Cinsel saldırı suçu Türk Ceza Kanunu’nun 102.maddesinde düzenlenmiştir. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar arasında nitelik bakımından en ağır olanıdır. Cinsel saldırı failin cinsel tatmine yönelik davranışlarıyla mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlal etmesiyle oluşur. Korunan hukuki değer kişinin vücut dokunulmazlığıdır.
Cinsel saldırı suçu ya da halk arasında bilinen ismiyle tecavüz suçu bireyin vücut dokunulmazlığınız en ağır biçimde ihlal edildiği suçlardandır.
Cinsel saldırı suçunun cinsel taciz suçundan en büyük farkı cinsel taciz suçunda mağdurun vücut dokunulmazlığına karşı fiziksel herhangi bir müdahalenin bulunmamasıdır.
Cinsel saldırı suçu niteliğinde bir suçun kanun tarafından çocuk olarak kabul edilen kişilere karşı işlenmesi durumunda cinsel saldırı suçundan değil cinsel istismar suçundan bahsedilecektir. Cinsel istismar suçu görüldüğü üzere korumayı hedeflediği mağdurun niteliği bakımından cinsel saldırı suçundan ayrılmaktadır. Cinsel istismar suçuyla ilgili daha detaylı bilgiye “Cinsel İstismar Suçu” makalesinden ulaşabilirsiniz.
Cinsel saldırı suçu ile reşit olmayanla cinsel ilişki suçu arasındaki en büyük fark mağdurun yaşı noktasında toplanır. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu sadece on beş – on sekiz yaş aralığında bulunan ve algılama yeteneği yeterince gelişmiş kişilere karşı cinsel ilişkiye girmek yoluyla işlenebilirken cinsel saldırı suçunun oluşumu için cinsel ilişki şartı aranmamıştır. Cinsel saldırı suçunun oluşumu açısından sarılmak, öpmek, belirli bir süre dokunmak gibi eylemler yeterli iken reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun oluşumu bakımından bu fiiller suça hayat vermez.
Temel şekli bakımından kanun koyucu failde herhangi bir özellik aramamıştır. Fail suç oluşturan fiili kendi cinsine veya karşı cinse yönelik işleyebilir. Fail bakımında özellik arz eden durumlardan biri ise cinsel saldırı suçunun nitelikli hallerinden biri olan ve Türk Ceza Kanunu’nun 102. Maddesinin 2. fıkrasındaki haldir. İlgili madde fıkrasına göre cinsel saldırı suçunun oluşumuna sebep olan fiillerden biri olan ve nitelikli hal olarak kabul edilen, suçun vücuda organ veya başkaca bir cisim sokulması yoluyla evlilik birliği içerisinde bulunan kişiler tarafından eşe karşı gerçekleştirilmesidir. Bu durumda evlilik birliği içerisinde bulunan kişilerin eşe karşı sayılan fiiller yoluyla cinsel saldırı suçunu işlemeleri halinde suçun soruşturulması ve kovuşturulması mağdur eşin şikayetine bağlı kılınmış ve cezası on iki yıldan aşağı olmayacak şekilde düzenlenmiştir.
Failde bulunması durumunda suçun cezasını artıracak başkaca birtakım özelliklere aynı maddenin 3. Fıkrasında da yer verilmiştir. Bu durumları şöyle özetleyebiliriz:
Yukarıda sayılan nitelikli hallerin olayda mevcut olması halinde faile verilecek ceza miktarı yarı oranında artırılarak verilir.
Cinsel saldırı suçunun mağduru bakımından cinsiyetin önemi yoktur. Evli veya bekarlık halinin suçun oluşumu bakımından önemi bulunmamaktadır. Mağdur bakımından önem taşıyan nokta yaştır. Cinsel saldırı suçunun mağduru on sekiz yaşından küçük olamaz. Mağdurda özellik arz eden bir diğer nokta mağdurun bedenen veya ruh sağlığı açısından kendini koruyamayacak durumda olmasıdır. Diğer bir deyişle savunmasız ve aciz durumda bulunan mağdura karşı cinsel saldır suçunun gerçekleştirilmesi suçun nitelikli hallerinden biri olarak kabul edilmiş ve cezası artırılarak tayin olunmuştur.
Cinsel saldırı suçunun temel şekli TCK’nın 102. Maddesinin ilk fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre suçun temel şekli cinsel davranışlarla kişinin vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesidir. Suçun temel şeklinin oluşumu için cinsel ilişkiye girmek şart değildir. Bu bağlamda suçun temel şekline öpmek, ısrarla dokunmak gibi eylemler de hayat verebilir. Önemli olan fiziksel bir temasın olmasıdır.
