı, iş güvencesinden yararlanmamakta dolayısıyla işe iade davası açamamaktadır. Yani işyerine işçi alma, işçiyi işten çıkarma, işletmenin bütününü sevk ve idare etmeye yetkisi olan kişi, iş güvencesinden yararlanamaz.

Fesih Usulüne İlişkin Şartlar

İşe iade davası açabilmek için, iş sözleşmesinin, işveren tarafından ve geçerli bir sebebe dayanmadan feshedilmiş olması gerekmektedir. İlgili kanun hükmünde ayrıca hangi durumların geçerli sebep sayılamayacağı örnek olarak belirtilmiştir. Özellikle şu hususlar dikkat çekmektedir ki; hastalık veya kaza nedeniyle işe gelemeyen işçinin devamsızlık yaptığını iddia ederek işten çıkartmak ve sendika faaliyetlerinde bulunan işçiyi bu sebeple işten çıkartmak sözleşmenin geçersiz bir sebebe dayanılarak feshedildiğini gösterir.

İşçi ve işveren tarafı iş sözleşmesini karşılıklı sona erdirebilir. İkale sözleşmesi yapılması durumunda yapılan anlaşmanın bazı şartları taşıması gerekmektedir. Eğer ki şartlar yerine getirilmemişse, işçi işe iade talebinde bulunabilir. Konu ile ilgili kaleme alınmış makaleyi okumak için, sitemizde bulunan iş hukuku makaleleri sekmesini ziyaret edebilirsiniz.

İşveren, iş sözleşmesini feshettiğine dair bildirimi işçiye yazılı olarak vermeli ve bu bildiride fesih sebebini açık ve net bir şekilde belirtmelidir. Aksi taktirde yapılan fesih geçerli bir sebebe dayansa bile işçi işe iade talebinde bulunabilir.

İşe İade Davası Arabuluculuk

İş davalarında arabuluculuk dava şartı olarak düzenlenmiştir. Hangi işçi veya işveren talepleri için arabuluculuğun zorunlu olduğunu ilgili makalemizden detaylı bir şekilde öğrenebilirsiniz. Konumuza dönersek işe iade davası için de arabuluculuk safhasının işletilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde dava usulen reddedilecektir.

İşveren tarafından iş sözleşmesi sona erdirilen çalışan, işe iade davası açmadan önce fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin gerçeği yansıtmadığı iddiasını ileri sürerek işe iade talebi ile arabulucuya başvurmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, işe iade davası açmadan önce başvurulması zorunlu olan arabuluculukta diğer iş davalarının aksine ayrıca süre sınırlaması da vardır. İşçi eğer ki işe iade talebinde bulunacaksa, fesih bildirimini takip eden 30 gün içerisinde arabulucuya başvurması zorunludur. Eğer ki bu süre içerisinde işe iade talebiyle arabuluculuk süreci başlatılmamışsa işçi işe iade talebinde bulunamaz ve dolayısıyla işe iade davası açamaz.

İşe İade Davası Açma Süresi

İşe iade talebinde bulunmak isteyen işçinin 30 gün içerisinde arabulucuya başvurması da tek başına yeterli değildir. Arabuluculuk iki şekilde son bulur. Taraflar ya uzlaşırlar ya da uzlaşamazlar. Eğer ki arabuluculuk aşamasında taraflar kısmen veya tamamen uzlaşamazlar ise bu hususu belirten son tutanağın düzenlendiği tarihi takip eden 2 hafta içerisinde işçinin işe iade talebiyle dava açması gerekmektedir. 2 haftalık süre içerisinde dava hakkı kullanılmaz ise işe iade davası açma hakkı düşecektir. Yalnız şu hususa dikkat edilmesi gerekmektedir ki hem dava hem de arabuluculuk için belirttiğimiz süreler yalnızca işe iade talebine ilişkindir. Diğer işçi alacakları zamanaşımı süresi içerisinde arabuluculuk ve dava yoluyla talep edilebilir.

İşe İade Davası Nasıl Açılır?

İşe iade davası, dava dilekçesinin yetkili ve görevli mahkemeye sunulması ile açılır. Bu konuyu ayrı başlık olarak açmamızda ki sebep ise önemli bir noktaya değinmektir. Dava dilekçesine ayrıca arabuluculuk safhasının sona erdiğini ve bu süreçte kısmen veya tamamen uzlaşılamadığını gösteren arabuluculuk son tutanağının da eklenmesi gerekmektedir. Eğer ki arabuluculuk aşamasında talep edilen tüm hususlar bakımından işçi ve işveren anlaşmışsa artık dava açılamayacaktır. Arabuluculukta talep edilmeyen bir hususun ise direk dava yoluyla talebi mümkün değildir. Arabuluculukta bazı alacak kalemlerini yazmayı unuttuğunuz veya bilmediğiniz için yazamadığınız durumunda, bu kalemler için arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği söylenemez ve bu yüzden yazılmayan alacak kalemlerini dava yoluyla talep etmek istiyorsanız tekrar arabuluculuk sürecinin başlatmanız gerekmektedir.

