Adi ortaklık diğer adıyla adi şirket, temelini Roma Hukukundan alan, tarihi ise çok daha eski dönemlere dayanan bir kurumdur. Adi ortaklığın kurulabilmesi için sahip olması gereken unsurları şu şekilde sıralayabiliriz:
- İki veya daha çok kişi
- Her ortak için müşterek bir amaç
- Ortak amaç için birlikte gösterilen çaba
- Emek veya araç katkısı
- Sözleşme bağı
Adi ortaklıkla ilgili sıkça sorulan soruların cevapları aşağıda belirtilmiştir. Konu ile ilgili başkaca sorularınızın olması halinde sayfanın en altından sorularınızı büromuza iletebilirsiniz.
Adi Ortaklık Nedir?
İki veya daha çok kişinin emeklerini ya da araçlarını ortak bir amaç için birleştirmeyi ve bunları ortak amacı gerçekleştirmek için kullanmayı birbirlerine karşı taahhüt ettikleri ilişkiye adi ortaklık denir. İki veya daha çok kişinin gerçek kişi olması şart değildir. Tüzel kişiler de adi ortaklığa dahil olabilir.
Adi Ortaklık Sözleşmesi Nasıl Yapılır?
Adi ortaklık sözleşmesi kural olarak herhangi bir şekle tabi değildir. Ortaklığın amacı ya da yaptığı işler şekil şartına tabi işler olsa bile ortaklığın kurulması şekil şartı olmadan gerçekleşir. Bu kuralın bazı istisnaları mevuttur. Bunlardan bazıları şu şekildedir:
- Ortaklar sözleşmenin belli bir şekle bağlı kalınarak yapılmasını aralarında kararlaştırabilirler. Eğer bu şekilde kabul edilen bir şekil şartı öngörüldüyse, bu şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler tarafları bağlamaz.
- Devri kanunen şekle tabi olan mal ve haklar ortaklığa katılım payı olarak verilecekse, bu katkıya dair olan maddeler kanunun öngördüğü şekil şartlarına uyularak yapılır. Sözleşmenin tamamının değil, sadece devri şekle tabi katılım payının yer aldığı hükümlerin şekle tabi olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Örneğin, taşınmaz mülkiyetinin ya da paylı mülkiyet söz konusu olan bir taşınmaz payının katılım payı olarak verilmesi taahhüdü söz konusu ise sadece devir sözünü içeren bu madde, kanun hükmü gereği resmi şekilde yapılmalıdır. Benzer şekilde bir alacak, ortaklığa katılım payı olarak verilecekse, alacağın temliki hükümleri gereği yazılı şekil şartına tabi olacaktır.
- Tüzel kişiliği olan ticaret şirketleri, ticari işletme işletmek amacıyla bir adi ortaklık kurarsa ve bunu ticaret siciline tescil etmek isterse, ilgili sözleşmeyi yazılı yapmalı ve notere onaylatmalıdır. Bu ihtimalde şekil şartı sadece ticaret siciline tescil edilmek istenirse söz konusu olur. Yoksa adi ortaklığın kurulması için yine şekil şartı söz konusu olmayacaktır.
Adi Ortaklık Sözleşmesi Yazılı Yapılmazsa Ne Olur?
Her ne kadar şekil şartı öngörülmemiş de olsa, hukuki bir uyuşmazlık ortaya çıktığında bir ortaklığın varlığı ispatlanamadığı takdirde hak kayıpları yaşanabilecektir. Adi ortaklık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması, ortaklara ispat kolaylığı sağlayacağından daha yerinde olacaktır. Unutulmamalıdır ki bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda ispat yükü, ortaklığın varlığını iddia eden kişinin üstünde olacaktır.
Adi Ortaklık Sözleşmesi Örneği İçeriğinde Neler Yer Alır?
