Evlilik sözleşmesi, aile içi işleyişi ve eşlerin birbirlerine karşı konumunu belirleyen, eşlerin iradelerine dayalı kurulan sözleşmedir. Evlilik sözleşmelerinin asıl önemi boşanma sonrası mal paylaşımının belirlenmesi noktasındadır. Tarihte evlenen kadının fiil ve hak ehliyetinin dahil olduğu aile babasına geçtiği Roma Hukuku’nda da kadınların fiil ve hak ehliyetlerine sahip olduğu Osmanlı Hukuku’nda da evlenen ve boşanan eşlerin malları nasıl paylaşacağı ya da bu süreçte ne gibi haklara sahip olacakları hukuken çözülmesi gereken meseleler haline gelmiştir.
Evlilik sözleşmesi ile ilgili sıkça sorulan soruların cevapları aşağıda belirtilmiştir. Konu ile ilgili başkaca sorularınızın olması halinde sayfanın en altından sorularınızı büromuza iletebilirsiniz.
Evlilik sözleşmesi, eşlerin evlenmeden önce ya da evlilikleri sırasında yaptıkları, evlilik, boşanma ve boşanma sonrası süreci düzenleyen hükümlerin yer aldığı sözleşmedir. Evlilik sözleşmeleri büyük çoğunlukla boşanmanın ardından malların nasıl paylaştırılacağını yani evlilik sürecine dahil edilen eşlerin malvarlığının hangi rejime tabi olacağını düzenler. Sözleşme serbestisi genel kural olmakla birlikte söz konusu mal rejiminin türünü belirlemek olunca eşlere sınırsız bir özgürlük tanınmamıştır. Bu nedenle makalemizde evlilik sözleşmelerinin mal rejimini belirleme boyutu üzerinde durulacaktır.
Sözleşme yapabilme ehliyetinin düzenlendiği Medeni Kanun hükümlerine göre evlilik sözleşmesi yapabilme hakkı ayırt etme gücüne sahip olanlara tanınmış bir haktır. Ayırt etme gücüne sahip ve on sekiz yaşını tamamlamış tam ehliyetliler doğrudan bu haklarını kullanabilirler. Ayırt etme gücüne sahip olmakla birlikte küçük veya kısıtlı olan sınırlı ehliyetsizler ise yasal temsilcilerinin izni veya onayıyla bu sözleşmeyi yapabilirler. Ayırt etme gücüne sahip olmayan tam ehliyetsizlerin bu sözleşmeyi yapma hakları yoktur.
Eşlerin evlilik birliğinde tabi oldukları mal rejimi dışındaki hususlarda eşler, sözleşme serbestisi gereği sözleşmelerin geçerlilik koşullarına uygun olduğu sürece her konunun düzenlenmesini isteyebilir. Diğer bir ifadeyle kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına uygun olması; konunun imkansız olmaması ve irade sakatlığının mevcut olmaması gibi şartlar yerine getirildiği sürece taraflar her konuyu düzenleyebilir. Bu kapsamda eşlerin birbirlerine saygı göstermesi, çocukların bakımlarıyla eşit ilgilenilmesi, aile yükümlülüklerine uygun davranılması ve eşlerin sadakat yükümlülüklerinin belirtilmesi gibi hususların sözleşmeye eklenmesinde hukuki bir engel bulunmamaktadır. Söz konusu mal rejimini belirlemek olduğunda ise aşağıda detaylıca inceleneceği üzere eşler ancak kanunda öngörülmüş bir rejimi belirleyebilirler.
Öncelikle tarafların adı soyadı ve kimlik bilgileri sözleşmede belirtilir. Daha sonrasında sözleşmeye konulacak hükümlere geçilir. Bu kapsamda eşlerin aile konutunun neresi olacağı, çocukların doğum süreci ve masraflarının taraflarca eşit bir şekilde paylaşılacağı, müşterek çocuklar reşit olana kadar çocuk üzerindeki her kararın ortak bir şekilde alınacağı, eşlerin evlilik süresince tabi olacakları mal rejimi ve sadakat yükümlülüklerine aykırı davranışlar söz konusu olduğunda boşanma davası sürecinin nasıl işletileceği gibi hususlar sözleşmeye eklenebilir. Tarafların imzası ve noter işlemiyle sözleşme kurulmuş olur.
Burada kast edilen aslında mal rejimi sözleşmesinin şekil şartıdır. Hukukumuzda mal rejimi sözleşmesini, eşler evlenmeden önce yetkili memura yapacakları yazılı beyanlarıyla ya da evlendikten sonra noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapacakları sözleşmeyle yapabilirler. Sözleşme bizzat eşler ve gerekli olan durumlarda yasal temsilcileri tarafından imza edilir. Görüldüğü üzere bu sözleşme resmi şekil şartına tabi tutulmuştur. Evlenmeden önce memura yapılan bildirim her ne kadar adi yazılı şekilde sunulsa da yine bir resmi işlem söz konusudur. Bunun dışında başka memur veya kurumların mal rejimi sözleşmesi düzenleme veya onaylama yetkisi yoktur.
