Çalışma hayatı ile ilgili sıkça karşılaştığımız sorunlardan biri de işçinin askerlik nedeniyle işten ayrılma durumunda kalmasıdır. Ülkemizde erkekler açısından zorunlu bir hizmet olan askerlik hizmeti aynı zamanda kıdem tazminatına da hak kazandırdığından ayrıca önem arz etmektedir. İşte bu sebeple bu yazımızda iş hukukunda askerlik sebebiyle işten ayrılan işçilerin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmayacağı, işçinin bu sebeple ne zaman işten ayrılması gerektiği, askerlik görevi bittikten sonra yeniden eski işine dönüp dönemeyeceği ve gündemde tartışma yaratan bedelli askerlik konusuna değinilecektir.
4857 Sayılı İş Kanununun 120. maddesi ile 1475 sayılı eski İş Kanununun halen yürürlükte olan ve kıdem tazminatını düzenleyen 14. maddesi incelendiğinde, muvazzaf askerlik hizmeti nedeniyle işten ayrılan işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı düzenlenmiştir. TDK sözlüğünde” muvazzaf” kelimesinin anlamı “askerlik, Silahlı Kuvvetlerde görev başında olan subay ve astsubaylarla askerlik hizmetini yapan erler” şeklinde belirtilmiştir. Kıdem tazminatına hak kazanmanın temel koşulu bir iş yerinde en az 1 yıl süre ile çalışmış olmaktır. Askerlik nedeniyle kıdem tazminatı almak isteyen bir kişi de iş yerinde en az 1 yıl çalışmış olmalıdır. 1475 sayılı İş Kanununun 14 maddesine göre işçi muvazzaf askerlik nedeniyle işten ayrıldığında kıdem tazminatına hak kazanacak ise de ihbar tazminatına hak kazanamaz. Bu sebeple askere gitmek isteyen bir işçinin, daha önceden işverene bildirmemesine rağmen ani bir karar ile iş sözleşmesini feshetme ve ihbar öneli vermeme hakkı olduğu söylenebilecektir.
Nitekim konu ile ilgili Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/11087 E., 2019/13276 K. sayılı ilamında şu ifadelere yer vermiştir:
“İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14. maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, evlilik, muvazzaf askerlik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.”
İlginizi çekebilir: İstifa Eden İşçinin Hakları
Bedelli askerlik gereği eğitime gidecek işçinin, ne kadar süre önce iş sözleşmesini feshedeceği Yargıtay tarafından kriter olarak değerlendirildiği görülmektedir. Çünkü aradan uzun bir süre geçmesine rağmen işçi askere gitmemişse, sözleşmeyi askerlik amacıyla bozup bozmadığının araştırılması gerekecektir. Askerlik hizmeti için istifa durumunda, işçi celp döneminden makul bir süre önce işyerinden ayrılırsa tazminata hak kazanabilir. Görüldüğü üzere aradaki sürenin makul bir süre olması gerektiği açıktır. Yargıtay kararları incelendiğinde, celp döneminden 6-7 ay önce işçinin, askerliği gerekçesiyle iş akdini feshetmesi durumunda sürenin makul olmadığını kabul etmiştir. Yargıtay’ın kararlarında ortalama 3 ile 5 aylık sürenin makul olarak kabul edildiğini söyleyebiliriz.
Askerlik sebebiyle işten çıkan işçilerin askerlik bittikten sonra aynı işe dönmeleri 4857 sayılı İş Kanunu’nda düzenlenmiştir. Buna göre askeri ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler, ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istediklerini işverene bildirmelidirler. Bu durumda işveren, eski işlerine benzer işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe işçiyi tercih ederek, o andaki şartlarla işçiyi işe almak zorundadır. İşveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat öder.
