KONKORDATO NEDİR?

konkordato nedir

 

Konkordato nedir, türleri nelerdir? Adi konkordato nedir, başvurma prosedürü nedir, süreç nasıl işlemektedir? Bu sorularınıza ve konkordatoya ilişkin birçok sorunuza bu makalemizde yanıt bulabilirsiniz. Konuya ilişkin tüm sorularınızı sayfanın en alt kısmındaki formu doldurmak suretiyle bizlere iletebilirsiniz.

Konkordato Ne Demek?

Kısaca; borçlunun mahkeme denetimi altında alacaklılar ile anlaşması durumuna konkordato ismi verilmektedir. Bu anlaşmanın içeriği iki şekilde olabilmektedir. Öncelikle borcun belirli bir oranının ödenmesi ile borcun sona ermesi şeklinde tarafların anlaşması mümkündür. Bununla birlikte borcun vadelere bölünerek ödenmesi halinde borçlunun borcundan kurtulacağı hususunda anlaşılabilir. Ayrıca konkordato terimi, literatürde borç anlaşması veya iflas anlaşması olarak da ifade edilmektedir. Konkordato hem adi borçluların hem de iflasa tabi borçluların yararlanabileceği hukuki bir yoldur.

Konkordato hem borçlu hem alacaklının menfaatleri düşünülerek düzenlenmiş bir hukuki yoldur. İki taraf da kendince fedakarlıklarda bulunarak sulh yoluna giderler. Borçlu olan biri hayatın olağan akışı dolayısıyla borcunu ödemek istemesine rağmen ödeyemeyebilir. Bunun yanında tüm borçlarını vadesinde ödemesi durumunda borçlunun ekonomik geleceği büyük zararlar görebilir. Ayrıca böyle bir durumda alacaklı taraf konumunda olan kişiler de alacaklarını tam veya kısmen alamayabilirler. Özellikle birden fazla alacaklının var olduğu durumlarda bazıları alacaklarını tahsil edebilirken bazıları edemeyebilir. Konkordatonun amacı, tarafları sulh yoluna iterek bu tür zararların meydana gelmesini engellemektir.

Konkordato, icra takibi tarzında bir takip yolu değildir. Nitekim alacaklıların borçluyu takip etmesini öngören bir yol değildir. Tam aksine borçlunun olası icra takiplerinden kaçınmasına ve iflasın önüne geçilmesine yarayan bir prosedürdür.

Konkordato Türleri Nelerdir?

Konkordato türlerini, yapılış biçimine ve yapılış zamanına göre iki ana başlıkta toparlayabiliriz. Yapılış zamanına göre konkordato türleri; iflas dışı konkordato, iflas içi konkordato ve malvarlığının terki suretiyle konkordatodur. Yapılış biçimine göre konkordato türleri ise; tenzilat konkordatosu, vade konkordatosu ve karma konkordato şeklindedir.

A) Yapılış Zamanına Göre Konkordatolar:

1 – İflas Dışı Konkordato: İflastan önce borçlunun teklif etmesi ile gündeme gelmektedir. İflasa tabi şahıslardan ise borçlu, iflas öncesinde konkordato teklifinde bulunabilir. Bu teklif alacaklılar tarafından kabul edilir ve mahkemece de tasdik edilirse borçlu iflas etmekten kurtulur.

2- İflas İçi Konkordato: Burada hakkında iflas kararı verilmiş borçlu söz konusudur. Burada borçlu müflis sıfatından kurtulmayı ve borçlarının yeniden yapılandırılmasını amaçlamaktadır. İflas içi konkordato, mahkemece tasdik edilirse, iflasın tüm hüküm ve sonuçlarını ortadan kaldırmaktadır. Müflis, bu yola ancak iflasın açılmasından paraların kesin dağıtılmasına kadar geçen süreç içerisinde başvurabilir.

3 – Malvarlığının Terki Sureti ile Konkordato: Bu tür konkordatoda borçlu, malvarlığını alacaklılar üzerine geçirmektedir. Bu şekilde borçlu borcundan ve ileride karşısına çıkabilecek olan iflas sonucundan kurtulmaktadır. Alacaklılar, kontrolleri altındaki malvarlıklarını kanunda düzenlenen usuller çerçevesinde paraya çevirirler. Elde edilen paradan alacaklarını tahsil ederek böylelikle alacaklılar.

