Ödeme emrine itiraz, borçlunun borcunu ödemesi için alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğü tarafından gönderilen ödeme emrine ilişkin itirazdır. Ödeme emri, ilam yani mahkeme kararı üzerine gönderilebilir. Bu durumda itiraz mümkün değildir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip veya ilamsız takiplere itiraz edilebilir.
Ödeme Emrine İtiraz Nereye ve Nasıl Yapılır?
Öncelikle şunu belirtelim ki ödeme emrinde borcun yazılması borcun kesinleştiği anlamına gelmemektedir. Ödeme emri tebliğ edilen kişi böyle bir borç olmadığını iddia ediyorsa ödeme emrine itiraz etmesi gerekmektedir. İtiraz, dosyanın bulunduğu yerdeki icra dairesine yapılmalıdır. İtiraz dilekçesinde itiraz gerekçesi açık ve net bir şekilde belirtilmelidir. İtiraz genellikle imzaya, icra dairesinin yetkisine veya borca edilebilir. Dosyanın bulunduğu icra dairesinin müdürü tarafından itirazın zamanında yapılıp yapılmadığına karar verilir. Söz konusu icra dairesi yerine masrafların karşılanması şartıyla muhabere yoluyla da itiraz edilebilir.
Ödeme Emri İle İlgili Nelere İtiraz Edilebilir?
Ödeme emrine edilecek itirazları genel başlıklar altında şu şekilde sıralayabiliriz:
- Borca itiraz
- Yetki itirazı
- İmza itirazı
- Zaman aşımı itirazı
Ödeme Emrine İtiraz Süresi
İtiraz kesinlikle kanunla belirlenmiş süreler içerisinde yapılmalıdır. İlamsız takiplere ilişkin itirazlar ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 (yedi) gün içerisinde yapılmalıdır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip halinde ise ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 (beş) gün içerisinde itiraz edilmelidir. Ödeme emriyle birlikte daha uzun bir itiraz süresi bildirilmişse o süre içerisinde itiraz edilebilir. Ödeme emrine saymış olduğumuz süreler içerisinde itiraz edilmemesi halinde takip kesinleşir ve borç kabul edilmiş sayılır. Mücbir sebeple itiraz edilememesi sebebiyle takibin kesinleşmesi halinde mücbir sebep veya etkisi ortadan kalktıktan sonra 3 (üç) gün içerisinde itiraz edilebilir.
Ödeme Emrine İtiraz Sonucunda Ne Olur?
Ödeme emrine yapılan itiraz ile takip kendiliğinden durur. İtiraz edilmesi halinde alacaklı, ya itirazın kaldırılması yada itirazın iptali davası açma yoluna gidebilir. Borçlu, haksız yere itiraz etmesi halinde %20 oranında icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilecektir. Ayrıca açıla dava sebebiyle ortaya çıkan yargılama giderleri ve vekalet ücreti de borçluya yükletilecektir.
Ödeme emrine bir dilekçe ile itiraz edilebilirse de icra hukuku alanında uzman bir avukat tarafından yapılması faydanıza olacaktır. Aksi halde icra inkar tazminatı, yargılama giderleri ödenmesi ve itiraz süresinin geçirilmesi gibi hak mağduriyetleri yaşanabilmektedir.
Ödeme Emri Hakkında Yargıtay Kararları
“Alacaklı banka vekilinin icra takibine dayanak yaptığı kredi kartına ilişkin hesap kat ihtarı ve hesap özetinin, ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmediği anlaşılmıştır. İİK’nun 58/3. maddesi gereğince; alacak, bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu’nun 2.2.2000 tarih ve 2000/12-50 Esas, 2000/47 sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur.
Borçlunun takibin şekline göre yasal sürede icra dairesine itiraz etmiş olması, şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Zira, hakkında yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden, borçlunun ödeme emrinin iptalini talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. ” (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Esas No : 2011/1057 Karar No : 2011/16502 Tarih : 22.09.2011)