0216 387 0 388 ? Avukata Sor
Kategoriler: Uncategorized

İDDET SÜRESİ NEDİR?

 

İddet süresi, kanundaki adıyla bekleme süresi; mevcut evlilik birliğinin sona ermesinden itibaren kadının yeni bir evlilik yapabilmesi için geçmesi gereken yasal süreyi ifade eder. İddet süresine uymama, kesin olmayan evlenme engellerinden bir tanesidir. Bu süre sona ermeden veya çeşitli istisnalar vuku bulmadan kadının yeniden evlenebilmesi mümkün olmayacaktır. Bu bekleme süresinin amacı, kadının önceki evliliğinden hamile olup olmadığının anlaşılması ve böylelikle nesebin karışmasına engel olunmasıdır. Bu yazımızda iddet süresi ve bağlantılı konular üzerinde duracağız. Konu hakkında yazımızda cevabını bulamadığınız sorularınızı sayfanın en altındaki forumu doldurarak bizlere sorabilirsiniz.

İddet Nedir?

Aslına bakacak olursanız,  iddet süresi ifadesi, hatalı bir kullanımdır. Çünkü iddet kelimesi de süre manasına gelmektedir. Dolayısıyla kanunun kullanmış olduğu bekleme süresi ifadesinin; iddet süresi, iddet müddeti gibi ifadelere nazaran çok daha yerinde olduğu aşikardır. Fakat bu hatalı kullanım halk arasında daha çok kullanılmakta ve yerleşmiş bir kalıp ifade oluşturmaktadır. Bu sebeple biz de bu kullanımı yazımızda sürdürmeye devam edeceğiz.

İddet Müddeti Nedir?

İddet süresi, Türk Hukukunda; Türk Medeni Kanununun 132. maddesinde Kadın İçin Bekleme Süresi başlığı adı altında kendine düzenleme alanı bulmuştur. Bu düzenlemeye göre kadın, evlilik bittikten sonra bunun üzerinden 300 gün geçmedikçe yeniden evlenemeyecektir. Doğumla birlikte 300 günün dolması beklenmeksizin süre sona erecektir. Çocuğun ölü doğması veya kadının düşük yapması da doğum olarak değerlendirilecektir. Kadının hamile olmadığının tespiti veya boşanan eşlerin tekrardan evlenmek istemeleri gibi durumlarda, mahkeme kararı ile  iddet süresi kaldırılabilecektir.

İddet Süresi Hesaplama Nasıl Yapılır?

Bekleme süresinin 300 gün olduğunu belirtmiştik. Peki bu süre neden 300 gündür? Bu süre sınırı ortaya konulurken bir doğum için geçirilebilecek maksimum gebelik süresi esas alınmıştır. Peki bu süre ne zaman işlemeye başlayacaktır? Bu sorunun cevabı duruma göre değişkenlik göstermektedir. Ama cevabı teke indirgemek istersek buna evlilik birliğinin sona ermesinin kesinleştiği tarih diyebiliriz.

Evlilik birliğinin son bulması; evliliğin iptali, ölüm, boşanma gibi durumlarda gündeme gelebilecektir. Gaiplik kararı verilen eşe dair nasıl bir duruş sergileneceği ise Türk Medeni Kanununda belirtilmemiştir. Görüldüğü üzere evlilik birliği ölümle ya da mahkeme kararıyla sona erebilecektir. Yapılan hesap da buna bağlı olarak değişkenlik gösterecektir. Şöyle iki grup halinde ifade etmek gerekirse:

1) Kocası Ölen Kadının İddet Süresi Nasıl Hesaplanır?

Ölüm kesin bir olay olduğu için kesinleşmesi için herhangi bir süre beklenmez. Tıbbi olarak ölüm gün ve saati ortaya konulduğu gibi iddet süresi işlemeye başlayacaktır. Ölüm karinesi de ölüm ile aynı sonucu doğurmaktadır. Bu sebeple kocası hakkında ölüm karinesi dolayısıyla ölüm kaydı şerhi nüfus kütüğüne işlenen kadının bekleme süresi karineye esas olayın meydana geldiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.

Gaiplik durumunda ise olay biraz farklıdır. Burada ölüm ve ölüm karinesinden farklı olarak evlilik birliği anında sona ermemektedir. Kadının bu yönde bir talepte bulunması ve hakimin de evliliğin feshine karar vermiş olması gerekir. Burada süre fesih karar tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır. Fakat gaiplik kararı verilebilmesi için geçmesi gereken süreler çok uzun olduğu için iddet süresi, aslında burada pek de bir anlam ifade etmemektedir.