B) Yapılış Biçimine Göre Konkordatolar:

1 – Tenzilat Konkordatosu: İmtiyazsız alacak sahipleri kanundaki usuller çerçevesinde, alacaklarının belirli bir yüzdesinden feragat etmektedirler. Bu sebeple yüzde konkordatosu adı ile de anılmaktadır. Borçlu, feragat edilen oran dışındaki alacakları ödemesi suretiyle borcundan kurtulmuş olur.

2 – Vade Konkordatosu: Alacaklı tarafından, alacak miktarında herhangi bir feragatte bulunulmaksızın, borçluya borcunun tamamını ödemesi noktasında vade tanınır. İİK m. 305 gereğince, borçlunun mevcudu doğrultusunda hareket edilmelidir. Dolayısıyla bu şekilde vade tanınması ile borcun tamamının ödenmesi söz konusu ise artık yüzde konkordatosu gündeme gelmeyecektir.

3 – Karma Konkordato: Burada borçlunun çok ağır ekonomik zorluklarla karşı karşıya olması gerekmektedir. Burada ödeme teklifi, hem yüzde hem de vade konkordatosunu içermektedir. Yani alacaklı, hem alacak miktarının belli bir oranından vazgeçmekte hem de kalan kısım için borçluya vade tanımaktadır.

Adi Konkordato Nedir?

Adi konkordato, iflas kararı verilmede önce başvurulan konkordato prosedürüdür ve iflas dışı konkordatonun bir diğer adıdır.

Bilindiği üzere hukuki olarak herkes iflasa tabi değildir fakat gerçek veya tüzel kişi olduğuna ve tacir olduğuna bakılmaksızın herkes konkordatoya başvurabilmektedir. İflasa tabi olmayan kişiler haklarında iflas kararı verilemeyeceği için yalnızca adi konkordatoya başvurabilirler. Ancak iflasa tabi olmayan kişilerin konkordato prosedürüne başvurması uygulamada çok sık karşılaşılan bir durum değildir. Genellikle iflasa tabi kişiler iflastan kurtulmak maksadıyla yani iflas kararı verilmemesi için adi konkordatoya başvurmaktadır. Bu nedenden ötürü iflas önleyici konkordato olarak da bilinmektedir.

Adi Konkordatoda Görevli ve Yetkili Mahkeme

Bu prosedüre başvurmak isteyen borçlu, iflasa tabi kişilerdense muamele merkezinin yani ticari faaliyetlerin yürütüldüğü yer Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili ve görevli mahkemedir. Borçlu iflasa tabi kişilerden değilse, yerleşim yeri Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili ve görevli mahkemedir. Eğer ki yer bakımından yetkili alanda Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmuyorsa, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Kimler Konkordato Yoluna Başvurabilir?

İcra ve İflas Kanunu, konkordatoya başvurabilecek kişiler bakımından 285. maddesinde düzenleme yapmıştır. İlgili hükümde bulunan herhangi bir borçlu ifadesinden de anlaşılacağı üzere; borçlu taraf olarak tüzel kişiler veya tacir olup olmadığına bakılmaksızın tüm gerçek kişiler bu prosedüre başvurabilir. Fakat alacaklı taraf, konkordato yoluna başvuracaksa; borçlu taraf mutlaka iflasa tabi kişilerden olmalıdır. Yani alacaklılar, iflasa tabi olmayan borçlular yönünden konkordato talebinde bulunamazlar.

Konkordatoya Başvurmanın Şartları Nelerdir?

Vadesi geldiği halde borçlarını ödeyemeyen veya borcunu vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçlu konkordatoya başvurabilir. Konkordatoya başvurmak için kesin bir acizlik halinin bulunması gerekmemektedir. Nitekim aciz hali sürekli yoksunluk anlamına gelirken, konkordatoya başvurmak için geçici bir yoksunluğun bulunması yeterlidir. Zaten sürekli bir yoksunluk hali söz konusu ise aşağıda detayları verilen ön proje ve ödeme planının hazırlanması mümkün olamayacaktır. Geçici bir nakit sıkıntısında olan borçlu, kendisine uygun bir süre verilmesi veya borcun taksitlere bölünmesi halinde borcunu ödeyebileceğini bildirerek konkordato başvurusunda bulunabilecektir.

Ayrıca rehinli alacaklar bakımından bir istisna getirilmiştir. Rehinli alacak söz konusu ise borçlunun başvurusunun yanında rehinli alacaklıların da kabulü aranmaktadır.

Konkordato Süreci Nasıl İşler?

