Doğum izni, diğer bir ifadeyle analık izni Türk hukukunda, doğumdan önceki ve sonraki süreci kapsayacak şekilde düzenlenen; doğacak olan çocuğun anne ile olan ilişkisini ve kadın çalışanın hamilelik halinin korunmasını esas alan izindir. Bu kapsamda analık kavramı bir bütün olarak hamilelik, doğum ve doğum sonrası süreçleri bünyesinde barındırır. Bu üç evre hukuken korunmaktadır. Kadınlara yönelik uygulanan çalıştırma yasağı ve izinler temelde Anayasa ve İş Kanunu’nda düzenlenmiştir. Anayasaya göre çalışma şartları ve dinlenme hakkı kapsamında kadın ve erkeğin kabul edilebilir farklılıkları eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmez. Analık izni de bunlardan biridir. Bunun yanında İş Kanunu hükümlerine tabi olmayan işçi kadınların da bu kanun hükümlerinden yararlanabileceği öngörülmüştür. Dolayısıyla hangi mevzuata tabi olursa olsun, iş sözleşmesiyle çalışan her işçi bu izinden faydalanabilir.
Türk hukukunda kural olarak doğum izni, doğumdan 8 hafta önce başlar. Bu süre kadın işçinin sağlık durumuna ya da işin niteliğine göre doktor raporuyla arttırılabilir ancak koruma süresinin işveren tarafından azaltılabilmesi mümkün değildir. Eğer hamile işçi talep ederse ve çalışmasının sağlık durumuna zarar vermeyeceğine yönelik bir doktor raporu mevcutsa kadın işçi, doğumdan önceki 3 haftaya kadar çalışabilir. Kadın işçi, doğumdan önceki 3 hafta içerisinde çalışacağına dair bir taahhütte bulunsa dahi çalışmaktan kaçınabilir.
Doğum izninin doğumdan önceki 8 haftalık süreci kapsadığını söylemiştik. Aynı şekilde kural olarak doğumdan sonraki 8 haftalık süreçte bu izne dahildir. Yani temelde 16 haftalık bir analık izni süresi vardır. Yani işçinin doğum izni süresi 112 gündür. Bu sürelerin işveren tarafından kısaltılamayacağı unutulmamalıdır. Eğer kadın işçi doğumdan önceki 3 haftaya kadar çalışırsa, doğumdan önce kullanmadığı süreleri doğumdan sonraki 8 haftalık sürenin üstüne ekleyebilir. Bu düzenleme kadın işçi için bir haktır. Dolayısıyla doğumdan önce kullanmadığı süreleri doğumdan sonraki döneme eklemek zorunda değildir. Ayrıca analık izni, kesintisiz kullanılması gereken bir izindir.
Doğum öncesi 8 haftalık doğum izni süresi, doğum gerçekleştiğinde sona erer. Tahmini doğumdan önce doğum gerçekleşirse, yani erken doğum söz konusuysa doğumdan önce kullanılamayan süreler doğumdan sonraki süreye eklenebilir. Bu süreler doktor raporuyla tespit edilmelidir. Diğer bir ihtimal ise doğumun, tahmini doğumdan sonra gerçekleşmiş olmasıdır. Bu ihtimalde kadın işçinin geç doğum yapmasına neden olabilecek sağlık sorunları da düşünülünce, doğum sonrası izin süresinin azaltılmaması gerekir. Başka açıdan çocuğun ölü doğması ya da doğumdan kısa süre sonra hayatını kaybetmesi durumu düşünülebilir. Bu durumda da doğum sonrası izin süresinin azaltılmaması gerektiği savunulabilir. Çünkü analık izninin koruma alanı sadece çocuk değildir. Sağlıklı bir doğum gerçekleşsin ya da gerçekleşmesin, annenin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı ve toparlanma süreci hesaba katılmalıdır. Son olarak düşük yapılması halinde, doğum olayı gerçekleşmediği için, doğum sonrası izinden de bahsedilemeyecek ve düşük sonrası doğum izni kullanılamayacaktır.
Çoğul gebelikte yani birden fazla çocuğa gebe kalınması durumunda, doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta daha eklenir. Bu durumda doğumdan önce 10, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 18 hafta, çoğul gebelikte doğum izni süresidir. İkiden fazla çocuk için süre değişmez. Çoğul gebelik durumunda da kadın işçinin talebi ve çalışmanın sağlığına zarar vermeyeceğine dair doktor raporu ile doğumdan önceki 3 haftaya kadar çalışılabilir. Bu durumda doğumdan sonraya eklenecek süreyle birlikte 15 haftaya kadar doğum sonrası izin kullanılabilir.
