Boşanma davası, evlilik birliğini ortadan kaldıran nedenlerden biridir. Boşanma kararıyla aile birliği fiilen ve hukuken sona erer. Boşanma davası, aile mahkemesinde anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası açılarak yürütülür. Boşanma kararıyla eşler bakımından yeni hayatlar kurmanın neticesinde farklı maddi ve manevi olgular ortaya çıkacaktır. Ayrıca çocuklar açısından da ana-babasıyla olan ilişkilerinde değişiklik olacaktır. Bu değişikliklerden eşlerin ve çocukların en az etkilenmeleri için boşanma davasının dikkatli ve özenli bir şekilde takip edilmesi gerekmektedir. Bu yazımızda boşanma davası ve sonuçları ile alakalı sıkça sorulan sorulara yanıt vermeye çalıştık.
Anlaşmalı boşanma veya çekişmeli boşanma davası açabilmek için ilk önce boşanma davası dilekçesi hazırlamak gerekir. Bu dilekçe ile yetkili Aile Mahkemesi’nin bulunduğu adliyeye başvurmalısınız. Gerekli harç ve masrafların yatırılmasından sonra dosya yetkili mahkemeye gönderilir. Dava dilekçesinde gerekli unsurların bulunması halinde dilekçeniz davalı tarafa tebliğ edilir ve dava süreci başlar.
Boşanma davası açmak için dava dilekçesi, kimlik, dava için gerekli harç ve giderin yatırıldığına dair makbuzlar, deliller vb. evrakların mahkemeye sunulması gerekir.
Anlaşmalı boşanma davası, uzun ve yıpratıcı süren çekişmeli boşanma davalarına göre, tarafların kısa sürede istenilen sonuca varmasını sağlamaktadır. Anlaşmalı boşanma davasında eşlerin iradeleri ve düşünceleri esas alınır. Taraflar, evliliğin üzerinden bir yıl geçmesiyle, hakim kararıyla anlaşmalı boşanma davası yoluna gidebilirler. Evlilik birliği temelinden sarsılmamış olsa bile, birlikte başvuru ve davanın kabulü halinde evlilik birliğinin temelden sarsılmış olduğu kabul edilir.
Çekişmeli boşanma tarafların boşanma şartlarında anlaşamayarak tek taraflı olarak açmış olduğu boşanma davasıdır. Çekişmeli boşanma davası, hem özel boşanma hem de genel boşanma sebepleriyle açılabilir. Yukarıda bahsettiğimiz özel boşanma sebeplerinin varlığının ispat edilmesi durumunda hakim boşanma kararı verecektir. Davacı taraf, sadece özel boşanma nedenini ispatlamalıdır. Davacı taraf boşanma davasını hem özel sebeplere hem de genel sebeplere dayandırarak açabilir. Bu durumda mahkeme bu iki iddia için de karar vermelidir.
Boşanma sebepleri kanunda sınırlı sayıda düzenlenmiştir. Türk Hukukunda boşanma sebepleri genel sebepler ve özel sebepler olarak sınıflandırılmıştır. Özel boşanma sebepleri; zina, hayata kast, kötü ve onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz yaşayış, terk ve akıl hastalığıdır. Genel boşanma sebeplerinin ise üç türü vardır. İlki evlilik birliğinin temelden sarsılması, ikincisi eşlerin anlaşması ve üçüncüsü müşterek hayatın yeniden kurulamaması halidir.
Zina, evlilik birliğinin devamı esnasında eşlerden birinin eşi dışında bir kimse ile cinsel ilişkiye girmesidir. Zina özel bir boşanma sebebidir. Yargıtay zina nedeniyle evlilik birliğinin derin ve onarılmaz biçimde sarsıldığının karine olarak kabul etmektedir. Zinanın bir anlık zaaf sonucu gerçekleşmesi, eşin ilgisizliği, soğukluğu ya da evlilikten kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya getirememesi sonucu değiştirmez. Dolayısıyla zinanın tekrar yaşanmayacağı ileri sürülerek davanın reddi imkânı söz konusu değildir.
Zina sebebiyle açılacak boşanma davasının zinanın öğrenilmesinden itibaren altı ay ve her halde zina fiilinin işlenmesinden itibaren beş yıl içerisinde açılması gerekmektedir. Bu süreler içerisinde davanın açılmaması dava açma hakkının ortadan kalkması sonucunu doğurmaktadır. Fakat süreler geçmiş olmuş olsa dahi zina yapan eşin affedilmemiş olması şartıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davası açılabilecektir. Zina yapan eşini affeden kişinin dava hakkı, af ile birlikte ortadan kalkar. Af, açık bir şekilde olabileceği gibi örtülü şekilde de olabilir. Zina sebebi ile boşanma davası açılmış ise davadan feragat etmek af niteliğindedir.
