Boşanmada mal paylaşımı nasıl olur? Boşanmadan sonra, evlilik birliği içerisinde edinilmiş olan malların nasıl paylaşılacağı önemli bir sorundur. Eşler genellikle evlenmeden önce herhangi bir mal rejimi sözleşmesi yapmazlar. Dolayısıyla yasal mal rejimine tabi olurlar. Eşler bu konuda seçimlik haklarının olduğunu da çoğu zaman bilmezler. Biz bu yazımızda günlük hayatta en sık karşılaşmış olduğumuz yasal mal rejimine dair, boşandıktan sonra mal paylaşımının ne şekilde olacağını inceleyeceğiz. Bu makalemizde sizlere bu süreç hakkında bilgi vermeye, merak ettiğiniz sorulara cevap vermeye çalıştık. Boşanma davası ve süreci hakkında daha fazla bilgiye boşanma avukatı sayfamızdan ulaşabilirsiniz. Boşanmada mal paylaşımına ilişkin sorularınızı aşağı kısımdaki formu doldurmak suretiyle bizlere iletebilirsiniz.
Öncelikle şu hususu belirtmekte fayda var: Giriş kısmındaki bahislerimiz, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununu ve sonrası dönem için geçerlidir. Daha öncesinde geçerli olan 743 Sayılı Kanun döneminde eşler arasındaki yasal mal rejimi, Mal Ayrılığı Rejimidir.
4721 sayılı TMK yürürlüğe girmesi ile birlikte Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi yasal mal rejimi haline gelmiştir.
Dolayısıyla, yeni Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam edecektir. Yani, 01.01.2002 tarihinden önce evlenmiş olan eşler hakkında, başka bir mal rejimi seçilmemişse, evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi uygulanacaktır. Eşler TMK yürürlük tarihi olan 01.01.2002 tarihinden itibaren 1 yıl içerişinde, başka bir mal rejimi seçmemişlerse, yasal mal rejimi kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olurlar. Yani, 01.01.2002 tarihinden tasfiye tarihine kadar yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanacaktır.
Eşler evlenmeden önce herhangi bir mal rejimi sözleşmesi yapmamış olabilirler. Bu durumda, yasal olarak, edinilmiş mallara katılma rejimini kabul etmiş sayılırlar. Bu rejimde, evlilik süresince kazanılan mallar boşanmada mal paylaşımı ile birlikte eşler arasında eşit şekilde paylaştırılır. Edinilmiş mallara katılma rejimi boşanma kararı veya evliliğin iptali hallerinde sona erer. Bu sona ermeden itibaren, halihazırdaki mal varlıkları belirlenir.
Örneğin bir müteahhit ile ev hanımı eşini ele alalım. Evlendikleri tarihten boşandıkları tarihe kadar elde ettikleri tüm mal varlıkları sadece müteahhit kocanın değildir. Aynı zamanda ev hanımı eşinin de kabul edilir. Bunun nedeni eşler arasında iş bölümü yapıldığının düşünülmesidir. Eşlerin, hayat akışı gereği zorlukların üstesinden birlikte geldikleri kabul edilir.
Edinilmiş mallar, yani evlilik tarihinden itibaren elde edilen mal varlığı tespit edilir. Bundan sonra ise katılma alacağı tespit edilir. Katılma alacağının tespiti için öncelikle edinilmiş mallar ile kişisel mallar arasında hesap yapılır. Bu hesaba denkleştirme adı verilir. Eşlerin pasifleri, yani borçları varsa hesaptan çıkarılır. Sonrasında eşlerin aktifleri, yani alacakları varsa bu hesaba eklenir. Tüm bu işlemlerin sona ermesiyle ortaya çıkan değere artık değer denir. Bu değer, her iki taraf için de ayrı ayrı hesaplanmaktadır. Peki düğün takıları kime aittir, bu sorunuza ilgili yazımızda cevap bulabilirsiniz.