Memur kadınlar için doğum izni süreleriyle ilgili farklı süreler içeren bir hüküm düzenlenmemiştir. Dolayısıyla doğumdan önce ve sonraki 8 haftalık süreler, talep halinde doğumdan 3 hafta öncesine kadar çalışılabilme hakkı, kullanılmayan sürelerin doğum sonrası süreye eklenmesi ve çoğul gebelik süreleri memurlar için de aynıdır. Öğretmen doğum izni süreleri de bu şekildedir.
Doğum sırasında ya da doğum sonrası izin süresi içerisinde anne hayatını kaybederse, babanın talep etmesi halinde doğum izni kullanması mümkündür. Babanın izin kullanabileceği süre, anne tarafından kullanılamayan izin süresi kadardır. Bu hakkın kullanılabilmesi için hayatını kaybeden annenin, doğum izni hakkına sahip olan bir işçi olması gerekir. Doğumdan önce hayatını kaybeden bir anne varsa bu hakkın kullanılması mümkün olmayacaktır.
Analık iznini düzenleyen kanun hükümlerine göre, üç yaşından küçük bir çocuğu evlat edinen eşlerden birine ya da evlat edinene, 8 hafta analık izni verilir. Bu süre çocuğun fiilen teslim edildiği andan itibaren işlemeye başlar.
Yukarıda anlatılan izin sürelerinin sona ermesiyle birlikte, kadın işçinin işe geri dönmesi gerekir. Ancak işçinin geri dönebilmesi için bir emziren olarak çalışmasına bir engel olmadığına ilişkin doktor raporu gerekmektedir. Analık izni sonrasında işçi eski işinde ya da ona eşdeğer bir işte çalışmayı talep edebilir. İşveren ise geri dönen işçiyi aynı ya da eşdeğer bir işte çalıştırmak zorundadır.
Üzerinde durduğumuz 8’er haftalık ve toplamda 16 hafta olan doğum izni süreleri ve çoğul gebelikteki ek 2 haftalık süre ücretli izin kapsamındadır. Bu sürelerde analık izni kullanan işçiye ücreti tam olarak ödenmeye devam edilecektir. Daha sonraki süreçler için talep edilmesi halinde ücretsiz izin hakkı da öngörülmüştür.
Doğum raporu parası SGK tarafından doğum sebebiyle geçici olarak iş göremeyen işçiye ödenen tutardır. Doğum raporu parası tek çocuk için 112 gün, çoğul gebeliklerde ise 126 gün üzerinden hesaplanır ve işçi adına PTT hesaplarına yatırılır. İşveren tarafından doğum raporunun SGK’ya bildirilmesiyle birlikte 15 gün içerisinde doğum raporu parası yatırılacaktır.
Süt izni, doğumdan sonra doğal olarak çocuğunu emzirmek durumunda olan anne işçiler için tanınmış bir haktır. Kanun hükmü gereği kadın işçi, doğumdan sonra çocuk 1 yaşına gelene kadar, günde toplam 1,5 saat süt izni kullanabilir. Bu sürenin günün hangi saatlerinde ve kaç parçaya bölünerek kullanılacağına işçi karar verir. Süt izni süresi günlük çalışma süresinden sayılır ve İş Kanunu kapsamında çalışmayan kadınlar da bu haktan yararlanabilir.
Analık izni sürelerinin sona ermesinden sonra talep etmesi halinde kadın işçiye, 6 aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu hak 3 yaşından küçük bir çocuğun evlat edinilmesi halinde de evlat edinen eşlerden birine ya da evlat edinene tanınmıştır. Analık izni süresinin ardından istenen ücretsiz izin süresi, yıllık izin süreleri hesaplanırken dikkate alınamaz.
Babalık izni, eşi doğum yapan babanın doğum sonrası süreçte kullanabileceği izindir. Bu izin babaya verilmiş bir haktır. Mazeret izni olarak düzenlenen bu izin, ücretli izindir. Eşi doğum yapan baba eğer işçiyse bu izin doğumdan itibaren 5 gündür. Babanın memur olması halinde söz konusu izin talep halinde doğumdan itibaren 10 gündür. Eğer bir işçi babanın evlat edinmesi söz konusuysa ve evlat edinilen çocuk 3 yaşından küçükse, talebi halinde işçi babaya 3 gün ücretli mazeret izni verilir.