Nitekim konu ile ilgili Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/13446 E., 2016/18518 K. sayılı ilamında şu ifadelere yer vermiştir:
“Dosya kapsamından, davacının ilk olarak 08.12.2005-10.08.2006 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı, bu çalışmasının askere gitmesi sebebiyle sona erdiği; askerlik dönüşü 16.11.2007 tarihinde yeniden çalışmaya başladığı ve bu çalışmasının 31.12.2009 tarihinde sona erdiği anlaşılmaktadır. Böylece, davacının ilk dönem çalışması askerlik sebebiyle sona erdiğinden bu dönem bakımından kıdem tazminatının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken…”
2018 yılında yürürlüğe giren 7176 sayılı kanun ile 1927 tarihli 1111 sayılı Askerlik Kanunu’na Geçiçi Madde 55 eklenmiş olup bu geçici madde ile belirli yaş aralığındaki erkeklerin belirli bir miktarda parayı ödemeleri ve 21 gün temel askerlik eğitimini yerine getirmeleri şartıyla askerlik hizmetlerini yerine getirmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Bu madde hükmünden yararlanacakların temel askerlik eğitimi süresince çalıştıkları işyeri tarafından aylıksız veya ücretsiz izinli sayılacakları kabul edilmiştir. Bu durum, bedelli askerlik yapanların sadece izinli mi sayılabilecekleri, dolayısıyla fesih hakkının bulunduğu yönünde yorum ve tartışmaların çıkmasına yol açmaktadır.
Bir görüşe göre, 1475 sayılı kanunun 14.maddesine göre askerlik sebebiyle işten ayrılması halinde, işçi kıdem tazminatı için aranan 1 yıllık kıdem şartını yerine getiriyorsa kıdem tazminatı almaya hak kazanır. Dolayısıyla bedelli askerlik bakımından, 21 gün temel askerlik eğitimi için de olsa işçinin işten ayrılması durumunda 1 yıllık kıdem şartını yerine getiriyorsa kıdem tazminatına hak kazanacağı ifade edilmektedir.
Bir diğer görüş ise, bedelli askerlik yapanların temel askerlik eğitimi süresince çalıştıkları iş yeri, kurum ve kuruluşlar tarafından aylıksız veya ücretsiz izinli sayılmaları nedeni ile bu kişilerin iş sözleşmelerinin bu 21 günlük süre boyunca devam edeceği, işten çıkış işlemlerinin yapılmayacağı, askerlik sonrasında işsiz kalma risklerinin bulunmayacağı ve bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanamayacakları yönündedir.
Bu yönde henüz bir yargı içtihadı oluşmadığı için mahkemelerin ne yönde karar vereceğini öngörebilmek çok da kolay değildir. Kanımızca getirilen düzenlemenin seçimlik bir hak getirdiği ve iş akdini feshetmek istemeyen işçi için ücretsiz izinli sayılmasının yolunu açtığı söyleyebiliriz.
2018 yılındaki düzenlemenin akabinde, 25 Haziran 2019 tarihinde yürürlüğe giren 7179 sayılı Askeralma Kanunuyla bedelli askerlik uygulaması kalıcı hale getirildi. Bir başka deyişle, her yıl yeni bir düzenleme yapılması beklenilmeksizin; Milli Savunma Bakanlığı’nın belirlediği sayıda kişi, kura ile tespit edilmek suretiyle artık koşulları taşıyan herkes her zaman bedelli askerlikten yararlanabilecek. Değişikliğe göre, bakanlık tarafından belirlenecek bedeli peşin ödeyen ve bir aylık temel askerlik eğitimini tamamlayanlar, askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacaklar. Yeni getirilen bu sabit bedelli askerlik düzenlemesinde bir önceki 2018 yılındaki düzenlemenin aksine, ücretsiz izinli sayılmaya yönelik herhangi bir hüküm yer almamaktadır.
Sonuç olarak, Haziran 2019 yılındaki düzenlemede ücretsiz izin müessesinin de kanun metninden çıkartılmış olduğu görülmektedir. Bu tarihten sonraki çalışanların bedelli askerlik yapacak olması nedeniyle iş sözleşmesini feshetmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağının kabul edilmesi gerekmektedir.
Askerlik nedeniyle kıdem tazminatı almak isteyen bir kişi öncelikle gerçekten askere gideceğini kanıtlamak zorundadır. Bunun için fesih bildiriminin ekine kurumdan alınmış olan “Askerlik Sevk Belgesi” eklenmelidir. Askerlik sevk belgesi ve fesih ihbarnamesi işverene yazılı olarak iletilmelidir.
Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…
İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…
Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…
İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku'nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama,…
Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…
Avukat Caner Besler tarafından kurulan Besler Hukuk Bürosu; iş hukuku ve iş kazası avukatlığı başta olmak üzere, gayrimenkul avukatı, miras avukatı, boşanma avukatı olarak geniş bir hukuki yelpazede hizmet sunmaktadır.
Besler Hukuk Bürosu İstanbul’da faaliyetlerine başlamış, ilerleyen süreçte Türkiye’nin birçok farklı şehrinde müvekkillerine hizmetler sunmuştur. Merkezi İstanbul İli Kartal İlçesi’nde bulunan Besler Hukuk Bürosu, ülkemizin tamamında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kıdem ve ihbar tazminatı, maaş alacakları, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, AGİ alacağı, eşit davranmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing nedeniyle manevi tazminat ve her türlü işçilik alacakları iş mahkemesi avukatlarımızca tahsil edilmektedir.
İşçi avukatlığı kapsamında sitemizde kıdem ve ihbartazminat hesaplamayapılabilmektedir. En güncel verilerle kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde alacağınızın hesaplanmasına yardımcı olunmaktadır. Brüt ücret tutarınızı girmenizle birlikte hak etmiş olduğunuz kıdem ve ihbar tazminatınız hesaplanmaktadır.
İş kazasıgeçirmiş olan müvekkillerimiz ve yakınlarına iş kazası avukatı olarak her türlü desteği sağlamaktayız. İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmediği durumlarda, gerekli başvuruları yapmaktayız. Maluliyet oranının belirlenmesi ve iş göremezlik maaşının bağlanması için gerekli işlemleri takip etmekteyiz.
SGK tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilmediği hallerde, iş kazası tespit davası açmaktayız. İş kazası tazminatı davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, gerekli maddi ve manevi tazminat hesaplamalarını yaptırarak, tazminat almalarına yardımcı olmaktayız.
Gayrimenkul avukatlığı hizmetlerimiz kapsamındatapu iptal ve tescil davası, kamulaştırmasız el atma davası, arsa payı düzeltim davası, muhdesatın aidiyeti davası, ortaklığın giderilmesi davası ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar tarafımızca takip edilmektedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vb. sözleşmeler tarafımızca hazırlanmakta, kentsel dönüşüm için gerekli işlemler yapılmakta ve tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık hizmetleri verilmektedir.
Mirastan mal kaçırmadurumlarının varlığı halinde, miras avukatı olarak tapu iptal ve tescil davası açmaktayız. Saklı payın ihlal edilmesi, mirasçılıktan çıkarma ve tenkis davaları gibi miras hukukuna ilişkin davalar da tarafımızca takip edilmektedir.
Vasiyetname, mirastan feragat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hukuki metinler tarafımızca düzenlenmekte, bahsi geçen işlemlere ilişkin hukuki sorularınız cevaplandırılmaktadır.
Boşanma avukatı olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası tarafımızca takip edilmektedir. Katılma alacağı davası, nafakanın artırılması davası, velayetin değiştirilmesi davası gibi boşanmaya bağlı diğer davalarda da müvekkillerimizi temsil etmekteyiz.
Anlaşmalı boşanma protokolü, dava dilekçeleri ve gerekli her türlü evrak boşanma avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Müvekkillerimizin karşı tarafın hileli ve kötü niyetli işlemleri ile zarar görmemesi için gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır.
Avukata sorsayfamız ileistinaf nedirvb. her türlü hukuki sorularınız avukatlarımız tarafından cevaplanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde online avukatlarımız, avukata sormak istediğiniz her türlü sorunuzu yanıtlandıracaktır. Avukata soru sormak için avukata sor sayfamızın en altındaki formu doldurmanız yeterlidir. Sorunuzun cevabını yine avukata sor sayfasından görebilir, farklı bir sorunuz varsa avukatlarımıza iletebilirsiniz.
Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.