Hesaplanan artık değer; eşlerden biri ister çalışıyor ister çalışmıyor olsun, sözleşmeyle aksi kararlaştırılmamışsa, ikiye eşit olarak bölünecektir. Bu husus, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin bir gereğidir. Bununla birlikte eşlerden birinin tüm borçları toplamı, sahip olunan edinilmiş mallarının değerinin üzerinde olabilir. Bu durumda, bu eş atık eksidedir. Bunun gereği olarak, kanunda belirtildiği üzere diğer eşin artık değere katılma alacağı yok kabul edilir. Katılma alacağı, alacağın kesinleştiği tarihten itibaren bir başkasına devredilebilir. Aynı zamanda katılma alacağı, miras yoluyla mirasçıların hesabına da geçebilmektedir.
Edinilmiş mal, eşlerin evlilikle beraber başlayan ve karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleridir. Mal varlığı değerinin kazanılmış mal sayılabilmesi için bir emek karşılığında elde edilmiş olması ve mal rejiminin devamı sırasında edinilmiş olması gereklidir. Edinilmiş mallara şunlar örnek olarak verilebilir:
-Kişisel malların gelirleri. (evlilikten önce sahip olunan evin kirası gibi)
-Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminat, gelir. (meslek hastalığı tazminatı gibi)
-Çalışmalarının karşılığı olarak kazanılan ücretler.
Türk Medeni Kanununda aksine karar verilmemişse eşlerin tüm malları edinilmiş mal kabul edilir. Fakat buna istisnalar getirilmiştir. Bu istisnalar, TMK m. 220’de sınırlı olarak ifade edilmektedir. Kanunda öngörülen istisnalar şu şekildedir:
Ayrıca, kanunun saymış olduğu istisnalar dışında, eşler sözleşme ile aralarında kişisel mal olarak belirlenecek eşyaları tespit edebilmektedirler. Bazı durumlar içinse sözleşmeye dahi gerek yoktur. Örneğin evlenmeden önce doktor olarak muayenehanesi olan eşin muayenehanesinde bulunan tüm aletler, mesela ultrason cihazı, zaten kişisel mal kabul edildiğinden bunlar için ekstra sözleşmeye ihtiyaç yoktur.
Bir diğer önemli husus şudur ki, eşlerin kişisel mallarının gelirleri edinilmiş mal kabul edilmektedir. Fakat taraflar isterlerse aralarında yapacakları sözleşme ile bu gelirlerin kişisel mal olarak kabul edilmesine karar verme yetkisine de sahiptirler.
Mal paylaşımı konusunda evliliğin nasıl sona erdiğinin bir önemi yoktur. Evlilik ister çekişmeli olarak ister anlaşmalı olarak sona ersin; mal paylaşımı konusunda uygulanacak TMK hükümleri yine aynıdır. Kanun koyucu burada evliliğin bitme şekline önem atfetmemiştir.
Bununla birlikte, eşler anlaşmalı boşanmada mal paylaşımına ilişkin, kanunun izin verdiği ölçüde, esaslar belirleyebilecektir. Örneğin uygulamada, değer artış payından feragat anlaşmalı boşanma protokolü kapsamında da düzenlenebilmektedir. Bunun dışında malların ne şekilde paylaşılacağı konusunda eşler aralarında mutabık kalabilirler. Fakat dikkat etmek gerekir ki tüm bunlar eşlerin aralarında mal paylaşımına ilişkin bir sözleşme akit etmelerinin sonucudur. Yoksa konun boşanma konusunda ikili bir ayrıma gitmemiştir.
Mal rejimi davalarının çeşitleri mevcuttur. Bu davalar; olağanüstü mal rejimine geçiş davası, artık değere katılma alacağı davası, değer artış payı alacağı davası ve katkı payı alacağı davası şeklindedir.