Hayata kast; bir eşin diğerini öldürmeye yönelik yaptığı davranışlardır. Bu davranışları gerçekleştirmeye yönelik kullanılan araçların eşin ölümünü sağlayacak nitelikte olup olmamasının bir önemi yoktur. Yani tabancayla eşe ateş edilmesi ancak eşe isabet ettirilememesi ya da eşin yemeğine zehir konulması fakat eşin yemeği yememesi durumlarında hayata kast vardır. Hatta bir eşin diğerini intihara teşvik ya da yardım etmesi de hayata kast kapsamı içerisinde değerlendirilir.
Pek kötü davranış; eşin diğer eşe karşı yaptığı ve onun bedensel veya ruhsal sağlığını bozucu ya da tehlikeye düşürücü davranışlardır. Bu durumların varlığı halinde müşterek hayatın çekilmez hale gelmesi araştırılmaz. Bir fiilin pek kötü davranış sayılıp sayılmadığı hususunda hakimin geniş bir takdir yetkisi vardır. Pek kötü davranış sebebine dayanarak boşanma davasının açılabilmesi için, bu davranışı işleyen eşin kusurlu olması gerekir. Yani akıl hastası veya idrak gücünden yoksun eşin davranışlarına dayanılarak boşanma davası açılamaz.
Onur kırıcı davranış; eşlerden birinin diğer eşin kişilik haklarına ilişkin yapmış olduğu fiil ve davranışlardır. Onur kırıcı davranışın ağır olması gerekir. Fiilin onur kırıcı nitelikte olup olmadığı hakimin takdir edeceği bir meseledir.
Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışlar sebebiyle boşanma davası açma hakkı, bu davranışların öğrenilmesinden itibaren 6 ay ve her halde 5 yıl geçmekle düşer. Öngörülen süreler hak düşürücü sürelerdir.
Küçük düşürücü suç ile bahsedilmek istenen utanç verici ve yüz kızartıcı nitelikteki suçlardır. Zimmet, dolandırıcılık, irtikap, dolanlı iflas, hırsızlık gibi suçlar yüz kızartıcı suçlardır. Bu suçlardan birinin evlilik birliği devam ederken işlenmiş olması halinde diğer eş her zaman bu sebebe bağlı olarak boşanma davası açabilir. Hatta af olsa bile boşanma davası açılabilir. Evlenmeden önce küçük düşürücü suçun işlenmesi halinde bunu bilmeyen eş, şartların uygun olması halinde hata ya da hileye göre evliliğin iptalini talep edebilir.
Haysiyetsiz hayat sürmenin boşanmaya sebep olabilmesi için toplumun değer yargılarıyla bağdaşmayan, toplumca ayıplanan davranış içerisinde yer almalıdır. Ek olarak bu davranışların sürekli olması gereklidir. Uyuşturucu madde ticareti, kumarbazlık, genelev işletmek gibi haysiyetsiz hayat sürme halleridir. Haysiyetsiz hayat sürme bakımından da süre sınırlaması yoktur.
Hem haysiyetsiz hayat sürmenin hem de küçük düşürücü suç işlemenin boşanmaya sebep olabilmesi için birlikte yaşamanın çekilmez hal alması gerekir. Mesela ikisi de esrarkeş olan eşlerden hiçbiri evliliğin kendisi için çekilmez hale geldiğini ileri sürerek boşanma davası açamaz.
Terk; eşlerden birinin, evlilik bağının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmemek amacıyla, isteyerek ve sürekli olarak müşterek hayatı terk etmesi ve haksız bir şekilde geri dönmemesidir. Askerlik, hüküm giyme ve iş sebepleriyle müşterek konuttan ayrılmak terk sayılmaz. Eşlerden birinin ortak konuttan kovulması halinde ortak konuttan kovan kişi terk etmiş sayılır. Müşterek hayata son vermek amacıyla evden ayrılmanın terk olarak sayılabilmesi için bazı şartlar düzenlenmiştir. İlk olarak terk edilen eş, terk eden eşe “iki ay içinde ortak konuta dönmesi” için ihtar göndermiş olmalıdır. İhtarda müşterek konuta dönülmemesi halinde sonuçlarının ne olacağı da açıkça ifade edilmelidir. Ayrıca ihtarda bulunabilmek için terkin gerçekleştiği tarihten itibaren en az 4 ay geçmiş olmalıdır. Tüm bu süreler geçtikten sonra terk eden eş aile konutuna dönmüyorsa terke dayalı boşanma davası açılabilir.