Doğum izni ile ilgili merak ettiğiniz soruları aşağıdaki form aracılığıyla bizlere iletebilirsiniz.
Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…
İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…
Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…
İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku'nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama,…
Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…
Avukat Caner Besler tarafından kurulan Besler Hukuk Bürosu; iş hukuku ve iş kazası avukatlığı başta olmak üzere, gayrimenkul avukatı, miras avukatı, boşanma avukatı olarak geniş bir hukuki yelpazede hizmet sunmaktadır.
Besler Hukuk Bürosu İstanbul’da faaliyetlerine başlamış, ilerleyen süreçte Türkiye’nin birçok farklı şehrinde müvekkillerine hizmetler sunmuştur. Merkezi İstanbul İli Kartal İlçesi’nde bulunan Besler Hukuk Bürosu, ülkemizin tamamında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kıdem ve ihbar tazminatı, maaş alacakları, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, AGİ alacağı, eşit davranmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing nedeniyle manevi tazminat ve her türlü işçilik alacakları iş mahkemesi avukatlarımızca tahsil edilmektedir.
İşçi avukatlığı kapsamında sitemizde kıdem ve ihbartazminat hesaplamayapılabilmektedir. En güncel verilerle kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde alacağınızın hesaplanmasına yardımcı olunmaktadır. Brüt ücret tutarınızı girmenizle birlikte hak etmiş olduğunuz kıdem ve ihbar tazminatınız hesaplanmaktadır.
İş kazasıgeçirmiş olan müvekkillerimiz ve yakınlarına iş kazası avukatı olarak her türlü desteği sağlamaktayız. İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmediği durumlarda, gerekli başvuruları yapmaktayız. Maluliyet oranının belirlenmesi ve iş göremezlik maaşının bağlanması için gerekli işlemleri takip etmekteyiz.
SGK tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilmediği hallerde, iş kazası tespit davası açmaktayız. İş kazası tazminatı davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, gerekli maddi ve manevi tazminat hesaplamalarını yaptırarak, tazminat almalarına yardımcı olmaktayız.
Gayrimenkul avukatlığı hizmetlerimiz kapsamındatapu iptal ve tescil davası, kamulaştırmasız el atma davası, arsa payı düzeltim davası, muhdesatın aidiyeti davası, ortaklığın giderilmesi davası ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar tarafımızca takip edilmektedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vb. sözleşmeler tarafımızca hazırlanmakta, kentsel dönüşüm için gerekli işlemler yapılmakta ve tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık hizmetleri verilmektedir.
Mirastan mal kaçırmadurumlarının varlığı halinde, miras avukatı olarak tapu iptal ve tescil davası açmaktayız. Saklı payın ihlal edilmesi, mirasçılıktan çıkarma ve tenkis davaları gibi miras hukukuna ilişkin davalar da tarafımızca takip edilmektedir.
Vasiyetname, mirastan feragat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hukuki metinler tarafımızca düzenlenmekte, bahsi geçen işlemlere ilişkin hukuki sorularınız cevaplandırılmaktadır.
Boşanma avukatı olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası tarafımızca takip edilmektedir. Katılma alacağı davası, nafakanın artırılması davası, velayetin değiştirilmesi davası gibi boşanmaya bağlı diğer davalarda da müvekkillerimizi temsil etmekteyiz.
Anlaşmalı boşanma protokolü, dava dilekçeleri ve gerekli her türlü evrak boşanma avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Müvekkillerimizin karşı tarafın hileli ve kötü niyetli işlemleri ile zarar görmemesi için gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır.
Avukata sorsayfamız ileistinaf nedirvb. her türlü hukuki sorularınız avukatlarımız tarafından cevaplanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde online avukatlarımız, avukata sormak istediğiniz her türlü sorunuzu yanıtlandıracaktır. Avukata soru sormak için avukata sor sayfamızın en altındaki formu doldurmanız yeterlidir. Sorunuzun cevabını yine avukata sor sayfasından görebilir, farklı bir sorunuz varsa avukatlarımıza iletebilirsiniz.
Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.