0216 387 0 388 ? Avukata Sor
Kategoriler: Uncategorized

İŞ KAZASI BİLDİRMEME CEZASI

 

İş kazası geçiren çalışan sigortalının durumunun işveren tarafından SGK’ya bildirilmesi gerekmektedir. İşveren tarafından iş kazası bildiriminin yetkili yerlerden biri olan Sosyal Güvenlik Kurumu’na zamanında yapılmaması durumunda işverene karşı belirli yaptırımlar uygulanır. İş kazası bildirmeme cezası zamanında bildirim görevini yerine getirmeyen işverene yönelik uygulanır. İş kazası bildirim süresi hakkında detaylı bilgiye bu konudaki makalemizden ulaşabilirsiniz.

İş Kazası Bildirmeme Cezası

İşveren tarafından veya iş kazası sağlık hizmeti sunan yerlere intikal ettikten sonra bu sağlık hizmeti sunucuları tarafından kanunda belirlenen süreler içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na iş kazası bildiriminde bulunulmaz ise belirli kıstaslar doğrultusunda idari para cezasına mahkûm edilirler.

İdari para cezasının belirlenmesinde tehlike sınıfı ve iş yerinde çalışan işçi sayısı kıstas alınmaktadır. Bu doğrultuda her yıl güncellenerek açıklanan bu tablo üzerinden bildirimde bulunmayan kişi veya kişiler idari para cezasına mahkûm olmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından uygulanan bu idari para cezasına karşılık işveren ve sağlık hizmeti sunucuları itiraz edebilirler.

6331 sayılı kanun gereğince iş kazası bildirmeme cezası 3 Bin 825 TL olarak tayin edilmiştir. İş yerinin içinde bulunduğu tehlike sınıfı ve işçi sayısına göre bu miktar artmaktadır.

Az tehlikeli sınıf içerisinde bulunan ve işçi sayısı 10’dan az olan iş yerleri bakımından ceza miktarı 3 Bin 825 TL, işçi sayısının 10 ve 49 arasında bulunması halinde 3 Bin 825 TL ve 50 ve üstü çalışan işçinin bulunması halinde 5 Bin 737 TL olarak belirlenmiştir.

Tehlikeli sınıfa giren iş yerleri açısından yine yukarıdaki işçi sayılarına göre sırasıyla 4 Bin 781 TL, 5 BİN 737 TL, 7 BİN 650 TL idari para cezası kesilecektir.

Çok tehlikeli sınıfa dahil olan iş yerleri bakımından ise yine yukarıdaki işçi sayıları kıstasına göre sırasıyla 5 Bin 737 TL, 7 Bin 650 TL, 11 Bin 475 TL ceza miktarı belirlenmiştir.

İşveren tarafından iş kazasının zamanında bildirilmemesinin tek cezası bu değildir. İdari para cezasının yanında işveren tarafından iş kazası nedeni ile işçinin tedavi masrafları da karşılanmak zorundadır.

Kurumca Ödenen Masrafların Geri Alınması

İş kazası geçiren işçinin haklarından biri de çalışamadığı günler için SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği bağlanmasıdır. İş kazasının zamanında bildirilip bildirilmemesi işçiye kurum tarafından yapılacak olan bu yardım açısından önem taşımamaktadır. Ancak işveren tarafından iş kazası bildirimi kuruma zamanında yapılmaz ise işverene karşı yaptırım uygulanır. Bunun sonucu SGK tarafından karşılanan geçici iş göremezlik ödeneği kurum tarafından işverenden tahsil edilmektedir. Bu durumun yaşanmaması için iş kazasının zamanında bildirilmesi gerekmektedir. Zamanında bildirim yapılmasa da en kısa sürede kuruma gerekli bildirim yapılmalı böylece işverence ödenecek ceza en az miktarda tutulmalıdır.

Bildirimin öngörülen süreler geçirildikten sonra yapılması durumunda işveren bildirim tarihi ve kaza tarihi arasında kurum tarafından iş kazası geçiren işçiye yönelik yapılan yardımları faiziyle birlikte kuruma geri ödeme borcu altına girmektedir.