Şekil şartı öngörülmediğinden taraflar, yazılı bir sözleşme yapmak isterse sözleşmenin içeriğini istedikleri gibi belirleyebilirler. Uygulamada birçok örnek sözleşmeyle karşılaşmak mümkündür. Yazılı sözleşme içeriğinde aşağıdaki hususların yer alması taraflar için faydalı olacaktır:
- Taraflara ait bilgiler
- Ortakların hangi oranda mülkiyet ve sermaye sahibi olacağı
- Ortakların katılım payları
- Varsa sözleşmenin geçerlilik süresi
- Ortaklığın amacı ve konusu
- Ortakların hakları ve yükümlülükleri
- Ortaklığın nasıl idare edileceği ve temsili
- Kazançların nasıl dağılacağı
- Ortaklığın sona ermesi ve tasfiyesine yönelik hükümler.
Adi Ortaklık Özellikleri Nelerdir?
Adi ortaklık sözleşmesinin kural olarak şekle tabi olmadığından zaten bahsetmiştik. Bu özelliğinin yanında bir sözleşmenin geçersizliğine neden olan durumlar ortaklık sözleşmesini aynı şekilde etkilememektedir. Öngörülmüşse şekil eksikliği, ortakların ehliyetsizliği, ortaklığın amacının kanuna ve ahlaka aykırı olması gibi sözleşme geçerlilik şartlarının olmadığı varsayımında, adi ortaklığın geçersiz olduğu ileri sürülene kadar, ortakların hem kendi aralarında hem de üçüncü kişilere karşı sorumlulukları devam eder. Bu tür durumlarda geçersizlik ileri sürülene kadar yapılan işlemler hukuken geçerliliklerini koruyacaktır. Yani geçersizlik, ileri sürüldüğü ya da hâkim tarafından resen dikkate alındığı andan itibaren ileriye dönük olarak hüküm doğurur.
Adi Ortaklığın Tüzel Kişiliği Var Mıdır?
Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Bu kapsamda adi ortaklık tek başına bir hukuki ilişkiye taraf olamaz. Hukuki işlemin tarafı ortakların tümüdür. Bu nedenle hukuki bir işleme bütün ortaklar katılmalı ya da ortaklar temsil olunmalıdır. Dikkat edilirse temsil olunan adi ortaklık değil, ortaklardır. Aynı şekilde katılım payı olarak ortaklığa verilen malvarlığı da ortaklığa ait değildir. Tüm ortaklar ilgili malvarlığı üzerinde hak sahibidir. Yine ortaklığın tüzel kişiliği olmaması sebebiyle, dava ya da takip taleplerini tüm ortakların birlikte açması gerekmektedir.
Adi Şirket Kaç Kişi İle Kurulur?
Adi şirket kurulabilmesi için en az iki gerçek ya da tüzel kişinin ortaklığı gerekmektedir.
Adi Ortaklıkta Sorumluluk Kimdedir?
Ortaklığın bir tüzel kişiliği olmadığını belirtmiştik. Bu nedenle ortaklık işlemlerinden doğan borçlardan sorumluluk da ortaklığa değil, ortaklara aittir. Borçtan dolayı her bir ortak müteselsilen, birinci derecede ve tüm malvarlığıyla sorumludur. Ortaklardan birinin alacaklı olması halinde de diğer ortaklar açısından durum aynıdır. Ayrıca ortaklığı temsile yetkili olmayan bir ortak hem kendi hem de ortaklık hesabına hareket ederek bir borç altına girmişse, diğer ortaklar işleme onay vermedikleri takdirde, borçtan tek başına sorumlu olur.
Adi Ortaklık Vergilendirme Nasıl Olur?
Tüzel kişiliği olmaması nedeniyle ortaklık vergi mükellefi de olamaz. Her ortak ayrı ayrı vergi mükellefi olur ve vergi işlemleri her bir ortak için ayrıca yapılır. Aynı zamanda ortaklardan biri, temsile yetkili değilse ve vekaletnamesi de olmadığı halde vergi uzlaşmasına katılmışsa, bu uzlaşma sadece o ortağı bağlar. Diğer ortaklar herhangi bir yükümlülük altına girmez.
Adi Ortaklık Ortaklara Hangi Hak ve Yükümlülükleri Verir?