Akıl hastalığı sebebiyle boşanmaya hükmedilebilmesi için diğer eş bakımından evlilik çekilmez hale gelmiş olmalıdır. Bu akıl hastalığının iyileşmesinin mümkün olmadığı sağlık kurulu raporuyla tespit edilmelidir. Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu değildir.
Eşler arasında ilişkiye bağlı olarak ortaya çıkan derin görüş ayrılıkları ve şiddetli geçimsizlik haller boşanma sebepleri arasında sayılabilir. Genel boşanma sebeplerinde karşı tarafın mutlaka kusuru ispatlanmalıdır. Genel boşanma sebeplerini 3 başlık altında toplayabiliriz.
Boşanma davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Ancak o yerleşim yerinde Aile Mahkemesi yoksa oradaki Asliye Hukuk Mahkemeleri, Aile Mahkemesi sıfatıyla davaya bakar.
Boşanma davası, eşlerin davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde açılır. Davayı açacak eş, mahkemeden ayrılık kararı almışsa hem kendisinin hem de diğer eşin yerleşim yeri mahkemesinde de davayı açabilir. Taraflar belirtiğimiz iki yetkili mahkemeden birini seçerek davasını orada açabilir.
Boşanma davasında eşlerden birinin ya da çocuğun hayatını idame ettirebilmesi için nafaka talep edilebilir. Şu nafakalar talep edilebilir:
Anlaşmalı boşanmada olsa hakim, çocuğun menfaatini her şeyin üzerinde tutar. Yani hakim, tarafların aralarında düzenledikleri boşanma protokolüyle sıkı sıkıya bağlı değildir. Velayet ile ilgili verilen kararın hukuka aykırı olduğunu düşüne taraf velayetin değiştirilmesi için dava açabilir.
Mal rejiminin tasfiye edildiği tarih, boşanma davasının açıldığı tarihtir. Türk Medeni Kanunu’nda evli çiftler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi öngörülmüştür. O halde boşanmada mal paylaşımı yapılırken evlendikten sonra alınan mallar kural olarak yarı yarıya bölüşülmelidir.
E-Devlet ile boşanma davası açabilmek için e-imzanızın bulunması gerekir. E-İmzanız yoksa online olarak dava açamazsınız.
Boşanma davasında karar verildikten sonra 30 gün içinde gerekçeli karar yazılır. Gerekçeli karar boşanan çifte ortalama iki hafta içerisinde tebliğ edilir. Boşanma kararına 14 gün içinde bir itiraz olmadığı takdirde mahkeme Nüfus Müdürlüğü’ne gerekli müzekkereyi gönderir ve nüfus kayıtları düzeltilir.
Boşanma davasının ispatı için kullanılan deliller genel olarak; tanık beyanları, telefon kayıtları, fotoğraflar, sosyal medya yazışmaları ve paylaşımları, uçak bileti, otel kayıtları vb. şeklindedir. Boşanma davasında her türlü yasal delil serbestçe sunulabilir.
Anlaşmalı boşanma protokolü boşanmanın sonuçlarını düzenleyen, her iki eşin mutabık kıldığı bir tür sözleşmedir. Tarafların yaptığı bu protokolün mali sonuçlarını ve çocukların durumuna ilişkin düzenlemeleri hakimin uygun bulması gerekmektedir. Bununla beraber hakim tarafları bizzat dinler bu sebeple taraflar bizzat duruşmada hazır bulunmalıdır.
Kural olarak bütün davalar avukatsız açılabilir. Ancak bilgisizlik ya da yanlış bilgi sonucu yapacağınız bir hata davanın seyrini değiştirebilir. Bu nedenle alanında uzman bir boşanma avukatına başvurmanızı tavsiye ederiz.
Boşanma davasında davalı taraf duruşmaya gelmez ya da kendisini avukatla temsil ettirmezse dava davalının yokluğunda devam eder.
Tanıkların kimlik tespitleri yapılarak taraflarla olan bağı, davaya konu olan evlilik içinde yaşanan hangi olaylara tanık olduğu sorulur. Ayrıca tanıklara dışarıdan bir gözlemci olarak evlilik birliğinin devam edip edemeyeceği hakkındaki kişisel görüşleri de mahkemece sorulabilir.
İstanbul Barosu her yıl Ocak ayında tavsiye niteliğinde ücret tarifesi yayımlamaktadır. 2021 yılında çekişmeli boşanma davası için belirlenen ücret dava değerinin % 15’inden az olmamak kaydıyla 14.000 TL’dir. Avukatlık ücretleri tarafların karşılıklı anlaşmasına göre serbestçe belirlenmekle birlikte ortalama olarak bu civarlarda olduğunu söyleyebiliriz.