Serbest çalışanların kuruma geç bildirimde bulunması durumunda kurum tarafından yapılacak yardımlar kaza tarihi yerine bildirim tarihi esas alınarak yapılmaktadır.

Yine işveren tarafından sigortalı işçi SGK’ya bildirilmeden önce iş kazası geçirebilmektedir. Bu durumda  işverende kusur aranmaksızın kurum tarafından yapılan tüm yardımların geri istenmesi mümkündür. İşe giriş bildirgesi işveren tarafından yasal sürelerden sonra verilmiş ve iş kazası da bildirgeden sonra gerçekleşmiş ise bu durumda işverenin iş kazasını süresinde bildirip bildirmediğine bakılmalıdır. Süresinde bildirimde bulunduğu takdirde işe giriş bildirgesinin yasal sürelerden sonra verilmesi işvereni kuruma karşı sorumluluk altına sokmamaktadır. İş kazası ve işe giriş bildirgesi aynı güne rastladığında farklı bir prosedür öngörülmüştür. Bu durumda işe giriş bildirgesinin iş kazasından önce kuruma verildiğinin ispatı işverene düşmektedir. İş kazası hakkında detaylı bilgiye şu sayfamızdan ulaşabilirsiniz: İş Kazası Avukatı

İş Kazası Bildirmeme Cezası Yargıtay Kararları

Karar 1:

” Bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca saptandığı tarihten önce gerçekleşen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililerin sigorta yardımlarının Kurumca sağlanacağı, ancak, belirtilen sigorta olayları için Kurumca yapılan ve ilerde yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirlerin hesap edilecek sermaye değerleri tutarının, 26. maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın işverene ayrıca ödettirileceği açıklanmıştır. Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, sigortalının davalı yanında çalışmasına ilişkin, davacı Kuruma zamanında verilmiş bir işe giriş bildirgesinin varlığının araştırılması ve bunun için de sigortalının kurumdaki tahsis ve sigortalılık şahsi dosyası da getirtilmek suretiyle sigortalı adına davalı işverenden herhangi bir işe giriş bildirgesinin verilip verilmediğine bakılarak 506 sayılı Kanunun 9 ve 10. madde şartlarının davaya konu olayda gerçekleşip gerçekleşmediği incelenmeden karar verilmiştir.

Yukarıda belirtilen açıklamalar ve benimsenen ilkeler kapsamında, uyuşmazlık konusu husus yeniden usulünce incelenip, yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.”

Yargıtay 10. Hukuk D. 2017/5068 E.  ,  2019/7673 K.

Karar 2:

“Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca SGK tarafından davacının mükellefine ait işyerinde çalışan …’ün 03…..2009 tarihinde yaşadığı iş kazası olayının süresinde SGK’ya bildirilmemesi nedeniyle ….142,73 TL hastane masrafının rücuen talep edildiği, davacı mükellefinin iş yerinde meydana gelen iş kazasının SGK’ya bildirilmesinin davacı yükümlülükleri arasında olduğu, bildirimin zamanında yerine getirilmemesinden kaynaklanan ve kurum tarafından davacının mükellefi işyerine rücu edilen bedelin davacı tarafından ödendiği, Mesleki Sorumluluk Sigortası Poliçesinde davacı mali müşavirin kusuru sebebiyle ödediği bu miktarın teminat altına alındığı gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takibinin devamına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 83,71 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ….09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi         2016/14254 E.  ,  2018/5438 K.

0 0 oylar
İçeriği Oylayın
Besler Hukuk

Paylaş
Yayınlayan
Besler Hukuk

Yeni Eklenen Başlıklar

UZMAN ÇAVUŞ SÖZLEŞME FESHİ HALİNDE TAZMİNAT ALABİLİR Mİ?

  Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…

29 Eylül 2023

İNANÇ SÖZLEŞMESİ NEDİR?

  İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…

22 Eylül 2023

BAĞIŞLAMANIN GERİ ALINMASI NEDİR?

  Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…

18 Eylül 2023

İPOTEK KALDIRMA NASIL YAPILIR?

İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…

14 Eylül 2023

HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI NE DEMEK?

  Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku'nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama,…

5 Eylül 2023

SİGORTA NEDİR?

Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…

23 Haziran 2023

Hakkımızda

Besler Hukuk

Avukat Caner Besler tarafından kurulan Besler Hukuk Bürosu; iş hukuku ve iş kazası avukatlığı başta olmak üzere, gayrimenkul avukatı, miras avukatı, boşanma avukatı olarak geniş bir hukuki yelpazede hizmet sunmaktadır.

Besler Hukuk Bürosu İstanbul’da faaliyetlerine başlamış, ilerleyen süreçte Türkiye’nin birçok farklı şehrinde müvekkillerine hizmetler sunmuştur. Merkezi İstanbul İli Kartal İlçesi’nde bulunan Besler Hukuk Bürosu, ülkemizin tamamında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir.

İş Hukuku Avukatı

Kıdem ve ihbar tazminatı, maaş alacakları, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, AGİ alacağı, eşit davranmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing nedeniyle manevi tazminat ve her türlü işçilik alacakları iş mahkemesi avukatlarımızca tahsil edilmektedir.

İşçi avukatlığı kapsamında sitemizde kıdem ve ihbartazminat hesaplamayapılabilmektedir. En güncel verilerle kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde alacağınızın hesaplanmasına yardımcı olunmaktadır. Brüt ücret tutarınızı girmenizle birlikte hak etmiş olduğunuz kıdem ve ihbar tazminatınız hesaplanmaktadır.

İş Kazası Avukatı

İş kazasıgeçirmiş olan müvekkillerimiz ve yakınlarına iş kazası avukatı olarak her türlü desteği sağlamaktayız. İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmediği durumlarda, gerekli başvuruları yapmaktayız. Maluliyet oranının belirlenmesi ve iş göremezlik maaşının bağlanması için gerekli işlemleri takip etmekteyiz.

SGK tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilmediği hallerde, iş kazası tespit davası açmaktayız. İş kazası tazminatı davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, gerekli maddi ve manevi tazminat hesaplamalarını yaptırarak, tazminat almalarına yardımcı olmaktayız.

Gayrimenkul Avukatı

Gayrimenkul avukatlığı hizmetlerimiz kapsamındatapu iptal ve tescil davası, kamulaştırmasız el atma davası, arsa payı düzeltim davası, muhdesatın aidiyeti davası, ortaklığın giderilmesi davası ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar tarafımızca takip edilmektedir.

Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vb. sözleşmeler tarafımızca hazırlanmakta, kentsel dönüşüm için gerekli işlemler yapılmakta ve tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık hizmetleri verilmektedir.

Miras Avukatı

Mirastan mal kaçırmadurumlarının varlığı halinde, miras avukatı olarak tapu iptal ve tescil davası açmaktayız. Saklı payın ihlal edilmesi, mirasçılıktan çıkarma ve tenkis davaları gibi miras hukukuna ilişkin davalar da tarafımızca takip edilmektedir.

Vasiyetname, mirastan feragat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hukuki metinler tarafımızca düzenlenmekte, bahsi geçen işlemlere ilişkin hukuki sorularınız cevaplandırılmaktadır.

Boşanma Avukatı

Boşanma avukatı olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası tarafımızca takip edilmektedir. Katılma alacağı davası, nafakanın artırılması davası, velayetin değiştirilmesi davası gibi boşanmaya bağlı diğer davalarda da müvekkillerimizi temsil etmekteyiz.

Anlaşmalı boşanma protokolü, dava dilekçeleri ve gerekli her türlü evrak boşanma avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Müvekkillerimizin karşı tarafın hileli ve kötü niyetli işlemleri ile zarar görmemesi için gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır.

Avukata sorsayfamız ileistinaf nedirvb. her türlü hukuki sorularınız avukatlarımız tarafından cevaplanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde online avukatlarımız, avukata sormak istediğiniz her türlü sorunuzu yanıtlandıracaktır. Avukata soru sormak için avukata sor sayfamızın en altındaki formu doldurmanız yeterlidir. Sorunuzun cevabını yine avukata sor sayfasından görebilir, farklı bir sorunuz varsa avukatlarımıza iletebilirsiniz.

Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.