1850 tarihinden beri  Türk hukuk literatüründe var olan konkordato hakkında, iflas erteleme kurumunun işlevsiz kalması sebebiyle 2018 yılında önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklerle iflas erteleme kurumu tamamen kaldırılmıştır. Çevresel ya da içsel nedenlerle kötü niyet gütmeyerek işleri bozulan ve borçlarını ödeyemeyecek duruma gelen iş insanlarını korumaya yönelik olan konkordato süreci şu şekildedir:

  1. Danışan firma ile gizlilik sözleşmesi hazırlanır.
  2. Konkordato talep edilecek firma için durum analizini içeren ön konkordato projesi tasarlanır.
  3. Hazırlanan bu proje, mal varlığı beyanları ve alacaklara dair tablo ile  yetkili Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunulur.
  4. Mahkeme, 3 ay geçici mühlet verir ve geçici Konkordato Komiseri atar.
  5. Komiser tarafından geçici mühlet içinde firmaya ilişkin rapor hazırlanır.
  6. Yetkili mahkeme, hazırlanan rapora ilişkin olarak 1 yıllık kesin mühlet kararı verebilir.
  7. Kesin mühlet kararıyla alacaklılar kurulu oluşturulur.

Yetkili mahkemenin raporları tasdik etmesi halinde konkordato ilan edilir. Mahkemece bu raporların tasdik edilmemesi halinde ise iflas söz konusu olur.

Konkordatoya Başvuru Sırasında Dilekçeye Eklenecek Belgeler Nelerdir?

Konkordato talebi mahkemeye sunulacak dilekçe ile yapılmaktadır ve bu dilekçeye eklenmesi gereken bazı belge ve mali tablolar bulunmaktadır. İlgili belge ve mali tablolar, İİK m. 286’da belirtilmiştir. Bu dilekçe ve ekleriyle birlikte mahkemeden konkordato mühleti talep edilecektir.

Mahkemeye sunulması gereken ilk belge ön proje yani konkordato teklifidir. Borçlu malvarlığının durumunu gösteren belgeleri de mahkemeye ibraz etmelidir. Ayrıca borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise kanunda belirtilen belge ve defterleri de mahkemeye sunmalıdır. Talebe eklenmesi gereken bir diğer belge ise, alacaklıların kimler olduğu, alacaklıların toplam alacak miktarlarını ve alacaklı imtiyazlı ise imtiyaz durumunu gösteren tablodur.

Dilekçeye eklenecek diğer bir husus ise, borçlunun iflas etmesi halinde alacaklıların eline geçmesi düşünülen tutar ile konkordato teklifine yani ön projeye göre ellerine geçmesi düşünülen tutarın karşılaştırılmasını içeren tablodur. Borçlu ek olarak ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği konusunda güvence veren denetim raporu ile dayanaklarını da dilekçeye eklemelidir. Söz konusu denetim raporunu verecek kurumun hangi şartları taşıması gerektiği mevzuatımızda belirtilmiştir. Bu denetim raporu, küçük işletmeler için zorunlu değildir.

Dilekçeye eklenmesi gereken belgeler yalnızca İcra İflas Kanununda belirtilmemiştir. Borçlu ayrıca Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan yönetmelik hükümlerine de uymalı ve yönetmelikte belirtilen belgeleri mahkemeye ibraz etmelidir. Borçlu, başvuru dilekçesinde sunulan ekler dışında, konkordato prosedürü işlemeye devam ederken mahkeme veya konkordato komiseri tarafından istenen diğer belgeleri de sunmak zorundadır.

Sunulacak belgelerdeki mali raporlar, başvuru tarihinden önce en fazla 45 gün öncesine ait olmalıdır. Önemli bir husustur. Aksi takdirde sunduğunuz mali raporlar dikkate alınmayacaktır.

Başvurunun Değerlendirilmesi ve Geçici Mühlet Kararı

Başvuru talebinde, mevzuat gereği istenen belge ve kayıtların eksiksiz bulunması halinde mahkeme derhal geçici mühlet kararı vermektedir. Mahkemenin başvuruyu incelemesi yalnızca şekli bir incelemeden ibarettir ve belgelerin eksik olup olmadığına ilişkindir.

Geçici mühlet kararı 3 aylık süre için verilir ve bu süre dolmadan talep üzerine 2 ay daha uzatılabilir. Talebi borçlu yapabileceği gibi geçici komiser de yapabilir. Talebi borçlu yapması halinde geçici komiserin konu ile ilgili fikri alınır. Geçici mühlet süresi, her hâlükârda 5 ayı geçemez.

Konkordato İlan Etmek Nasıl Olur?