Cinsel saldırı suçunun temel şeklinden daha az cezayı gerektiren halini sarkıntılık fiili oluşturur. Sarkıntılık fiili de fiziksel bir temas içermek zorundadır. Ancak suçun temel şekline kıyasla hafif, ani ve tekrar edilmeyen eylemlerle işlenmesi mümkündür. Sarkıntılık fiiline cinsel amaç güderek mağdurun beline sarılmak, kolunu tutmak vb. örnek olarak verilebilir.
Nitelikli cinsel istismar suçu ise vücuda organ veya sair bir cisim sokularak gerçekleştirilebilir. Günlük hayatta tecavüz suçu olarak bilinen durum cinsel saldırı suçunun nitelikli halidir. Fail organ dışında başkaca bir cisim sokarak da bu suçu işleyebilir. Bu bakımdan cismin vücuda sokulması eyleminin cinsel bir motivasyonla yapılmasına gerek yoktur.
Suçun silah kullanılarak veya birden çok kişi tarafından birlikte işlenmesi veya insanların toplu olarak bulunması gereken yerlerin sağlamış olduğu avantajlardan yararlanarak işlenmesi hali de cinsel saldırı suçu bakımından nitelikli hal sayılmıştır. Nitelikli hallerin kalan kısmını bir önceki başlığımızda incelemiştik.
Şikâyete tabi olan iki durum söz konusudur. Şikayet fail ve fiil öğrenildikten itibaren altı ay içerisinde yapılmalıdır. Birincisi sarkıntılık fiili ile gerçekleştirilen cinsel saldırı suçudur. Bu durumda soruşturma ve kovuşturma yapılması şikâyete tabidir. İkinci hal ise Türk Ceza Kanunu’nun 102. Maddesinin 2. fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulmak suretiyle evlilik birliği içerisinde bulunan eşler arasında işlenmesi halidir. Söz konusu durumun soruşturulması ve kovuşturulması da şikâyete tabi tutulmuştur. Bu sayılan iki halde cinsel saldırı suçu bakımından şikâyetten vazgeçmek de mümkündür.
Cinsel saldırı suçu bakımında en çok merak edilen durumlardan biri de etkin pişmanlık halidir. Etkin pişmanlık yapısı gereği her suç türü bakımında uygulama alanı olan bir kurum değildir. Etkin pişmanlıktan söz edebilmek için öncelikle kanunda ilgili suçla ilgili etkin pişmanlık hükmünün bulunması gerekir. Cinsel saldırı suçu bakımından kanun koyucu etkin pişmanlık müessesini düzenlenmediği için uygulama alanı yoktur. Aynı zamanda kanunda düzenlenen uzlaştırma kapsamındaki suçlara da dahil edilmemiştir.
Dava zamanaşımı ikiye ayrılır. Eğer suç sarkıntılık fiiliyle işlenmiş ve şikâyet hakkı kullanılmış ise dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Bunun dışında bulunan suçun temel ve nitelikli hallerinin tamamında dava zamanaşımı süresi on beş yıldır.
Suçun ispatı için taraflar her türlü hukuki delile başvurmakta serbestlerdir. Bu kapsamda mağdur konumunda bulunan şahsın adli rapor tespiti veya muayene raporu ile cinsel saldırının boyutunu ve kapsamını tespit ettirmesi mümkündür. Suçun ispatı için sosyal medya hesapları aracılığıyla veya whatsapp gibi mesajlaşma uygulamaları üzerinden gönderilen her türlü ses, yazı veya görüntünün delil olarak sunulması mümkündür. Ayrıca halin gerektirdiği ölçüde tarafların telefon sinyallerinin mahkemece istenmesi ile olay günü ve saatinde tarafların bulundukları konumların tespiti de suçun aydınlatılmasında büyük önem taşıyan unsurlardandır. Bu ispat vasıtaları sadece mağdur açısından önemli değildir. Aynı zamanda üzerine atılı suçtan şüpheli veya sanık durumunda olan kişi de suçsuzluğunu ispat etmek için kullanabilir.
Bir suçu işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturulma veya kovuşturulma başlatılması amacıyla bir kimseye iftira atan kimsenin kendisi iftara suçunun faili konumuna gelir. Cinsel saldırı suçunu işlediği iddiasıyla iftira atılan kimse mahkûm olursa ve bu durum daha sonra ortaya çıkarsa suçsuz yere mahkûm olan kimse cinsel saldırı suçundan beraat eder.
Sarkıntılık düzeyinde kalan fiiller bakımından asliye ceza mahkemesi yetkilidir. Bu halin dışında kalan tüm haller ağır ceza mahkemesinin görev alanına girer.
“Sanık … hakkında basit cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak; Sanığın, yolda yürümekte olan katılanın arkasına yaklaşarak sol kalçasını eliyle okşaması şeklindeki eyleminin ani ve kesintili gerçekleşip, kısa süreli olması nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda yapılan değişiklik de nazara alınıp, belirlenecek lehe Kanuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık …’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.” Yargıtay 14. Ceza D. 2015/5877 E. 2019/10306 K.