2)Boşanan Kadının İddet Süresi Nasıl Hesaplanır?

300 günlük iddet süresinin işlemeye başlayabilmesi için evlilik birliğini sona erdiren mahkeme kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Burada da boşanma, evliliğin butlanı, evliliğin iptali gibi durumlar gündeme gelebilecektir. Mahkeme kararının kesinleşmesi nasıl olacaktır peki? Burada iki olasılık gündeme gelebilir. Öncelikle yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşı taraflar kanun yolu hakkından feragat edebilirler veya süresi içerisinde istinaf mahkemesine başvurmamış olabilirler. Bu durumda süresi sonunda veya feragat tarihi itibariyle mahkeme kararı kesinleşmiş olacaktır.

İkinci bir ihtimal olarak taraflar yerel mahkemenin ilamını üst mahkemelere taşıyabilirler. Bu durumda kesinleşme tarihi üst mahkemelerde verilecek karara göre şekillenecektir. İşte 300 günlük iddet süresi de bu kesinleşme tarihlerine göre işlemeye başlayacaktır.

Kadının İddet Süresi Ne kadardır?

Bu süre 300 günle sınırlıdır. Eski Medeni Kanun döneminde çeşitli hallerin varlığında bu süre hakimin takdirinde olarak kısaltılabiliyordu. Mevcut kanun dönemindeyse çeşitli hallerin varlığı durumunda, hakimin takdir yetkisi olmaksızın bu süre tamamen ortadan kaldırılacaktır. Bunun dışında kadının 300 günlük iddet müddeti kısaltılamaz ve uzatılamaz.

Erkeğin İddet Süresi Var Mıdır?

Bu sorunun cevabı hayır şeklinde olacaktır. Türk Medeni Kanunu, bekleme süresini yalnızca kadın cinsiyeti için belirlemiştir. Zaten bu sürenin erkekler için de belirlenmesi kanun maddesinin ruhu bakımından yerinde olmayacaktır. Zira kanun maddesinin amacı doğum ile birlikte çocuğun nesebinin belirli olabilmesidir. Doğurganlık da insanlarda yalnızca kadın cinsiyetine has bir durumdur. Bu bakımdan, erkeğe bir iddet süresi belirlenmemiş olması gayet yerinde olmuştur.

Bununla birlikte iddet süresinin hukukumuzda ortaya çıkışı, İslam Hukukuna dayanmaktadır. Zira İslam Hukukuna göre kocasından ayrılan veya kocası ölen bir kadın ancak 4 ay 10 günlük iddet müddetinden sonra yeniden evlenebilecektir. İslam Hukuku da bu süreyi yalnızca kadınlara yönelik belirlemiştir. Fakat günümüz mevzuatından farklı olarak oradaki kuralın amacı, yeni boşanan veya kocası yeni ölen bir kadının hemen yeni bir evlilik birliği oluşturmasının hoş karşılanmamasıdır. Bu vaziyet de Türk gelenek ve törelerince, erkekle eşit konumda sayılan ve toplum içerisinde kutsal olarak atfedilen kadınlar açısından ayırıcı ve aşağılayıcı bir niteliktedir.

Tüm bunların yanında günümüz teknoloji ve gelişmeleri ile beraber bu kanun maddesinin çok fazla uygulanabilirlik alanı kalmamıştır. Zira gebeliğin çok erken zamanlarında dahi çocuğun nesebi belirlenebilmektedir. Bu durumun kolaylıkla tespiti mümkünken kadını 10 ay bekletmek veya süreyi kaldırmak adına mahkeme süreciyle uğraştırmak hem Türk kadınına hem de Türk yargısına gereksiz bir yük oluşturmaktadır. Bu şekilde; kadının ehliyetinin gereksiz yere kısıtlandığını, evlenme hakkının belirli bir süre elinden alındığını söyleyebiliriz.

Bize göre bu bekleme süresi, Anayasamız ve ülkemizin de taraf olduğu Uluslararası Sözleşmeler bakımından da yerinde bir uygulama değildir. Bu süre, hem eşitlik ilkesine gem vurmakta hem de kadının temel haklarını kısıtlamaktadır. Tüm bu açıkladığımız sebepler ışığında, iddet süresi uygulamasının hukukumuzdan tamamen kaldırılması gerekliliği gayet açık bir şekilde ortadadır.