İş mahkemelerinde açılacak işe iade davalarında birden fazla yetkili mahkeme bulunmaktadır ve bunlardan hangisinde dava açılacağı davacının seçimine bağlıdır. İş Muhakemeleri Kanunu uyarınca, karşı taraf olan davalı gerçek veya tüzel kişinin yerleşim yeri ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemeleri, iş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkilidir. Yerleşim yerinin tespiti davanın açıldığı tarih esas alınarak yapılır. Eğer ki birden fazla davalı varsa bunlardan herhangi birinin yerleşim yeri de yetkili mahkemedir.

İş kazası davaları ise veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yerinde de açılabilir.

İşe İade Davasının Sonuçları

İşe iade davasında işçinin haklı görülmesi yani açtığı davasının kabul edilmesi durumunda işverenin geçersiz sebebe bağlı olarak yaptığı iş sözleşmesi feshi geçersiz sayılır ve işçinin işe iadesine karar verilir. Mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren işçinin 10 gün içerisinde işverene başvurması gerekmektedir. İşçinin süresi içinde işe başlatma talebinde bulunması durumunda işveren bir ay içinde işçiyi işe başlatmalıdır. Lakin bu konuda bir zorunluluk yoktur yani işveren bu halde de işçiyi geri almak zorunda değildir. İşverenin yasal süresinde işçiyi işe başlatmaması durumunda bazı yükümlülükleri doğar. Bunlar; boşta geçen 4 aylık süreye ilişkin ücret ve işe başlatmama tazminatıdır.

İşverenin, işçiyi işe başlatma zorunluluğu olmadığı gibi işçinin de işe başlatma talebinde bulunma zorunluluğu yoktur. İşe iade kararına rağmen işçi talepte bulunmaz veya işverenin çağrısına rağmen çağrıya kulak vermezse işverenin geçersiz feshi geçerli hale gelir. Bu durumda işçi, boşta geçen 4 aylık süreye ilişkin ücret ve işe başlatmama tazminatını isteyemez. Fakat kıdem ve ihbar tazminatını talep edebilir. Tazminat hesaplama sayfamızı ziyaret ederek hak kazandığınız alacak tutarını anında öğrenebilirsiniz.

İşe İade Davası Tazminatı

İşe iade davası sonucunda işe iade edilen ve gerekli sürede işe başlatma talebinde bulunan işçiyi işe almayan işveren, işe başlatmama tazminatı ödemekle yükümlü olur. Bir ay içinde işçiyi işe başlatmayan işveren, işçiye en az 4 aylık ve en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

İşe başlatmama tazminatı ve ayrımcılık tazminatı ilişkisi hakkında özellik arz eden bilgileri, ayrımcılık tazminatını konu alan makalemizde bulabilirsiniz.

Tazminat Aldıktan Sonra İşe İade Davası

İşçinin işten çıkarılırken tazminat haklarının ödenmesi haklı bir sebebe dayanmayan feshi geçerli hale getirmez. Yani işçi tazminatını almış olsa dahi işe iade talebinde bulunabilir. Ancak açılan dava sonucu işe tekrar başladığında, işten çıkarılırken aldığı tazminatı işverene geri vermelidir. Dava sonucu işçi ayrıca boşta geçen süreye ilişkin ücret almaya hak kazanmışsa bu ücret işverene vereceği tutardan mahsup edilir ve işçi geri kalan kısmı işverene öder.

Haklı Nedenle Fesihte İşe İade Davası Açılabilir Mi?

İşe iade talebi, işveren tarafından yapılan ve haklı sebebe dayanmayan fesih halinde söz konusu olur. Buna ek olarak feshe ilişkin şekil şartları da yerine getirilmemiş ise işçi yine işe iade talebinde bulunabilir. Ancak işveren tarafından yapılan ve hem şekil şartlarına hem de haklı nedene dayanan fesih halinde, işçi, işe iade talebinde bulunamaz.

İstifa Eden İşçi İşe İade Davası Açabilir Mi?

Eğer ki iş sözleşmesi işçi tarafından haklı veya haksız olarak feshedilmişse işe iade talebi söz konusu olamaz. Ancak bu halde de talep edilebilecek bir çok hak bulunmaktadır. İstifa eden işçinin hakları konusunda detaylı bilgiye değindiğimiz makaleyi okumayı unutmayın.