Olağanüstü mal rejimine geçiş davası, bir alacak davası değildir. Eşler arasındaki mevcut mal rejimini, hakim kararı ile, mal ayrılığı rejimine dönüştürmeyi hedefleyen bir davadır. Diğer üç dava türü ise; kişisel hakka dayalı alacağın tahsilini amaçlamaktadır.
Katılma alacağı davalarında zamanaşımı süresi boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl ile sınırlıdır. 10 yıl içinde mal paylaşımı davası açmayan tarafın bu hakkı zamanaşımına uğrayacaktır. Bu saatten sonra dava açılarak hak talep edilemeyecektir.
Katılma alacağına dayanan mal paylaşımı davasına bakmakla görevli mahkeme aile mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise TMK m.214′ e göre belirlenecektir.
-Eşlerden birinin ölümü nedeniyle mal rejimi sona ermiş ise; ölenin son ikametgahı mahkemesi; katılma, katkı payı ve değer artış payı alacağı davasına bakmakla yetkilidir.
-Evlilik mahkemenin boşanma kararı ile sona ermişse veya devam eden bir boşanma davası varsa; boşanma davasına bakmaya yetkili olan mahkeme mal rejiminin tasfiyesini yapmakla da yetkilidir.
-Yukarıdaki iki hal dışındaki diğer tüm hallerde davalı eşin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi, mal paylaşımı davasına bakmakla yetkilidir.
Eşlerin boşanmadan önce oturmuş oldukları ev, ortak bir katkı ile alınmışsa, paylaşımı noktasında yine eşit olarak taraflara verilecektir. Yani ev satılarak emsal değeri taraflar arasında paylaşılacaktır. Bununla birlikte, aksi taraflar arasında kararlaştırılabileceği gibi, mahkeme tarafından yoksul durumdaki eş veya çocukların durumu da gözetilerek bir karar verilebilir.
Örneğin; kişisel mal niteliğindeki bir arsada, evlendikten sonra arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilir. Bu sözleşme neticesinde elde edilen daire, bu kapsamda kişisel maldır. Yani paylaşımı söz konusu değildir. Yine aynı şekilde üstsoydan miras kalan para ile alınan ev ikame değer olarak kişisel mal sayılacağından paylaşımı söz konusu olmayacaktır.
Eşin boşanmadan sonra katkı payı alacağını istemesi söz konusu olabilecektir. Bu noktada, eşlerden birinin emeğini ortaya koyması da katkı sayılacaktır. Örneğin; eşinin malik olduğu arsaya yaptığı inşaatta çalışmasında rol alan eş emek ortaya koymuştur ve katkı payı alacağını diğer eşten talep edebilecektir. Bununla birlikte eşin ev işlerine, çocuklara harcadığı emek katkı kabul edilmez. Dolayısıyla bu gerekçe gösterilerek evden katkı payı istenemez. Aynı şekilde eş, ev alımında arabasını satarak, ziynet eşyalarını vererek vs. katkıda bulunabilir. Boşanmada bu katkılarını talep edebilir.
Eşler, boşanmadan önce kötü niyetle hareket edip diğer eşin katılma alacağını azaltmak amacıyla mal kaçırma işlemine girişebilir. İşte bu sebeple kanun koyucu, bu durumda diğer eşi korumak adına TMK m. 229 hükmünü getirmiştir. Bu tip bir mal kaçırma eylemi söz konusuysa; bu işlemlere konu olan malvarlığı değerleri, söz konusu işlem hiç yapılmamış gibi tasfiye hesabına eklenecektir. Böylelikle kötü niyetli eylem savuşturulmuş olacaktır.
Yargıtay, bu konuda, uygulamaya içtihatlarıyla farklı bir yön vermiş durumdadır. Özellikle üçüncü kişilere devredilen malvarlıkları, eklenecek değerlerin ispatı ve eklenecek değerlere konu malvarlıklarının değer tespiti konularında Yargıtay tarafından ortaya konulmuş içtihatlar büyük önem arz etmektedir. Zira Kanunda yer almayan bazı durumlar, bu içtihatlar sayesinde çözüme kavuşturulmaktadır. Yine aynı şekilde Kanun maddelerinin de bu hususta Yargıtay tarafından farklı şekillerde yorumlandığını görmekteyiz.