İddet Süresi Dolmadan Evlenmek Mümkün Müdür?

Türk Hukuk Mevzuatına göre; iddet süresi dolmadan veya bu süre mahkeme kararıyla kaldırılmadan, kadının yeniden evlenebilmesi mümkün değildir. Lakin bekleme süresine uymama, evliliğin nispi veya mutlak butlanını gerektirecek bir hal değildir. Bu durum, aynı zamanda evlilik sözleşmesi bakımından bir yokluk sebebi de teşkil etmez. İddet süresi, yalnızca bir talik sebebidir. Yani evliliğe engel olmaz sadece bu ilişkinin kurulabilmesini belli bir zaman erteler. Bu süreye uymama, kesin olmayan bir evlenme engelidir. Dolayısıyla bekleme süresi içerisindeki kadın her nasılsa evlenirse, bu durum evliliğin iptali için bir sebep oluşturmayacaktır. O saatten sonra bu evlilik geçerli bir evliliktir.

Bunun dışında; Evlendirme Yönetmeliği’nin 15. maddesinin c bendi, iddet süresini evlendirme engeli olarak saymıştır. Yine bu yönetmeliğin 23. maddesine göre; evlendirme memuru, evlenmek isteyen tarafların dosyasında evliliğe engel bir durum tespit ederse, tarafların bu evlenme talebini reddetmek zorundadır. Bu engelin yokluğu ispatlanmadıkça taraflar evlenemeyecektir. Fakat her nasılsa , bu durumun varlığına rağmen nikah memuru tarafların evlenme talebini reddetmez ve nikahı gerçekleştirirse; yine bu durumda evlilik geçerli olacaktır. Kanuni bekleme süresini beklemeden evlenen kadının bu şekildeki son evliliği geçerlidir.

İddet Süresi Kaldırma Davası Nedir?

İddet süresi doğal olarak ya sürenin dolmasıyla ya da doğum ile birlikte sona ermektedir. Bu durumun iki istisnası vardır. Bu istisnalardan biri boşanılan eşle yeniden evlenilmek istenmesidir. Diğer bir istisna ise, başka biriyle evlenmek isteyen kadının hamile olmadığının doktor raporuyla tespit edilmesidir. Bu istisnalar iddet süresini kendiliğinden ortadan kaldırmamaktadır. Bunun için kadın tarafından, bekleme süresinin kaldırılması davası açılmalıdır. Bu husus; Türk Medeni Kanunu 132. madde, 3. fıkrasında ortaya konmaktadır.

Eğer evlilik birliği sona eren eşler yeniden evlenmek isterlerse, mahkemenin bu konuda bir takdir yetkisi yoktur; iddet süresini kaldırmak zorundadır. Eğer kadın, iddet müddeti dolmadan başka birisiyle evlenmek istiyorsa, bekleme süresinin kaldırılması davası açmalıdır. Fakat burada, bu durumun doktor raporuyla belgelenmesi gerekir. Açılan dava tespit niteliğinde olup hakime takdir yetkisi tanımamaktadır. Dolayısıyla gebe olmadığı anlaşılan veya yeniden evlenmek isteyen eşler hakkında hakim iddet süresini kaldırmak zorundadır.

İddet süresi kaldırma davasında yetkili mahkeme, kadının yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme ise; Aile Mahkemesi, bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Yabancı kadınlar için kendi milli hukukunda bekleme süresine ilişkin açık bir düzenleme yoksa bu hüküm uygulanmaz. Bununla birlikte eğer yabancı kadının milli hukukunda bekleme süresine ilişkin açık hüküm varsa kendi milli hukukundaki hüküm uygulanır.

İddet Süresi Kaldırma Ücreti Ne Kadar?

Burada iki ücret türü söz konusu olacaktır. Öncelikle mahkemenin alacağı gider avansı, başvuru harcı vb. kalemler yani kısacası yargılama giderlerinden bahsedebiliriz. Bu hususta sabit bir rakam vermek mümkün olmayacaktır. Çünkü bu ücret birçok etmene göre değişkenlik göstermektedir. Fakat ortalama bir rakam vermek gerekirse yargılama giderlerinin 500 TL civarı olacağını söyleyebiliriz.