Konkordato başvurusunun kabulü ve beraberinde verilen geçici mühlet kararı, ticaret sicili gazetesinde ve Basın İlan Kurumu’na ait resmi ilan sitesinde ilan edilmektedir. Söz konusu ilanlar, başvurudan alacaklıların haberdar olmasını amaçlamaktadır.

Alacaklılar, geçici mühlet talebinin kabulü ve geçici mühletin uzatılmasına ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvuramazlar. Ancak buna ilişkin kararı veren mahkemeye itiraz edebilirler. İtiraz süresi ilan tarihinden itibaren başlar ve 7 gündür. Alacaklıların itiraz konusu ise, geçici mühlet kararının borçlunun mali durumunu iyileştirmesine katkı sağlamayacağı, konkordatonun başarılı olamayacağı, mevzuat gereği verilmesi gereken belgelerin verilmediği veya verilen belgelerin gerçeğe uygun olmadığı şeklinde olabilir.

Konkordato Başvurusu Kabul Edilirse Ne Olur?

Başvurunun kabulü ile geçici mühlet kararı verilmiş olacaktır. Geçici mühlet kararının en önemli sonuçlarından birisi, borçluya karşı başlatılan icra takiplerinin durması ve hakkında yeni takip başlatılamamasıdır. Buna karşın sehven takip açılırsa hakkınızda, ödeme emrine itiraz etmek suretiyle, takibin iptalini veya durmasını sağlayabilirsiniz. Takip yasağının bazı istisnaları bulunmaktadır. Bunlar; konusu rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip, işçi ve nafaka alacaklarıdır. Bu istisnalardan biri olan rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takipte söz konusu rehinli mal muhafaza altına alınamayacağı gibi satış işlemine de konu olamayacaktır.

Eğer ki konkordato ilan etmiş olan bir iş yerinden haksız olarak çıkarıldığınızı düşünüyorsanız; sitemizde bulunan işçi hakları konulu makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

Geçici mühlet kararı ile birlikte mahkeme tarafından borçlunun malvarlığının korunması için gerekli görülen tüm tedbirler alınabilir. Bu durum borçlunun alacaklılara zarar verici işlemler yapmasını engellemeyi de kapsar. Söz konusu tedbir, HMK hükümlerine göre verilen ihtiyati tedbir niteliğinde değildir. İhtiyati haciz gibi takip hukukuna özgü geçici bir hukuki korumadır.

Konkordato Komiserliği Nedir?

Mahkeme tarafından kesin mühlet kararı verildikten sonra; dosya denetim amaçlı olarak bir kişiye verilir. İşte dosyanın teslim edildiği bu kişiye konkordato komiseri denir. Komiser, kesin mühlet içerisinde, mahkemece tasdikin gerçekleşebilmesi için gerekli işlemleri tamamlar. Buna müteakip olarak, karar verilmek üzere, dosyayı düzenlediği rapor eşliğinde mahkemeye iade eder. Komiserin, yapmış olduğu işlemlere ilişkin şikayetler, ilgili Asliye Ticaret Mahkemesine yapılır. Bu şikayetler, mahkeme tarafından kesin olarak karara bağlanır. Komiserin yapmakla yükümlü olduğu görevleri ise şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunmak.
  • Borçlunun faaliyetlerini gözetim altında tutmak.
  • Kanun tarafından kendisine verilen görevleri ifa etmek.
  • Mahkemenin istediği hususlarda ve verdiği süreler içerisinde ara raporlar sunmak.
  • Alacaklılar kurulunu, sürecin seyri hakkında belirli aralıklarla bilgilendirmek.
  • Talepte bulunulması halinde, diğer alacaklılara konkordatonun seyri ve borçlunun güncel mali durumu hakkında bilgi vermek.
  • Mahkeme tarafından verilen diğer iş ve işlemleri yerine getirmek.
Geçici Konkordato Komiseri Nedir?

Burada geçici mühlet kararı ile birlikte mahkeme tarafından ayrıca geçici komiser veya komiserler de atanacaktır. Geçici komiserin temel amacı, konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalini ve ön projenin gerçekleşme ihtimalinin yani hayata geçirilebilir olup olmadığının tespitidir.

Konkordatoya ilişkin prosedürün, görüldüğü üzere, sadece başvuru aşaması bile içerisinde bir çok detayı barındıran ve uzmanlık isteyen bir konudur. Makalemizde cevabını bulamadığınız, konuyla ilgili tüm sorularınızı aşağıdaki kısımdan bizlere sorabilirsiniz.