İstanbul Barosu 2021 yılı anlaşmalı boşanma davası tavsiye niteliğindeki ücret tarifesine 9.000 TL’dir. Tavsiye niteliğinde olan bu ücret tarifeleri, avukatın uzmanlığına, davanın durumuna ve iş yoğunluğuna göre değişebilmektedir.
Boşanma davası ile ilgili olarak yazımızda cevabını bulamadığınız sorularınızı aşağıdan bize iletebilirsiniz.
Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…
İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…
Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…
İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku'nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama,…
Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…
Avukat Caner Besler tarafından kurulan Besler Hukuk Bürosu; iş hukuku ve iş kazası avukatlığı başta olmak üzere, gayrimenkul avukatı, miras avukatı, boşanma avukatı olarak geniş bir hukuki yelpazede hizmet sunmaktadır.
Besler Hukuk Bürosu İstanbul’da faaliyetlerine başlamış, ilerleyen süreçte Türkiye’nin birçok farklı şehrinde müvekkillerine hizmetler sunmuştur. Merkezi İstanbul İli Kartal İlçesi’nde bulunan Besler Hukuk Bürosu, ülkemizin tamamında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kıdem ve ihbar tazminatı, maaş alacakları, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, AGİ alacağı, eşit davranmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing nedeniyle manevi tazminat ve her türlü işçilik alacakları iş mahkemesi avukatlarımızca tahsil edilmektedir.
İşçi avukatlığı kapsamında sitemizde kıdem ve ihbartazminat hesaplamayapılabilmektedir. En güncel verilerle kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde alacağınızın hesaplanmasına yardımcı olunmaktadır. Brüt ücret tutarınızı girmenizle birlikte hak etmiş olduğunuz kıdem ve ihbar tazminatınız hesaplanmaktadır.
İş kazasıgeçirmiş olan müvekkillerimiz ve yakınlarına iş kazası avukatı olarak her türlü desteği sağlamaktayız. İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmediği durumlarda, gerekli başvuruları yapmaktayız. Maluliyet oranının belirlenmesi ve iş göremezlik maaşının bağlanması için gerekli işlemleri takip etmekteyiz.
SGK tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilmediği hallerde, iş kazası tespit davası açmaktayız. İş kazası tazminatı davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, gerekli maddi ve manevi tazminat hesaplamalarını yaptırarak, tazminat almalarına yardımcı olmaktayız.
Gayrimenkul avukatlığı hizmetlerimiz kapsamındatapu iptal ve tescil davası, kamulaştırmasız el atma davası, arsa payı düzeltim davası, muhdesatın aidiyeti davası, ortaklığın giderilmesi davası ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar tarafımızca takip edilmektedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vb. sözleşmeler tarafımızca hazırlanmakta, kentsel dönüşüm için gerekli işlemler yapılmakta ve tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık hizmetleri verilmektedir.
Mirastan mal kaçırmadurumlarının varlığı halinde, miras avukatı olarak tapu iptal ve tescil davası açmaktayız. Saklı payın ihlal edilmesi, mirasçılıktan çıkarma ve tenkis davaları gibi miras hukukuna ilişkin davalar da tarafımızca takip edilmektedir.
Vasiyetname, mirastan feragat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hukuki metinler tarafımızca düzenlenmekte, bahsi geçen işlemlere ilişkin hukuki sorularınız cevaplandırılmaktadır.
Boşanma avukatı olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası tarafımızca takip edilmektedir. Katılma alacağı davası, nafakanın artırılması davası, velayetin değiştirilmesi davası gibi boşanmaya bağlı diğer davalarda da müvekkillerimizi temsil etmekteyiz.
Anlaşmalı boşanma protokolü, dava dilekçeleri ve gerekli her türlü evrak boşanma avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Müvekkillerimizin karşı tarafın hileli ve kötü niyetli işlemleri ile zarar görmemesi için gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır.
Avukata sorsayfamız ileistinaf nedirvb. her türlü hukuki sorularınız avukatlarımız tarafından cevaplanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde online avukatlarımız, avukata sormak istediğiniz her türlü sorunuzu yanıtlandıracaktır. Avukata soru sormak için avukata sor sayfamızın en altındaki formu doldurmanız yeterlidir. Sorunuzun cevabını yine avukata sor sayfasından görebilir, farklı bir sorunuz varsa avukatlarımıza iletebilirsiniz.
Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.