0 0 oylar
İçeriği Oylayın
Besler Hukuk

Paylaş
Yayınlayan
Besler Hukuk

Yeni Eklenen Başlıklar

UZMAN ÇAVUŞ SÖZLEŞME FESHİ HALİNDE TAZMİNAT ALABİLİR Mİ?

  Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…

29 Eylül 2023

İNANÇ SÖZLEŞMESİ NEDİR?

  İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…

22 Eylül 2023

BAĞIŞLAMANIN GERİ ALINMASI NEDİR?

  Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…

18 Eylül 2023

İPOTEK KALDIRMA NASIL YAPILIR?

İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…

14 Eylül 2023

HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI NE DEMEK?

  Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku'nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama,…

5 Eylül 2023

SİGORTA NEDİR?

Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…

23 Haziran 2023

Hakkımızda

Besler Hukuk

Avukat Caner Besler tarafından kurulan Besler Hukuk Bürosu; iş hukuku ve iş kazası avukatlığı başta olmak üzere, gayrimenkul avukatı, miras avukatı, boşanma avukatı olarak geniş bir hukuki yelpazede hizmet sunmaktadır.

Besler Hukuk Bürosu İstanbul’da faaliyetlerine başlamış, ilerleyen süreçte Türkiye’nin birçok farklı şehrinde müvekkillerine hizmetler sunmuştur. Merkezi İstanbul İli Kartal İlçesi’nde bulunan Besler Hukuk Bürosu, ülkemizin tamamında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir.

İş Hukuku Avukatı

Kıdem ve ihbar tazminatı, maaş alacakları, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, AGİ alacağı, eşit davranmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing nedeniyle manevi tazminat ve her türlü işçilik alacakları iş mahkemesi avukatlarımızca tahsil edilmektedir.

İşçi avukatlığı kapsamında sitemizde kıdem ve ihbartazminat hesaplamayapılabilmektedir. En güncel verilerle kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde alacağınızın hesaplanmasına yardımcı olunmaktadır. Brüt ücret tutarınızı girmenizle birlikte hak etmiş olduğunuz kıdem ve ihbar tazminatınız hesaplanmaktadır.

İş Kazası Avukatı

İş kazasıgeçirmiş olan müvekkillerimiz ve yakınlarına iş kazası avukatı olarak her türlü desteği sağlamaktayız. İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmediği durumlarda, gerekli başvuruları yapmaktayız. Maluliyet oranının belirlenmesi ve iş göremezlik maaşının bağlanması için gerekli işlemleri takip etmekteyiz.

SGK tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilmediği hallerde, iş kazası tespit davası açmaktayız. İş kazası tazminatı davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, gerekli maddi ve manevi tazminat hesaplamalarını yaptırarak, tazminat almalarına yardımcı olmaktayız.

Gayrimenkul Avukatı

Gayrimenkul avukatlığı hizmetlerimiz kapsamındatapu iptal ve tescil davası, kamulaştırmasız el atma davası, arsa payı düzeltim davası, muhdesatın aidiyeti davası, ortaklığın giderilmesi davası ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar tarafımızca takip edilmektedir.

Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vb. sözleşmeler tarafımızca hazırlanmakta, kentsel dönüşüm için gerekli işlemler yapılmakta ve tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık hizmetleri verilmektedir.

Miras Avukatı

Mirastan mal kaçırmadurumlarının varlığı halinde, miras avukatı olarak tapu iptal ve tescil davası açmaktayız. Saklı payın ihlal edilmesi, mirasçılıktan çıkarma ve tenkis davaları gibi miras hukukuna ilişkin davalar da tarafımızca takip edilmektedir.

Vasiyetname, mirastan feragat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hukuki metinler tarafımızca düzenlenmekte, bahsi geçen işlemlere ilişkin hukuki sorularınız cevaplandırılmaktadır.

Boşanma Avukatı

Boşanma avukatı olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası tarafımızca takip edilmektedir. Katılma alacağı davası, nafakanın artırılması davası, velayetin değiştirilmesi davası gibi boşanmaya bağlı diğer davalarda da müvekkillerimizi temsil etmekteyiz.

Anlaşmalı boşanma protokolü, dava dilekçeleri ve gerekli her türlü evrak boşanma avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Müvekkillerimizin karşı tarafın hileli ve kötü niyetli işlemleri ile zarar görmemesi için gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır.

Avukata sorsayfamız ileistinaf nedirvb. her türlü hukuki sorularınız avukatlarımız tarafından cevaplanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde online avukatlarımız, avukata sormak istediğiniz her türlü sorunuzu yanıtlandıracaktır. Avukata soru sormak için avukata sor sayfamızın en altındaki formu doldurmanız yeterlidir. Sorunuzun cevabını yine avukata sor sayfasından görebilir, farklı bir sorunuz varsa avukatlarımıza iletebilirsiniz.

Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.