“…Tasfiyeye konu her iki taşınmazın da, boşanma dava tarihinden yaklaşık 5,5 ay önce 15.11.2011 tarihinde aynı gün davalı eşin kardeşi olan diğer davalı …’ye tapuda satış yoluyla devredildiği anlaşıldığına göre, yapılan devirlerin davacının katılma alacağını azaltma kastıyla yapıldığının kabulü gerekir…” (Yargıtay 8. HD. E. 2016/14281 K. 2018/17838 T. 24.10.2018)
“…Taraflar, …15.02.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne dair hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır…Davalı erkeğin evliliğin devamı sırasında 17.12.2009 tarihinde bankada hesap açılarak 50.802 TL yatırdığı, 10.05.2010 tarihinde ise 61.499 TL. olarak davalı tarafından çekildiği anlaşılmaktadır. Kural olarak, boşanma davasının açıldığı tarihte eşlerin mevcut malları (TMK. 235 m.) göz önüne alınarak tasfiyeye tabi tutulacağı kabul edilmekte ise de, bu tarihten önceki 1 yıl içerisinde elden çıkarılan malların da tasfiyede gözetileceği öngörülmektedir… Bu itibarla banka hesabına dair hesap açma sözleşmesi vb. kayıt ve belgelerin ilgili bankadan getirtilmesi, tarafların gösterdiği delillerin eksiksiz olarak toplanması, ondan sonra elde edilecek sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” (Yargıtay 8. HD. E. 2014/1703 K. 2015/7288 T. 31.3.2015)
“… 34 J.K 36 plakalı araç da … mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinden yaklaşık 2 yıl önce … tarihinde satılmıştır. Satılan araçlar mal rejiminin sona erme tarihinden uzunca bir süre önce elde çıkarılmış olup satış bedelinin mevcut olduğu veya araçların TMK 229. Maddesi koşullarında elden çıkarıldığı da kanıtlanamadığından tasfiyede göz önünde bulundurulmaması gerekir…” (Yargıtay 8. HD. E. 2015/6194 K. 2016/15818 T. 21.11.2016)
Boşanmada mal paylaşımı nasıl olur, bu konuyu anlatmaya çalıştık sizlere elimizden geldiğince. Konuya ilişkin tüm sorularınızı aşağıdan bizlere iletebilirsiniz.
Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…
İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…
Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…
İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku'nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama,…
Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…
Avukat Caner Besler tarafından kurulan Besler Hukuk Bürosu; iş hukuku ve iş kazası avukatlığı başta olmak üzere, gayrimenkul avukatı, miras avukatı, boşanma avukatı olarak geniş bir hukuki yelpazede hizmet sunmaktadır.
Besler Hukuk Bürosu İstanbul’da faaliyetlerine başlamış, ilerleyen süreçte Türkiye’nin birçok farklı şehrinde müvekkillerine hizmetler sunmuştur. Merkezi İstanbul İli Kartal İlçesi’nde bulunan Besler Hukuk Bürosu, ülkemizin tamamında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kıdem ve ihbar tazminatı, maaş alacakları, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, AGİ alacağı, eşit davranmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing nedeniyle manevi tazminat ve her türlü işçilik alacakları iş mahkemesi avukatlarımızca tahsil edilmektedir.
İşçi avukatlığı kapsamında sitemizde kıdem ve ihbartazminat hesaplamayapılabilmektedir. En güncel verilerle kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde alacağınızın hesaplanmasına yardımcı olunmaktadır. Brüt ücret tutarınızı girmenizle birlikte hak etmiş olduğunuz kıdem ve ihbar tazminatınız hesaplanmaktadır.