Eşlerin kanunun izin verdiği sınırlara sadık kalarak, resmi şekilde yaptıkları ve konusu itibariyle mal rejiminin düzenlendiği sözleşmedir. Evlenmeden önce nişanlılar ya da evlendikten sonra eşler, kanunda belirtilen seçenekler arasından tabi olmak istedikleri mal rejimini belirlerler. Bu kapsamda taraflar, yasal mal rejiminin dışında; mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı ve mal ortaklığı rejimlerinden birini seçebilir veya yasal mal rejiminin kanunun müsaade ettiği hususlarını düzenleyebilirler. Taraflar evlenmeden önce ya da daha sonrasında herhangi bir mal rejimi seçmezlerse yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olurlar.
Yukarıda değinildiği üzere mal rejimi konusu dışında tarafların irade özgürlüğünün geniş olduğu hususlarda değişikliğin her zaman yapılabileceği kabul edilmelidir. Mal rejimi konusunda ise eşler tarafından herhangi bir mal rejimi belirlenmediyse evlilik süresince yasal mal rejimi kaldırılabilir ve seçimlik olarak belirlenen mal rejimlerinden birine geçilebilir. Şayet evlenmeden önce veya sonrasında seçimlik bir mal rejimi belirlenmişse bu durumda da diğer mal rejimlerine geçilmesi mümkündür. Resmi şekil şartları geçerliliğini korur. Evlenmeden önce memur huzurunda yapılmış bir sözleşme varsa bu, evlendikten sonra ancak noter huzurunda yapılacak bir sözleşmeyle değiştirilebilir.
Taraflar mal rejimini belirlemedilerse yasal rejim olan edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanacağı yukarıda belirtilmiştir. Yasal mal rejimiyle ilgili detaylı bilgi için boşanmada mal paylaşımı nasıl olur adlı makalemizi okuyabilirsiniz. Bu başlık altında seçimlik mal rejimlerinden biri olan mal ayrılığı rejimi anlatılacaktır. Bu rejim malları paylaşma esasına dayanmaz. Eşler, kendi malları üzerinde yönetim haklarını korur; yararlanma ve tasarruf hakları zedelenmez. Bu rejim kabul edildiği takdirde evlilik sonrası eşlerin malları üzerinde bir ortaklık söz konusu olmayacak ve evliliğin sona ermesi durumunda herhangi bir mal paylaşımı gündeme gelmeyecektir. Adeta eşler arasında evlilik birliği hiç kurulmamış gibi malvarlıkları bu süreçten etkilenmeyecektir. Bu mal rejimi olağanüstü mal rejimi olarak da kabul edilir ve eşlerden birinin haciz tehdidi altında olması gibi haklı sebep teşkil eden durumlarda mahkeme farklı bir mal rejimi belirlenmiş olsa dahi mal ayrılığına geçilmesine karar verebilir.
Yukarıda açıklanan ehliyet ve şekil şartlarına uygun olarak kurulacak olan bu sözleşme, benimsenen mal rejiminin olduğu maddeye “mal ayrılığı” yazılarak düzenlenebilecektir. Resmi sözleşme olması, tarafların iradeleri ve belirtilen diğer şartlarla ilgili ayrıca özel bir düzenleme öngörülmemiştir.
Evliliğin eşlerden birinin ölümü sebebiyle sona ermesi durumunda sağ kalan eş kural olarak hem mirasçı hem de mal rejimi tarafı haline gelir. Mal ayrılığı rejimi söz konusu olduğunda eşlerin birbirlerinin malları üzerinde bir hakkı olmadığını belirtmiştik. Ancak miras hükümlerine göre sağ kalan eşin ölen eş üzerindeki mirasçılığı devam eder. Dolayısıyla sağ kalan eşin evliliğin sona ermesi sonucu bir alacağı doğmasa bile mirasçı sıfatıyla miras paylaşımı hükümlerine göre payını alması mümkündür.
Kural olarak mal rejimi sözleşmesi hükümleri evliliğin herhangi bir sebeple sona ermesine kadar devam eder. Bunun dışında mal rejimi; tarafların ortak iradesiyle başka bir mal rejimine geçilirse, olağanüstü mal rejiminin şartları gerçekleştiyse veya haklı bir sebebin varlığı şartıyla eşlerden birinin talebi üzerine mevcut mal rejimi sonlandırılabilir. Ancak bu durumda sadece mal rejimi sona erer. Sona eren mal rejimi tasfiye edilene kadar sözleşme bütün hüküm ve sonuçlarını doğurur. Mal rejimi sözleşmesinin iptali hususunda özel bir düzenleme öngörülmemiştir. Ancak aşırı yararlanma ve irade sakatlıkları gibi durumlar söz konusu olduğunda sözleşmenin iptali için dava açılabilir. Bu dava için görevli mahkeme aile mahkemesidir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi evlilik sözleşmesi adı altında belirlenen kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kişilik haklarına ve kamu düzenine aykırı hükümler geçersizdir. Bu nedenle kişinin nafaka talep hakkı daha doğmadan bu hakkını kısıtlayan bir hüküm sözleşmeye konmuşsa bu geçersizdir. Yoksulluk nafakası almaya hakkı olan taraf bile kendi rızasıyla bu hakkından önceden vazgeçemez. Dolayısıyla nafaka vermemek için evlilik sözleşmesi yapılamaz. Bunun dışında kişinin temel hak ve özgürlüklerini sınırlayan ve tarafların şahsi egosunu tatmine yönelik anlamsız hükümler de geçersiz olacaktır.
