Alkollü araç kullanma, Türk Ceza Kanunu madde 179 kapsamında yer almaktadır. Bu durum kişilerin ve trafiğin güvenliği için son derece önemli bir konu olup, ciddi yaptırımlarla düzenlenmiştir. Bu yazımızda konunun detaylarını sizler için açıkladık. Makaleyi okuduktan sonra merak ettikleriniz için yorumlar kısmından bizlerle iletişime geçebilirsiniz.
Sürücünün alkol düzeyinin ölçümünde “promil birimi” kullanılmaktadır. Şahsi otomobilini kullanan şoförün 0.50 promile, şahsi diğer araçları kullanan şoförünse 0.20 promile kadar alkollü olması TCK 179 bakımından sorun teşkil etmez. Bu miktar 100 ml kandaki yarım ve 0.20 mg alkole karşılık gelmektedir. Sürücünün bu sınırları aşmaması halinde suç oluşmayacaktır.
Otobüs, taksi, minibüs, tır, kamyon gibi ticari amaçlı çalışan araç sürücüleri için alkol sınırı sıfır promildir. Bu sürücülerin 0.20 veya daha az miktarda alkol almaları dahi hukuken yasaklanmıştır. Keza alkollü araç kullanma cezası verilen ticari araç sürücülerinin psikoteknik belgeleri de geçerliliğini kaybedecektir.
Kolluk birimi, yasaklanan değerin aşılması ile kişinin aracı kontrol edebilme kabiliyetini inceler. Ancak 1 promili aştığı takdirde bu araştırma hiç yapılmadan kişinin kontrol gücünü yeterli ölçüde kaybedeceği belirlenmiştir. Dolayısıyla 1 promil alkollü çıkan sürücü, kasten trafik güvenliğini tehlikeye düşürme suçunu işlemiş kabul edilir. Bu sınır mahkeme kararlarında da belirtilmektedir:
“… davalı şirkete, … Kasko Filo Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan aracın hasarlanmasına sebebiyet veren araç sürücüsü, hasarlı trafik kazasının meydan geldiği sırada 0,57 promil alkollü olmasına rağmen yapılan teknik değerlendirmede alkol düzeyi 1.00 promil sınırının altında olup, kazanın meydana geliş şekli dikkate alındığında münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediği, hasarın poliçe kapsamında değerlendirebileceği” yönündeki tespite göre kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelmediğinin anlaşılmasına ve hasarın poliçe kapsamında kalmasına göre yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.” (İstanbul BAM, 9. HD., E. 2020/1582 K. 2022/1366 T. 29.10.2022)
Şahsi otomobilde 0.50 promilin, haricinde ise 0.20 promilin üzerindeki değerlere sahip olan sürücüler, çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalacaktır. Bu yaptırımların en hafifi idari para cezası olup, bu ceza ehliyete el koyma ve trafikten mene kadar varabilmektedir. Alkol sınırının aşılması, Türk Ceza Kanunu madde 179/3 kapsamında, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun da işlendiği anlamına gelmektedir.
Trafikte ilk defa alkollü yakalanan sürücü için idari para cezası bedeli, Karayolları Trafik Kanunu Madde 48/5′ e göre 2022 yılı için 1823 TL’dir. Buna ilaveten sürücünün ehliyetine 6 ay süre ile el konulur.
Trafik güvenliğinin ikinci kez alkollü olarak tehlikeye atılması halinde, Trafik Kanunu Md. 48/5 uyarınca 2022 yılı için 2287 TL idari para cezası ve 2 yıl ehliyete el koyma cezası verilecektir.