İş kazasıgeçirmiş olan müvekkillerimiz ve yakınlarına iş kazası avukatı olarak her türlü desteği sağlamaktayız. İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmediği durumlarda, gerekli başvuruları yapmaktayız. Maluliyet oranının belirlenmesi ve iş göremezlik maaşının bağlanması için gerekli işlemleri takip etmekteyiz.
SGK tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilmediği hallerde, iş kazası tespit davası açmaktayız. İş kazası tazminatı davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, gerekli maddi ve manevi tazminat hesaplamalarını yaptırarak, tazminat almalarına yardımcı olmaktayız.
Gayrimenkul avukatlığı hizmetlerimiz kapsamındatapu iptal ve tescil davası, kamulaştırmasız el atma davası, arsa payı düzeltim davası, muhdesatın aidiyeti davası, ortaklığın giderilmesi davası ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar tarafımızca takip edilmektedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vb. sözleşmeler tarafımızca hazırlanmakta, kentsel dönüşüm için gerekli işlemler yapılmakta ve tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık hizmetleri verilmektedir.
Mirastan mal kaçırmadurumlarının varlığı halinde, miras avukatı olarak tapu iptal ve tescil davası açmaktayız. Saklı payın ihlal edilmesi, mirasçılıktan çıkarma ve tenkis davaları gibi miras hukukuna ilişkin davalar da tarafımızca takip edilmektedir.
Vasiyetname, mirastan feragat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hukuki metinler tarafımızca düzenlenmekte, bahsi geçen işlemlere ilişkin hukuki sorularınız cevaplandırılmaktadır.
Boşanma avukatı olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası tarafımızca takip edilmektedir. Katılma alacağı davası, nafakanın artırılması davası, velayetin değiştirilmesi davası gibi boşanmaya bağlı diğer davalarda da müvekkillerimizi temsil etmekteyiz.
Anlaşmalı boşanma protokolü, dava dilekçeleri ve gerekli her türlü evrak boşanma avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Müvekkillerimizin karşı tarafın hileli ve kötü niyetli işlemleri ile zarar görmemesi için gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır.
Avukata sorsayfamız ileistinaf nedirvb. her türlü hukuki sorularınız avukatlarımız tarafından cevaplanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde online avukatlarımız, avukata sormak istediğiniz her türlü sorunuzu yanıtlandıracaktır. Avukata soru sormak için avukata sor sayfamızın en altındaki formu doldurmanız yeterlidir. Sorunuzun cevabını yine avukata sor sayfasından görebilir, farklı bir sorunuz varsa avukatlarımıza iletebilirsiniz.
Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.
Yorumları Görüntüle
merhaba. annemle babam 1970 de evlenmisler. babam 26 yildir evi terk etti ayri simdi annem bosanmak ıstiyor. annemin uzerine babamin uzerine evleri vardi. babam 20 yil once satti .simdi bosaa davasi sirasinda annemden hak isteyebilir mi snnemin hic gelirivyok ben baktim ona ve kardeşime... annem nafaka alabilir mi ve ev uzerine babam hak iddia edebilir mi terk eden babamdi tsk ederim .
O tarhite edinilen mallar için katılma alacağı söz konusu değil.
Merhabalar.esimle 10 yıllık evliyiz evi terk etti gitti.annesinin evinde yaşıyor çocuklarım 10 aydır perişan bir durumda.ev için bneim yuvamı yıktılar daire TOKİ nin dairesi evlilik zamanı icnde bize çıktı ve eşim bu ewi annesine vermek istiyor.toki dairesinin tapusu yanlız devlette.bu evin yarısını isteme hakkim var mı ?
Evet evin yarısının bedeli için katılma alacağı talep edebilirsiniz.