Evlilik sözleşmesi ile ilgili merak ettiğiniz soruları sayfanın alt kısmında bulunan form aracılığıyla bizlere iletebilirsiniz.
Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…
İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…
Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…
İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku'nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama,…
Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…
Avukat Caner Besler tarafından kurulan Besler Hukuk Bürosu; iş hukuku ve iş kazası avukatlığı başta olmak üzere, gayrimenkul avukatı, miras avukatı, boşanma avukatı olarak geniş bir hukuki yelpazede hizmet sunmaktadır.
Besler Hukuk Bürosu İstanbul’da faaliyetlerine başlamış, ilerleyen süreçte Türkiye’nin birçok farklı şehrinde müvekkillerine hizmetler sunmuştur. Merkezi İstanbul İli Kartal İlçesi’nde bulunan Besler Hukuk Bürosu, ülkemizin tamamında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kıdem ve ihbar tazminatı, maaş alacakları, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, AGİ alacağı, eşit davranmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing nedeniyle manevi tazminat ve her türlü işçilik alacakları iş mahkemesi avukatlarımızca tahsil edilmektedir.
İşçi avukatlığı kapsamında sitemizde kıdem ve ihbartazminat hesaplamayapılabilmektedir. En güncel verilerle kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde alacağınızın hesaplanmasına yardımcı olunmaktadır. Brüt ücret tutarınızı girmenizle birlikte hak etmiş olduğunuz kıdem ve ihbar tazminatınız hesaplanmaktadır.
İş kazasıgeçirmiş olan müvekkillerimiz ve yakınlarına iş kazası avukatı olarak her türlü desteği sağlamaktayız. İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmediği durumlarda, gerekli başvuruları yapmaktayız. Maluliyet oranının belirlenmesi ve iş göremezlik maaşının bağlanması için gerekli işlemleri takip etmekteyiz.
SGK tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilmediği hallerde, iş kazası tespit davası açmaktayız. İş kazası tazminatı davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, gerekli maddi ve manevi tazminat hesaplamalarını yaptırarak, tazminat almalarına yardımcı olmaktayız.
Gayrimenkul avukatlığı hizmetlerimiz kapsamındatapu iptal ve tescil davası, kamulaştırmasız el atma davası, arsa payı düzeltim davası, muhdesatın aidiyeti davası, ortaklığın giderilmesi davası ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar tarafımızca takip edilmektedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vb. sözleşmeler tarafımızca hazırlanmakta, kentsel dönüşüm için gerekli işlemler yapılmakta ve tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık hizmetleri verilmektedir.
Mirastan mal kaçırmadurumlarının varlığı halinde, miras avukatı olarak tapu iptal ve tescil davası açmaktayız. Saklı payın ihlal edilmesi, mirasçılıktan çıkarma ve tenkis davaları gibi miras hukukuna ilişkin davalar da tarafımızca takip edilmektedir.
Vasiyetname, mirastan feragat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hukuki metinler tarafımızca düzenlenmekte, bahsi geçen işlemlere ilişkin hukuki sorularınız cevaplandırılmaktadır.
Boşanma avukatı olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası tarafımızca takip edilmektedir. Katılma alacağı davası, nafakanın artırılması davası, velayetin değiştirilmesi davası gibi boşanmaya bağlı diğer davalarda da müvekkillerimizi temsil etmekteyiz.
Anlaşmalı boşanma protokolü, dava dilekçeleri ve gerekli her türlü evrak boşanma avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Müvekkillerimizin karşı tarafın hileli ve kötü niyetli işlemleri ile zarar görmemesi için gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır.
Avukata sorsayfamız ileistinaf nedirvb. her türlü hukuki sorularınız avukatlarımız tarafından cevaplanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde online avukatlarımız, avukata sormak istediğiniz her türlü sorunuzu yanıtlandıracaktır. Avukata soru sormak için avukata sor sayfamızın en altındaki formu doldurmanız yeterlidir. Sorunuzun cevabını yine avukata sor sayfasından görebilir, farklı bir sorunuz varsa avukatlarımıza iletebilirsiniz.
Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.