Ortaklığın unsurlarından biri olarak katılım payından bahsetmiştik. Ortaklığın kurulması için taahhüt edilen bu katılım payı, taahhüt eden ortağı diğer ortaklara karşı bir borç altına sokmaktadır. Ancak bu borç sadece iç ilişkide önemi olan bir borçtur, sorumluluk diğer ortaklara karşıdır. Bu nedenle katılım payını henüz ifa etmemiş bir ortak da üçüncü kişilere karşı sınırsız ve müteselsilen sorumlu olmaya devam eder. Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa her ortağın eşit katılım payı ile ortaklığa katıldığı varsayılır. Eşit kabul edilen şey katılım paylarının değeridir. Yoksa katılım paylarının aynı türden olması gerekmez. Para, alacak, mal, emek ve bunların dışında müşteri çevresi, itibar gibi iktisadi değeri olan her şey katılım payı olarak ortaklığa sunulabilir. Tüm ortaklar kural olarak katılım payları üzerinde elbirliğiyle maliktir. Bir diğer hak ve yükümlülük, ortaklık işinden kaynaklı kazancı veya zararı paylaşma borcudur. Bu kapsamda sadece finansal kazançlar ve kayıplar değil, somut ya da soyut tüm kazanç ve kayıplar aksine sözleşme yoksa ortaklar arasında eşit paylaştırılmalıdır. Bunların yanında her ortağın doğal olarak dürüstlük kurallarına uygun hareket ederek ortaklığa sadık olması ve ortaklık zararına hareket etmekten kaçınması gerekir.
Ortaklığın Karar Alması Ve İdaresi Ne Şekilde Olur?
Sözleşmede aksi bir düzenleme ortaklarca belirlenebileceği gibi, kural olarak ortaklıkla ilgili kararlar oybirliğiyle alınır. Ortaklar doğrudan konuyla ilgili oy verebileceği gibi alınan karara katılmak şeklinde de birliği sağlayabilir. Ortaklığın idaresi de olağan işler bakımından belirlenen idarecilere bırakılabilir. Ancak olağan dışı işler bakımından idareci olsun veya olmasın tüm ortakların oybirliği gerekir.
Adi Ortaklık Sona Ermesi Nasıl Gerçekleşir?
Ortaklık aşağıda sayılan hallerde kanun gereği kendiliğinden son bulur:
- Ortak amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin artık mümkün olmaması
- Ortaklardan birinin ölmesi
- Ortaklardan birinin iflası, kısıtlanması veya payının haczedilmesi
- Sözleşmede belirlenmişse sürenin sona ermesi
Ancak kendiliğinden fesih durumlarına rağmen ortaklar, tasfiye süreci tamamlanmadığı sürece her zaman ortaklığın devam etmesine karar verebilir. Bu sebeplerin yanında ortaklar her zaman ortaklığın feshine oybirliğiyle karar verebilir. Bunun yanında ortaklardan birine fesih yetkisi verildiyse ya da sözleşme süreli bir sözleşme değilse ortaklardan her biri, tek taraflı olarak fesih beyanında bulunabilir. Son olarak ortaklığa devam etmesi artık kişiden beklenemez duruma geldiyse yani ortağın ya da ortakların haklı sebebi mevcutsa her zaman mahkemeden ortaklığın feshi istenebilir.
Adi Ortaklığın Tasfiyesi Süreci Nasıl İşler?
Ortaklığın tasfiyesi ortaklık payının tasfiyesiyle karıştırılmamalıdır. Ortaklardan birinin ortaklıktan çıkması ya da çıkarılması tek başına ortaklığı sona erdirmez. Çıkan ya da çıkarılan ortağın payları kanun hükmü gereği kendiliğinden diğer ortaklara payları oranında geçer. Ortaklığın sona erme sebeplerinden biri neticesinde sona ermesi durumunda ise ortaklık zorunlu olarak tasfiye sürecine girer. Bu süreçte ortaklığa ait malvarlığı artık paraya çevrilir ve ortaklığın borçları ödenir. Sonrasında katılım payları ortaklara iade edilir. Son olarak bir meblağ kalmış ise kazanç ve zarara katlanma yükümlülüğü çerçevesinde ortaklara paylaştırılır.
Adi ortaklık ile ilgili merak ettiğiniz soruları sayfanın alt kısmında bulunan form aracılığıyla bizlere iletebilirsiniz.