Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku’nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama, suçlu bireylerin topluma yeniden kazandırılması ve ıslah edilmesi açısından önemli bir rol oynamaktadır. Bu makalemizde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedir sorusunu ve müvekkillerimiz tarafından sıkça sorulan soruları cevaplandırmaya çalıştık. Sizde sormak istediğiniz soruları sayfanın en altından büromuza iletebilirsiniz.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), sanığın hüküm giyse bile belli bir denetim süresi içinde ceza kararının uygulanmamasını ve bu süre zarfında kasıtlı suç işlememesini şart koşan özel bir ceza bireyselleştirme kurumudur (CMK md. 231). Diğer ceza bireyselleştirme yöntemlerinde, mahkeme kararı birtakım hukuki sonuçlar doğururken, HAGB kararıyla mahkeme, sonuç doğuracak şekilde bir karar açıklamamış, açıklamayı ertelemiştir.
HAGB kararı, suç işlemiş bir kişinin yaşamına, medeni haklarına veya siyasi haklarına herhangi bir kısıtlama getirmeden, adeta sanığa ikinci bir şans sunar. Bu karar, suç işlemiş bir kişiye karşı Ceza Hukuku müdahalesini askıya alır. Böylece sanığın hayatına minimal etki eder.
Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, HAGB kararı belirli şartlara tabi bir uygulamadır. Bu şartlar şunlardır:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması durumunda, sanık 5 yıl süreyle denetime tabi tutulur. Ancak 18 yaşından küçük çocuklar için denetim süresi 3 yıldır. Bu denetim süresi içinde sanık;
Sanık, HAGB kararı sonucu 5 yıl boyunca denetim ve gözetime tabi tutulur. Bu süre zarfında, sanığın denetimli serbestliğe ilişkin yükümlülüklerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi ve kasten yeni bir suç işlememesi şartıyla, mahkeme HAGB’yi kaldırarak davanın düşmesine karar verir. Bu, sanığın önceki cezai durumunun ortadan kalktığı ve yargılanmadan önceki hukuki statüsüne geri döndüğü anlamına gelir. 5 yılın sonunda herhangi bir işlem yapmanıza gerek olmaksızın ceza ortadan kalkar
Aynı suçtan dolayı iki kez HAGB kararı verilmesi mümkün değildir. HAGB kararı, suç işlemiş bir kişinin ikinci bir şans sunarken, bu şansa sahip olabilmesi için önceden hakkında bu tür bir karar alınmamış olması gerekmektedir.
HAGB kararları, adli sicil kaydına eklenmez ve kendine özgü bir sistemde tutulurlar. Bu nedenle, HAGB kararı alan bir kişi adli sicilde sabıkalı olarak görülmez. HAGB, bir mahkûmiyet kararı olmadığı için adli sicile kaydedilmez ve sanığın suçlu kabul edilmesini engeller.
Sanık, HAGB kararıyla belirlenen denetim süresi olan 5 yıl içinde kasıtlı yeni bir suç işlemezse veya mahkeme tarafından 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutularak bu tedbire uyarsa, mahkeme davanın düşmesine karar verir. Bu durumda, HAGB kararına ilişkin kayıt da sistemden çıkarılır. Bu sayede, sanık için verilen ikinci bir şansın sonucu, suçlu olarak kabul edilmeden önceki hukuki statüsüne geri dönmesini sağlar.
Devletin güvenliğine, anayasal düzene karşı işlenen suçlar ile yüz kızartıcı suçlar kategorisine giren suçlardan verilen HAGB kararı, memuriyete alınmaya engel teşkil eder. Eğer bir kişi memuriyete alındıktan sonra bu tür suçlardan dolayı HAGB kararı alırsa, memuriyetle ilişkisi sona erdirilir. Ancak, yukarıda belirtilen suçlar dışında kalan diğer suçlar için verilen HAGB kararı memuriyeti etkilemez ve kişi memuriyetine devam edebilir.
Asker personel için ayrıca firar, amir veya üste taarruz, amire veya üste hakaret, emre itaatsizlikte ısrar, fesat, mukavemet, isyan gibi suçlardan verilen HAGB kararları, Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiğin kesilmesini gerektirir. Bu, askeri disiplinin ve düzenin korunması amacıyla alınan bir önlemdir ve asker personelin bu tür suçlardan HAGB kararı alması, askeri hizmetten çıkarılmasına yol açar.
HAGB ve cezanın ertelenmesi, bazen karıştırılan ancak farklı ceza hukuku kavramlarıdır. HAGB kararı, mahkeme tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve denetim sürecinin sonunda hükmün açıklanmamasını ifade eder. Sanık, denetim sürecini başarılı bir şekilde tamamlarsa, açıklanması geri bırakılan hüküm uygulanmaz. Bu durumda, sanığın adli sicil kaydına HAGB kararının herhangi bir yansıması olmaz. HAGB kararları, adli sicil kayıtları dışında ayrı bir sicilde tutulurlar.
Cezanın ertelenmesinde ise mahkeme tarafından mahkumiyet hükmü verilir ancak ceza infazı denetim süresi tamamlandığında ceza infaz edilmiş sayılır. Bu erteleme, adli sicil kaydına yansır. Yani ceza, infaz kurumu dışında tamamlandığı için kişinin adli sicilinde bu ertelenme kararı görülür. Bu iki kavram, ceza hukukunda farklı sonuçlar doğuran uygulamaları temsil eder ve dikkatle ayrılmalıdır.
Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararla, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kurumuna ilişkin tüm hükümler iptal edilmiştir. Bu karar, 01.08.2023 tarihinde resmi gazetede yayınlanmış olup 1 yıl sonra 01.08.2024 yürürlüğe girecektir.
Anayasa Mahkemesi HAGB kararlarının başvurucu tarafından yargılamanın başında kabul edilmesi durumunda, adil yargılama hakkı güvencelerinin ilk derece mahkemesince sağlanıp sağlanmadığını denetlemek için istinaf kanun yolunun kullanılamadığını ve bu durumun hak ihlallerine yol açabileceğini vurgulamıştır. Sanık, HAGB kararı almasını kabul ederken istinaf yolundan feragat ettiği için anayasal geçerlilik koşullarını sağlamadığı ifade edilmiştir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile ilgili aklınıza gelen her türlü soruyu aşağıdaki formu doldurarak büromuza iletebilirsiniz.
Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…
İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…
Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…
İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…
Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…
Boşanma dilekçesi, eşlerin boşanmak için mahkemeye sunması gereken boşanma davasının ilk adımı olan yazılı belgelerdir.…
Avukat Caner Besler tarafından kurulan Besler Hukuk Bürosu; iş hukuku ve iş kazası avukatlığı başta olmak üzere, gayrimenkul avukatı, miras avukatı, boşanma avukatı olarak geniş bir hukuki yelpazede hizmet sunmaktadır.
Besler Hukuk Bürosu İstanbul’da faaliyetlerine başlamış, ilerleyen süreçte Türkiye’nin birçok farklı şehrinde müvekkillerine hizmetler sunmuştur. Merkezi İstanbul İli Kartal İlçesi’nde bulunan Besler Hukuk Bürosu, ülkemizin tamamında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kıdem ve ihbar tazminatı, maaş alacakları, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, AGİ alacağı, eşit davranmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing nedeniyle manevi tazminat ve her türlü işçilik alacakları iş mahkemesi avukatlarımızca tahsil edilmektedir.
İşçi avukatlığı kapsamında sitemizde kıdem ve ihbartazminat hesaplamayapılabilmektedir. En güncel verilerle kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde alacağınızın hesaplanmasına yardımcı olunmaktadır. Brüt ücret tutarınızı girmenizle birlikte hak etmiş olduğunuz kıdem ve ihbar tazminatınız hesaplanmaktadır.
İş kazasıgeçirmiş olan müvekkillerimiz ve yakınlarına iş kazası avukatı olarak her türlü desteği sağlamaktayız. İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmediği durumlarda, gerekli başvuruları yapmaktayız. Maluliyet oranının belirlenmesi ve iş göremezlik maaşının bağlanması için gerekli işlemleri takip etmekteyiz.
SGK tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilmediği hallerde, iş kazası tespit davası açmaktayız. İş kazası tazminatı davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, gerekli maddi ve manevi tazminat hesaplamalarını yaptırarak, tazminat almalarına yardımcı olmaktayız.
Gayrimenkul avukatlığı hizmetlerimiz kapsamındatapu iptal ve tescil davası, kamulaştırmasız el atma davası, arsa payı düzeltim davası, muhdesatın aidiyeti davası, ortaklığın giderilmesi davası ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar tarafımızca takip edilmektedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vb. sözleşmeler tarafımızca hazırlanmakta, kentsel dönüşüm için gerekli işlemler yapılmakta ve tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık hizmetleri verilmektedir.
Mirastan mal kaçırmadurumlarının varlığı halinde, miras avukatı olarak tapu iptal ve tescil davası açmaktayız. Saklı payın ihlal edilmesi, mirasçılıktan çıkarma ve tenkis davaları gibi miras hukukuna ilişkin davalar da tarafımızca takip edilmektedir.
Vasiyetname, mirastan feragat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hukuki metinler tarafımızca düzenlenmekte, bahsi geçen işlemlere ilişkin hukuki sorularınız cevaplandırılmaktadır.
Boşanma avukatı olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası tarafımızca takip edilmektedir. Katılma alacağı davası, nafakanın artırılması davası, velayetin değiştirilmesi davası gibi boşanmaya bağlı diğer davalarda da müvekkillerimizi temsil etmekteyiz.
Anlaşmalı boşanma protokolü, dava dilekçeleri ve gerekli her türlü evrak boşanma avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Müvekkillerimizin karşı tarafın hileli ve kötü niyetli işlemleri ile zarar görmemesi için gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır.
Avukata sorsayfamız ileistinaf nedirvb. her türlü hukuki sorularınız avukatlarımız tarafından cevaplanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde online avukatlarımız, avukata sormak istediğiniz her türlü sorunuzu yanıtlandıracaktır. Avukata soru sormak için avukata sor sayfamızın en altındaki formu doldurmanız yeterlidir. Sorunuzun cevabını yine avukata sor sayfasından görebilir, farklı bir sorunuz varsa avukatlarımıza iletebilirsiniz.
Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.