“Sanık hakkında mağdure …’e yönelik cinsel saldırı eylemi nedeniyle kurulan hükmün incelenmesinde; Mağdurenin aşamalardaki beyanlarında olay günü odasına gittiği sanığın pantolonunun fermuarını açıp kendisine cinsel organını gösterdiğini, odayı terk etmek amacıyla yanından geçtiği esnada belinin alt kısmını okşamaya çalıştığını beyan etmesi karşısında, mağdure beyanlarından vücuda temas hususunun şüphede kalması nedeniyle bu hususun tereddüte yer vermeyecek biçimde mağdureye açıklattırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve tesbiti gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün … sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek … sayılı CMUK’nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 21.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.” Yargıtay 14. Ceza D. 201/8668 E. 2019/9913 K.
Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…
İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…
Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…
İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku'nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama,…
Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…
Avukat Caner Besler tarafından kurulan Besler Hukuk Bürosu; iş hukuku ve iş kazası avukatlığı başta olmak üzere, gayrimenkul avukatı, miras avukatı, boşanma avukatı olarak geniş bir hukuki yelpazede hizmet sunmaktadır.
Besler Hukuk Bürosu İstanbul’da faaliyetlerine başlamış, ilerleyen süreçte Türkiye’nin birçok farklı şehrinde müvekkillerine hizmetler sunmuştur. Merkezi İstanbul İli Kartal İlçesi’nde bulunan Besler Hukuk Bürosu, ülkemizin tamamında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kıdem ve ihbar tazminatı, maaş alacakları, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, AGİ alacağı, eşit davranmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing nedeniyle manevi tazminat ve her türlü işçilik alacakları iş mahkemesi avukatlarımızca tahsil edilmektedir.
İşçi avukatlığı kapsamında sitemizde kıdem ve ihbartazminat hesaplamayapılabilmektedir. En güncel verilerle kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde alacağınızın hesaplanmasına yardımcı olunmaktadır. Brüt ücret tutarınızı girmenizle birlikte hak etmiş olduğunuz kıdem ve ihbar tazminatınız hesaplanmaktadır.
İş kazasıgeçirmiş olan müvekkillerimiz ve yakınlarına iş kazası avukatı olarak her türlü desteği sağlamaktayız. İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmediği durumlarda, gerekli başvuruları yapmaktayız. Maluliyet oranının belirlenmesi ve iş göremezlik maaşının bağlanması için gerekli işlemleri takip etmekteyiz.
SGK tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilmediği hallerde, iş kazası tespit davası açmaktayız. İş kazası tazminatı davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, gerekli maddi ve manevi tazminat hesaplamalarını yaptırarak, tazminat almalarına yardımcı olmaktayız.
Gayrimenkul avukatlığı hizmetlerimiz kapsamındatapu iptal ve tescil davası, kamulaştırmasız el atma davası, arsa payı düzeltim davası, muhdesatın aidiyeti davası, ortaklığın giderilmesi davası ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar tarafımızca takip edilmektedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vb. sözleşmeler tarafımızca hazırlanmakta, kentsel dönüşüm için gerekli işlemler yapılmakta ve tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık hizmetleri verilmektedir.
Mirastan mal kaçırmadurumlarının varlığı halinde, miras avukatı olarak tapu iptal ve tescil davası açmaktayız. Saklı payın ihlal edilmesi, mirasçılıktan çıkarma ve tenkis davaları gibi miras hukukuna ilişkin davalar da tarafımızca takip edilmektedir.
Vasiyetname, mirastan feragat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hukuki metinler tarafımızca düzenlenmekte, bahsi geçen işlemlere ilişkin hukuki sorularınız cevaplandırılmaktadır.
Boşanma avukatı olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası tarafımızca takip edilmektedir. Katılma alacağı davası, nafakanın artırılması davası, velayetin değiştirilmesi davası gibi boşanmaya bağlı diğer davalarda da müvekkillerimizi temsil etmekteyiz.
Anlaşmalı boşanma protokolü, dava dilekçeleri ve gerekli her türlü evrak boşanma avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Müvekkillerimizin karşı tarafın hileli ve kötü niyetli işlemleri ile zarar görmemesi için gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır.
Avukata sorsayfamız ileistinaf nedirvb. her türlü hukuki sorularınız avukatlarımız tarafından cevaplanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde online avukatlarımız, avukata sormak istediğiniz her türlü sorunuzu yanıtlandıracaktır. Avukata soru sormak için avukata sor sayfamızın en altındaki formu doldurmanız yeterlidir. Sorunuzun cevabını yine avukata sor sayfasından görebilir, farklı bir sorunuz varsa avukatlarımıza iletebilirsiniz.
Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.