Eşimle boşanma sürecine girmek uzereyiz evliyken bir kısmını kayinpederimin bir kısmını düğün takılarını bir kısmını da kredi çekerek aldığımız bir ev oldu. Yakın zamanda bu evi sattık ve para kayinpederimin üzerine bankaya yatırıldı benden para kaçırmaya çalışıyor. Ben bunu ispat edip hakkımı alabilir miyim ? Beş yıllık evliyiz bir oğlumuz var krediyi de bende çalıştım birlikte ödedik.
İspatlarsanız boşanmada mal paylaşımına dahil edebilirsiniz.
Boşanma sırasında memurun yaptığı bir hatadan dolayı katkı katılım alacağından feragat etmiş oldum.20 yıllık öğretmenim. Bir çocuğumla beraber kirada oturuyorum. Boşanma aşamasında müşterek evle ilgili açılmış ayrı bir davam olmasına rağmen böyle bir şey başıma geldi. En istinafa kadar gittik, istinaf da yargıtaya göndermiş tekrar. Ne yapmam gerekir benim?
Temyiz sonucunu beklemekten başka yapacak bir şey yok.
Hayırlı günler 29 aralıkta bosanmamız gercekleşti, eşim 12 yıldır cezaevinde ve 49 yıl ceza aldı ove halende tutuklu o cezaevindeyken yaklasık 4 yıl önce bir araba aldım ve şimdi katılma davası açmış süreç ve sonuç nasıl olur
Mal paylaşımına dahil edilir.
8 aylık evliyiz ve boşanma davası daha açılmadı..altınları birlikte bozdurduk ve geriye bikac parça biletlik küpe gibi bi altin kalmıştı onuda ben tek bozdurdum ve kalan borçları ödedim..karşı taraf benden takılan takıların yarısını istiyor bende işsizim ve gelirim yok bu durumda ben ne yapabilirim ve o benden bişey alabilir mi
Dava açılırsa tamamını isteyebilir. Düğün takıları kime aittir makalemizi inceleyebilirsiniz.
merhabalar , eşim ile 2015 yılında evlendik ve bu yıl içerisinde defalarca boşanma davası açtı ve beni darp etti gibi yalanlar söyledi. en sonuncuda da 10 bin tl paramı aldı ve memleketine gitti. şimdide çekişmeli dava açmış. benim evim vardı daha önce sattım, sonrasında arabalarım vardı onlarıda borçtan ötürü sattım. buna rağmen benden hak talep edebilir mi ? yani boşanma davasından önce satılan mallar için tazminat isteyebilir mi ?
Boşanma anında üzerinizde olan mallar için dava açılabilir.
Iyi gunler, 2015 yilinda Ankara'da bir konut satin almistik, tapusu benim uzerimeydi ve evde 32 yasinda asgari ucretle calisan kizimiz ikamet etmekteydi. Ben Esime bosanma davasi acinca esim kizimizi evi bosaltmasi icin tehdit etmeye basladi. Oyle olunca ben de evin tapusunu kizimiza devrettim.
Bizim bosanma davam sonuclandi, Esim bu ev icin bir hak talep edebilir mi?
Tesekkurler
Katılma alacağı için dava açabilir.
Merhablar,eşim ile boşanmayı düşünüyoruz mahkeme henüz başlamadı
eşimin üzerine resmiyette bir daire var ama aslında kardeşi ile ortak.
eşim bu daireyi satarsa mahkemeden önce benım hak talep etmem söz konusu olur mu?
Kolay gelsin cevap için şimdiden teşekkürler
Dava açıldıktan sonra ihtiyati tedbir talep edebilirsiniz.
Eşime bosanma davası açtım. Üzerime olan evden çıkmıyor ve bana vermek istemiyor.mahkemeden nasıl bi sonuç çıkar. Ben mahkemeden bosanma sonuçlanana kadar ev ve eşyaların bana bırakılmasını talep ettim.bu gerçekleşirse ne kadar sürede evi boşaltması gerekir
Mahkeme kararında süre verilmezse hemen uygulaması gerekir.