Sürücünün alkol muayenesi, genellikle alkolmetreye üflenmesi ile yapılmaktadır. Bunun yanı sıra kan örneğinin incelenmesi suretiyle de ölçüm mümkündür. Testin doğruluğundan şüphe duyulan hallerde sadece alkolmetre ile ölçmek yeterli olmayacaktır. Bu durumda kan örneğinin ilgili merciye gönderilerek gelen sonuçlara göre yaptırım uygulanması gerekmektedir. Bu durum Yargıtay kararlarıyla da sabittir:
“Eldeki davada mahkemece “ her ne kadar araç sürücüsünün alkollü olduğu belirlenmiş olsa da, periyodik kalibrasyonu yapılmayan cihazla yapılan ölçüm nedeniyle kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği ispatlanamadığından, davacı sigortacının davalı araç maliki ve işletene rücu hakkı bulunmayacağı gerekçesi ile” davanın reddine karar verilmiştir. Anılan gerekçeden de anlaşıldığı üzere, araç sürücüsünün alkollü olduğu mahkemenin de kabulündedir. Mahkemece salt 106 promile ilişkin ölçümün geçerli bir ölçüm olmadığından cihetle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Şöyle ki, yukarıda ayrıntılı anlatıldığı üzere yerleşmiş içtihatlara göre; rücu şartlarının gerçekleşebilmesi için alkol miktarının belli bir oranın üzerinde olması gibi soyut ifade kabul edilmemiş, aksine her durumun, her somut olayın, yol durumunun, olayın oluş şekline göre, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Bu nedenledir ki davaya konu kazada araç sürücüsünün kaç promil alkollü olduğunun sonuca etkisi yoktur. Önemli olan sürücünün alkollü olup olmadığı ve olayın oluş şekline göre kazanın gerçekleşmesinde salt alkolün etkisi olup olmadığının belirlenmesidir. Bu nedenle mahkemenin, promil ölçümüne ilişkin cihazın gerekli kalibrasyon ölçümlerinin yapılmamış olduğu kabul edilerek davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.”(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4489 E. , 2020/4293 K.)
Trafik güvenliğinin üçüncü kez alkollü olarak tehlikeye atılması halinde, Trafik Kanunu Md. 48/5 uyarınca 2022 yılı için 3675 TL idari para cezası verilecektir. Ek olarak sürücünün ehliyetine 5 yıl el konulur ve sürücüye 6 aydan az olmamak üzere hapis cezası verilir.
Alkollü olarak normal bisiklete binmek yasal değildir. Bu halde sürüldüğü takdirde kişiye idari para cezası uygulanır. Ancak ehliyeti ile konunun bir bağlantısı bulunmamaktadır. Yani B sınıfı ehliyetine, alkollü bisiklet sürmekten hareketle el konulması mümkün değildir. Danıştay’ın buna dair kararları mevcuttur. Ancak durum elektrikli bisikletlerde farklıdır. Zira elektirikli bisikletler, motorlu taşıt kapsamında olup motor hacmine göre ehliyete tabi olmaktadır. Ehliyet gerektiren bir elektrikli bisikletin alkollü olarak kullanılması haline hem idari para cezası hem de ehliyete el koyma yaptırımı gerçekleşecektir.
Sürücünün cezanın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurma imkanı bulunmaktadır. Keza idari yaptırım kararı verilmişse bunun içinde 60 gün dahilinde yazılı olarak başvuru yapılması gerekmektedir.
Para cezaları, 15 gün zarfında ödendiği takdirde yüzde 25 indirime tabidir. Keza Vergi Dairesine yapılacak başvuru ile taksitlendirilme talep etmek de mümkündür.
Kesilen para cezası 30 gün içerisinde ödenmezse işleyen faizle beraber, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca icra daireleri vasıtasıyla ilgiliden tahsil edilecektir.
Mezkur suçlar re’sen araştırılma ilkesi uyarınca kolluk ve savcılık tarafından, ilgilinin şikayeti aranmaksızın soruşturulmaya başlanır. Buna göre şikayet edilmemesi veya geri alınmaması halinde de soruşturmaya devam olunur. Sonuç olarak korunan ilk hukuki değer, bireyin can ve mal değeridir. Ek olarak halkın da can ve mal güvenliği ile huzurunun korunması ve karayollarının güvenilirliğinin temin edilmesi gayesi de söz konusudur.
Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaktadır.