Bunun dışında avukata verilecek vekalet ücretini ele almak gerekir. Bu dava türü için kendinizi avukat ile temsil etme zorunluluğunuz yoktur. Fakat sırf usul işlemlerinin eksikliğinden dolayı bile ciddi hak kaybına uğrayabileceğinizi belirtmek isteriz. Dolayısıyla hangi hukuki işlem olursa olsun kendinizi uzman bir avukat ile temsil ettirmenizde büyük fayda vardır. Bekleme süresinin kaldırılması davasında avukatın ne kadar ücret alacağı ise sabit bir rakam ile ifade edilemez. Bu husus vekil ile vekil eden arasında akdedilen ücret sözleşmesinde ortaya konulacaktır. Fakat bu durumda minimum ne kadar avukatlık ücreti olması gerektiği her baronun senelik bazda yayımlamış olduğu vekil ile vekil eden arasındaki en az ücret çizelgesinde belirtilmektedir. İstanbul Barosu’nun 2021 yılı için bu hususta ortaya koyduğu rakam ise en az 8.000,00 TL şeklindedir.

İddet Süresi Kaldırma Dilekçesi Örneği

İddet müddetinin belirli durumlarda mahkeme kararıyla kaldırılabileceğini söylemiştik. Bunun için bekleme süresi içerisindeki kadın tarafından, yetkili ve görevli mahkemede dava açılması gerekmektedir. Bu konuda hak kaybına uğramamanız adına uzman bir avukattan destek almanız gerekliliğini tekrar hatırlatmak isteriz. Vereceğimiz dilekçe örneği sadece sizlerde bir fikir oluşturabilmesi adınadır. Bu dilekçe örneğini vereceğimiz bağlantı linklerine tıklayarak Pdf veya Word formatında indirebilirsiniz. İşte sizler için hazırlamış olduğumuz dilekçe örneğimiz:

İSTANBUL ANADOLU (…) AİLE MAHKEMESİNE

DAVACI          :  K…… A……

VEKİLİ            :  Av. C…… B…..

DAVALI          :  (Hasımsız)

KONU              :  Kadının bekleme süresinin kaldırılması talepli dava dilekçemizin sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR  :

1 – Müvekkilim K…… A…… ile eski eşi M…… Y……, Bakırköy 7. Aile Mahkemesinin 2021/19*5 Esas ve 2021/15*6 Karar sayılı dosyası ile 05/10/2021 tarihinde boşanmışlardır. Aile Mahkemesinin vermiş olduğu Boşanma kararı 12/10/2021 tarihinde kesinleşmiş ve karar nüfusa işlenmiştir.

2 – Müvekkilim K…. A….., bir başkası ile yeniden evlenmek istemektedir. Hamile olmayan müvekkilimin bu durumu Mahkemenizin belirleyeceği bir sağlık birimi tarafından ispat edilebilir niteliktedir. Müvekkilimin yeniden evlenme isteği  karşısında  300 günlük bekleme süresinin kaldırılması bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu sebeple huzurdaki davayı açma zaruretimiz hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER  :   TMK, HMK ve ilgili sair yasal mevzuat

HUKUKİ DELİLLER     :   Nüfus Kayıtları, boşanma ilamı, doktor raporu ve her türlü yasal delil.

SONUÇ VE İSTEM        :   Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlere dayanarak sayın mahkemenizce inceleme yapılarak; Müvekkilim hakkında Türk Medeni Kanununun ilgili maddesi gereğince zorunlu olan kadının 300 günlük bekleme süresinin kaldırılmasına karar verilmesini saygılarımla vekaleten  arz ve talep ederim.     15/12/2021

                                                                                                                                                          Davacı Vekili                                                                                                                                                            C……. B………

Dilekçe örneğini Word formatında indirmek için tıklayın: İddet Süresi Kaldırma Dilekçesi Örneği – Word

Dilekçe örneğini Pdf formatında indirmek için tıklayın: İddet Süresi Kaldırma Dilekçesi Örneği – PDF

İddet süresi hakkında elimizden geldiğince sizleri bilgilendirmeye çalıştık. Yazımızda cevabını bulamadığınız sorularınızı aşağıdaki forumu doldurarak bizlere iletebilirsiniz.

0 0 oylar
İçeriği Oylayın
Besler Hukuk

Paylaş
Yayınlayan
Besler Hukuk

Yeni Eklenen Başlıklar

UZMAN ÇAVUŞ SÖZLEŞME FESHİ HALİNDE TAZMİNAT ALABİLİR Mİ?

  Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…

29 Eylül 2023

İNANÇ SÖZLEŞMESİ NEDİR?

  İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…

22 Eylül 2023

BAĞIŞLAMANIN GERİ ALINMASI NEDİR?

  Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…

18 Eylül 2023

İPOTEK KALDIRMA NASIL YAPILIR?

İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…

14 Eylül 2023

HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI NE DEMEK?

  Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku'nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama,…

5 Eylül 2023

SİGORTA NEDİR?

Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…

23 Haziran 2023

Hakkımızda

Besler Hukuk

Avukat Caner Besler tarafından kurulan Besler Hukuk Bürosu; iş hukuku ve iş kazası avukatlığı başta olmak üzere, gayrimenkul avukatı, miras avukatı, boşanma avukatı olarak geniş bir hukuki yelpazede hizmet sunmaktadır.

Besler Hukuk Bürosu İstanbul’da faaliyetlerine başlamış, ilerleyen süreçte Türkiye’nin birçok farklı şehrinde müvekkillerine hizmetler sunmuştur. Merkezi İstanbul İli Kartal İlçesi’nde bulunan Besler Hukuk Bürosu, ülkemizin tamamında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir.

İş Hukuku Avukatı

Kıdem ve ihbar tazminatı, maaş alacakları, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, AGİ alacağı, eşit davranmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing nedeniyle manevi tazminat ve her türlü işçilik alacakları iş mahkemesi avukatlarımızca tahsil edilmektedir.

İşçi avukatlığı kapsamında sitemizde kıdem ve ihbartazminat hesaplamayapılabilmektedir. En güncel verilerle kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde alacağınızın hesaplanmasına yardımcı olunmaktadır. Brüt ücret tutarınızı girmenizle birlikte hak etmiş olduğunuz kıdem ve ihbar tazminatınız hesaplanmaktadır.

İş Kazası Avukatı

İş kazasıgeçirmiş olan müvekkillerimiz ve yakınlarına iş kazası avukatı olarak her türlü desteği sağlamaktayız. İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmediği durumlarda, gerekli başvuruları yapmaktayız. Maluliyet oranının belirlenmesi ve iş göremezlik maaşının bağlanması için gerekli işlemleri takip etmekteyiz.

SGK tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilmediği hallerde, iş kazası tespit davası açmaktayız. İş kazası tazminatı davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, gerekli maddi ve manevi tazminat hesaplamalarını yaptırarak, tazminat almalarına yardımcı olmaktayız.

Gayrimenkul Avukatı

Gayrimenkul avukatlığı hizmetlerimiz kapsamındatapu iptal ve tescil davası, kamulaştırmasız el atma davası, arsa payı düzeltim davası, muhdesatın aidiyeti davası, ortaklığın giderilmesi davası ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar tarafımızca takip edilmektedir.

Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vb. sözleşmeler tarafımızca hazırlanmakta, kentsel dönüşüm için gerekli işlemler yapılmakta ve tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık hizmetleri verilmektedir.

Miras Avukatı

Mirastan mal kaçırmadurumlarının varlığı halinde, miras avukatı olarak tapu iptal ve tescil davası açmaktayız. Saklı payın ihlal edilmesi, mirasçılıktan çıkarma ve tenkis davaları gibi miras hukukuna ilişkin davalar da tarafımızca takip edilmektedir.

Vasiyetname, mirastan feragat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hukuki metinler tarafımızca düzenlenmekte, bahsi geçen işlemlere ilişkin hukuki sorularınız cevaplandırılmaktadır.

Boşanma Avukatı

Boşanma avukatı olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası tarafımızca takip edilmektedir. Katılma alacağı davası, nafakanın artırılması davası, velayetin değiştirilmesi davası gibi boşanmaya bağlı diğer davalarda da müvekkillerimizi temsil etmekteyiz.

Anlaşmalı boşanma protokolü, dava dilekçeleri ve gerekli her türlü evrak boşanma avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Müvekkillerimizin karşı tarafın hileli ve kötü niyetli işlemleri ile zarar görmemesi için gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır.

Avukata sorsayfamız ileistinaf nedirvb. her türlü hukuki sorularınız avukatlarımız tarafından cevaplanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde online avukatlarımız, avukata sormak istediğiniz her türlü sorunuzu yanıtlandıracaktır. Avukata soru sormak için avukata sor sayfamızın en altındaki formu doldurmanız yeterlidir. Sorunuzun cevabını yine avukata sor sayfasından görebilir, farklı bir sorunuz varsa avukatlarımıza iletebilirsiniz.

Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.