Bu yazımızda, sizlere alkollü araç kullanma ve buna bağlı olarak trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan bahsettik. Makale ile alakalı sorularınız için bizimle yorumlar kısmından iletişime geçebilirsiniz…
Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…
İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…
Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…
İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku'nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama,…
Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…
Avukat Caner Besler tarafından kurulan Besler Hukuk Bürosu; iş hukuku ve iş kazası avukatlığı başta olmak üzere, gayrimenkul avukatı, miras avukatı, boşanma avukatı olarak geniş bir hukuki yelpazede hizmet sunmaktadır.
Besler Hukuk Bürosu İstanbul’da faaliyetlerine başlamış, ilerleyen süreçte Türkiye’nin birçok farklı şehrinde müvekkillerine hizmetler sunmuştur. Merkezi İstanbul İli Kartal İlçesi’nde bulunan Besler Hukuk Bürosu, ülkemizin tamamında avukatlık faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kıdem ve ihbar tazminatı, maaş alacakları, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, AGİ alacağı, eşit davranmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing nedeniyle manevi tazminat ve her türlü işçilik alacakları iş mahkemesi avukatlarımızca tahsil edilmektedir.
İşçi avukatlığı kapsamında sitemizde kıdem ve ihbartazminat hesaplamayapılabilmektedir. En güncel verilerle kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde alacağınızın hesaplanmasına yardımcı olunmaktadır. Brüt ücret tutarınızı girmenizle birlikte hak etmiş olduğunuz kıdem ve ihbar tazminatınız hesaplanmaktadır.
İş kazasıgeçirmiş olan müvekkillerimiz ve yakınlarına iş kazası avukatı olarak her türlü desteği sağlamaktayız. İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmediği durumlarda, gerekli başvuruları yapmaktayız. Maluliyet oranının belirlenmesi ve iş göremezlik maaşının bağlanması için gerekli işlemleri takip etmekteyiz.
SGK tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilmediği hallerde, iş kazası tespit davası açmaktayız. İş kazası tazminatı davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, gerekli maddi ve manevi tazminat hesaplamalarını yaptırarak, tazminat almalarına yardımcı olmaktayız.
Gayrimenkul avukatlığı hizmetlerimiz kapsamındatapu iptal ve tescil davası, kamulaştırmasız el atma davası, arsa payı düzeltim davası, muhdesatın aidiyeti davası, ortaklığın giderilmesi davası ve taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar tarafımızca takip edilmektedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vb. sözleşmeler tarafımızca hazırlanmakta, kentsel dönüşüm için gerekli işlemler yapılmakta ve tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık hizmetleri verilmektedir.
Mirastan mal kaçırmadurumlarının varlığı halinde, miras avukatı olarak tapu iptal ve tescil davası açmaktayız. Saklı payın ihlal edilmesi, mirasçılıktan çıkarma ve tenkis davaları gibi miras hukukuna ilişkin davalar da tarafımızca takip edilmektedir.
Vasiyetname, mirastan feragat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hukuki metinler tarafımızca düzenlenmekte, bahsi geçen işlemlere ilişkin hukuki sorularınız cevaplandırılmaktadır.
Boşanma avukatı olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası tarafımızca takip edilmektedir. Katılma alacağı davası, nafakanın artırılması davası, velayetin değiştirilmesi davası gibi boşanmaya bağlı diğer davalarda da müvekkillerimizi temsil etmekteyiz.
Anlaşmalı boşanma protokolü, dava dilekçeleri ve gerekli her türlü evrak boşanma avukatlarımız tarafından hazırlanmaktadır. Müvekkillerimizin karşı tarafın hileli ve kötü niyetli işlemleri ile zarar görmemesi için gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır.
Avukata sorsayfamız ileistinaf nedirvb. her türlü hukuki sorularınız avukatlarımız tarafından cevaplanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde online avukatlarımız, avukata sormak istediğiniz her türlü sorunuzu yanıtlandıracaktır. Avukata soru sormak için avukata sor sayfamızın en altındaki formu doldurmanız yeterlidir. Sorunuzun cevabını yine avukata sor sayfasından görebilir, farklı bir sorunuz varsa avukatlarımıza iletebilirsiniz.
Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.